selamlar 🧚🏽♀️normalde bolumu aksamustu atacaktim ama biraz gece kaldi, cunku kitabi duzenledim bastan asagi bi kontrol edeyim dedim. cunku takdir edersiniz ki cok fazla bi olayimiz kalmadi, olay orgusu tamamlanmak uzere.
bu bolum oldukca guzel ve ozel bi bolum. ve bolumu ayni zamanda gecmis dogum gununu kutlamak ve hediyesini vermek uzere, basindan beri benden ve bu ficten vazgecmeyen kiymetli okuruma ithaf etmek istiyorum 💖
@inglasser
dogum gunun gectiginde sana bir sonraki bolumu sana ithaf edeyim demistim ama unuttum... neyseki hatirladigim an cok guzel bi zamana denk geldi cunku bu bolume basta sen olmak uzere hepinizin bayilacagini biliyorum 💁🏻♀️
gecmis dogum gunun kutlu olsun minik kruvasanim 🤸🏻♂️💜✨ hepinize iyi okumalar ✨
*
*
*Kim Taehyung yalnızca birkaç dakika içerisinde eski sevgilisinin evinin önüne varmıştı.
Koşmuştu, var gücüyle koşmuştu çünkü sözlerini Jungkook'un yüzüne bakarak söylemeliydi.
Derin bir nefes aldı ve koşmaktan dolayı ıslanıp gözlerinin önüne düşen kahküllerini tek eliyle geriye doğru attı. İnatçı kahkülleri onu yine rahat bırakmamış ve bir saniye içinde yine yüzüne düşmüştü. Umursamadı. Zili çaldı.
Birkaç adım sesi duydu ve kapı açıldı. "Taehyung?"
Karşısında siyah beyaz çizgili pijama takımı içerisinde şaşkın bir Jimin çıkmıştı. Onun şaşırmasına daha fazla izin vermeden, "Jungkook evde mi?" diye sormuştu. Cevabın evet olduğunu bilse bile.
Jimin kelime kullanmak yerine başını sallayarak onu onayladığında Taehyung ilk kez kibarlığı bırakmış ve izin almadan içeri geçmiş, panikle ayakkabılarını çıkarttıktan sonra daha öncesinde iki üç kere geldiği evde yerini bildiği odaya doğru adımlamıştı.
Jimin bir şey diyememişti arkasından, içinden barışmalarını ummuştu sadece. Taehyung'un bu eve kendi isteğiyle gelmesi, Jungkook'a gelmesi, iyi şeylerin sonucu olmalıydı. Başta onları dinlemeyi düşünmüş fakat sonra bu fikirden vazgeçmişti. Önce Yoongi'ye haber vermeliydi.
Taehyung ise inatçı kahküllerini alışkanlığı yüzünden bir kez daha geriye atmış ve kapısını bir kez tıklattığı odanın kapısını cevabı beklemeden açmıştı. Jungkook geniş yatağında kulaklıklarını takmış, yüksek sesli müzik dışarıya yansırken gözlerini kapatmıştı. Çok güzel görünüyordu Taehyung'un gözünde.
Sadece müzik dinleyip öylece yatarken bile mükemmeldi sevgilisi.
Kulaklık takılı olduğu için ne zil sesini, ne çalınan oda kapısının sesini duymuştu Jungkook. Ancak başının üstünde bir hareketlilik sezdiğinde gözlerini yavaşça aralamış ve gözlerinin değdiği ilk şey Taehyung'tan başka bir şey olmamıştı.
"Taehyung!" Panikle yerinde doğrulurken Taehyung da geriye çekilmişti. "Ne işin var senin burada?" Konuştuklarından sonra görüldü atmış ve birkaç dakikadır da ondan cevap alamamıştı Jungkook. Yalnızca anlattığı şeyleri kendi bile bu yaşına gelmiş olmasına rağmen hala hazmedememişken Taehyung'un hazmetmekte zorluk çekeceğini düşünerek ondan bir cevap beklememişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Jealous Boyfriend [TK]
FanficKim Taehyung, dünyanın en kıskanç ve baş belası sevgilisine sahipti. Jeon Jungkook'a. [TaeKook] [Düz yazı+Texting]