Episode 3.25

5 0 0
                                    


" Bir zamanlar rüzgârın çok sakin estiği vakitlerde kırmızıya çalan turuncu yaprakları olan bir çiçek rüzgârın usul usul esişine kendini bırakmış ve renkli yaprakları rüzgârla dans etmiş.
Rüzgâr bu güzel çiçeği merak etmiş, yeşil sapını rüzgârın estiği tarafa çeviren, sessiz sessiz gülen turuncu yaprakları hafifçe titreşen baktıkça daha da güzelleşen bu çiçeğe sormuş.

'Sizi bölüyorum kusura bakmayın ama neden gülümsüyorsunuz?'

Çiçek utanmış, onun sessiz gülüşlerini duymuş muydu rüzgâr? Onun bu sessiz esişlerinde dans ettiğinin farkında mıydı?

'Kusurluk bir durum rüzgâr, ben gelincik çiçeği. Yapraklarım çok narindir ama okşanılmasından çok hoşlanır sizse çok güzel esiyorsunuz, ne canımı acıtacak kadar ne de beni koparacak kadar. Esişiniz hoşuma gittiği için gülümsüyordum.'

Rüzgâr çiçeğin bu açıksözlülüğünden, güzelliğinden ve gülüşünden çok hoşlanır. Sevinçten dört köşe olur sertçe esmek ve bu duygularını tüm çiçeklerin öğrenmesini ister. Ama unuttuğu bir şey vardır.

Rüzgâr hızlı hızlı esmeye başlar, ağaçların yaprakları rüzgârla yere düşer, insanların saçları diken diken olur.

O sırada gelincik bir damla gözyaşı dökmüş nemli toprağa.
Rüzgâr damla yere düşmeden ıslaklığını hissetmiş, sert esmeyi bırakıp hafif hafif esmeye başlamış. Sonra dönmüş çiçeğe :
'Ne oldu renkleriyle başımı döndüren güzel çiçek, neden ağlıyorsun?'  der.

Çiçek, siyah gözlerini rüzgâra dikip konuşmuş :

'Önemli bir şey yok sevgili rüzgâr. Yapraklarım teker teker düştüğü için gözümden düşen damlaya engel olamadım.'

Rüzgâr yaptığı hatanın farkına varır. Ama bunun için çok geçtir. Hızını keser, efil efil esmeye başlar ama gelinciğin iki yaprağı kalmıştır.

'Ben, çok özür dilerim heyecandan ne yaptığımın farkında değildim kesinlikle sizi ağlatmak istemedim, ben sevinçten unuttum bir an sizin çok narin olduğunuzu.'

Gelinciğin gözleri nemli. Burukça gülümser rüzgâra.

'Önemli değil rüzgâr, senin suçun değil. Bugün olmasa yarın bir insan tarafından güzel görüldüğüm için koparılıp bir kenara konacaktım. Sayende mutlu bir yaşam geçirdim.'

Rüzgar kasırga çıkarmamak için kendini zor tutmuş.

' Rüzgâr bir sonraki baharda seni bekleyeceğim.'

Ve gelincik son iki yaprağını, kasırganın etkisi ve uğultusuyla yere dökmüş. "

" Sevgi, sevgi, sevgi bıktım tüm bu saçmalıklardan, eksiklikten, içimde bir boşluk olmamasına rağmen mutsuz hissetmekten, kimseye inanamamaktan. Çok yoruldum. Hep bir adamın beni sevmesini istedim, şimdiyse... Şimdiyse sevgiye inanmaz oldum. "

Ben o adamı sevmeyi bırakmaya karar verdim. Bugün de karar verdim ama uygulayamadım.
Bugün de içimdeki kıpırtıya engel olamadım.
Ben,ben neden böyle?

10 Nisan 2023

feel ınvincibleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin