altı

1K 122 21
                                    



Seungmin Felix'in onu neşelendireceğini düşünerek açtığı filmi düşüncelere dalıp izleyemediğinde ve farkında olmadan filmin sonuna geldiğinde vakit gece yarısıydı. Normalde Jeongin'in yanından ayrılmayan sarışın omega bu gün filmi Seungmin'in yanında izlemeyi seçmiş ve ilk dakikalarında Seungmin'in koluna sarılmışken uyuyakalmıştı. Felix'e yakın taraftaki koltukta oturan Jeongin'in ve tekli koltuktaki Minho'nunda omegadan farkı yoktu. Seungmin dışında herkes uyukluyordu.

Seungmin filmin bitmesiyle Felix'i uyandırmamaya dikkat ederek yerinden kalktı. Hepsinin üstünü uyurken üşümemeleri için örtüp mutfağa adımladı. Aslında üçü de vaktinin çoğunu Seungmin'in evinde geçirdiği ve burası onların ikinci evi olduğu için hepsinin kendilerine özel odaları bulunuyordu fakat onları odalarına yollamak için uyandırmaktan kaçındı.

Üstünden üç gün geçmiş olan otoparktaki olayın sonrasında arkadaşları üstüne titrer olmuştu ve omega bundan kaçınmaya çalışıyordu. Kendini bu konuda kötü hissediyor ve tekrar tekrar düşünerek hayatı kendine dar ediyordu fakat arkadaşlarının etrafında dört dönmesi onu üzgün tarafını göstermeye zorluyordu. Fakat Seungmin arkadaşlarının bu konuda ne kadar kırgın olduğunu bilmesini istemiyordu.

Daha öncesinde herkesten gizli aldığı bastırıcılara ve belki de yan etkileri olabileceğini bilmesine rağmen kendine beyaz şarap doldurdu. Evdeki sessizliği sevmişti, Minho'nun ve Jeongin'in gürültüleri olmadığında Seungmin birkaç saatliğine kafa dinleyebileceğini düşündü. Biraz sıcakladığını hissederek kadehini de alarak mutfağından büyük sayılmayacak bahçesine adımladı.

Hava soğuktu ve her rüzgar estiğinde oldukça ince olan hırkasına gömülüyordu fakat bahçede kalmaya devam etti. Güzel havalarda kullandığı ahşap sandalyelerden birine yerleşti ve dizlerini göğsüne çekti. Üstü oldukça ince olsa ve esintilerle beraber irkilsede sanki ateşli bir hatalık geçiriyor gibi hissediyordu. Teni normalden daha sıcaktı.

Aklına gelen fikirle telefonunu kontrol etti. Kontrol ettiği tarihle kızgınlığının yaklaştığını ve bu sıcak hissin nedenini anlayabildi. Sıkıntıyla bir nefes alıp kafasını geri atarken telefonunun elinde titremesiyle gözünü gelen aramaya dikti. Hala kayıtlı olmamasıyla beraber arayanın kim olduğunu biliyordu. Son birkaç gündür olduğu gibi arayan Chan'dı.

Bir süre görmezden geldi ve aramanın sona ermesini izledi. Bu süre içinde sadece telefonunun çalışını izlemiş ve şarabını yudumlamıştı. İlk arama cevapsız olarak ekrana düştükten sadece saniyeler sonra tekrar çalmaya başladı. Seungmin başını dizlerine koyup telefonunu izledi, bu sırada telefonu açtığını ve içinde biriktirdiği her şeyi Chan'a anlattığını düşündü.

Alfanın sözlerinin onu saniyeler içinde ne kadar rahatlatabileceğini biliyordu. Her şeyin Jeongin'in söylediği gibi iyi olacağını ve alfasına kavuşacağına inanmak istesede bu konuda hiçbir şey yapmadan kendini geri tutmak istedi. Sonra gözü kadehin dibinde kalan beyaz şaraba takıldı. Telefonu açabilir ve sabah kendini sarhoş olduğu ve ne yaptığını bilmediği bahanesiyle kandırabilirdi.

Aslında zaten gönlü varken suçu onu normalde sarhoşş etmenin yanından bile geçiremeyecek bir kadeh şarabı suçlayarak telefonu açtı. "Alo?" Alfanın şaşkın sesi duyulurken Seungmin kadehinin dibindeki kalan şarabı içmiş ve karanlıkta seçemediği çiçeklerle dolu ağaçlara dikmişti gözünü. "Seungmin? Açtın gerçekten telefonu" Chan hala inanamadığını belli ederek konuşurken Seungmin olumlu anlamda mırıldandı.

"İyi misin? Haberleri gördüğümden beri seni arıyorum Seungmin, telefonlarımı neden açmıyorsun?" Chan'ın şaşkınlığı endişe ve meraka dönüşürken Seungmin minikçe gülümsedi. "İyiyim Chan. Endişelenmeye gerek yok" diye yanıtladı önce. "Bunların olabileceğini düşünmeden inatçılık yapan bendim" Chan'ın ilk başta sevgili olduklarını onaylama fikrini reddetmesine atıftada bulunarak söyledi.

"Hayır, yaptığın seçimlerin bana zarar verebilirler korkusuyla olması gerekmiyor Seungmin. Başına gelenlerin hiçbirinin yaşanması gerekmiyordu. Fakat zarar görüyorsun ve bunun sonunun nereye varacağını bilmiyoruz. Bir şeyler yapmalıyız" Seungmin'in tahmin ettiği gibi Chan omegayı rahatlatmak için açıklayıcı ve sakin şekilde konuşurken omeganın yüzünde engel olamadığı gülümseme git gide genişledi. Lise yıllarında Chan'ın kötü hissettiğinde sığınabileceği limanı olmasını hep sevmişti, fakat yıllarca eksikliğini çektikten sonra tekrar bu hisle baş başa olmak her zamankinden daha güvende hissettiriyordu.

"Belki de avukatımla görüşebilirim, o gün orada olan herkesle ilgili yasal işlem başlata-" Chan'ın heyecanla başladığı sözleri Seungmin'in olumsuz yanıtıyla kesildi. "Bununla kendim ilgilenebilirim. Sadece artık aramayı kesmen gerekiyor Chan." Seungmin her ne kadar Chan'ın ondan vazgeçmemek için olan uğraşını takdir ediyor ve bu konuda heyecanlanıyor olsada kendini teklifi reddederken buldu.

"Biz lisedeki halimiz değiliz. Beni her merak ettiğinde arayıp hal hatır sorabileceğin bir yakınlığımız yok artık" Seungmin arkasından yaklaşan adım seslerini duyduğu için son sözlerini söyleyip Chan'ın " Pekala, iyi olmana sevindim. Bir daha aramayacağım" demesinden sonra telefonu kapatmak için uzandı. Yaklaşanın Minho olduğunu feremonunu hissettiğinde anlarken Chan telefonu kapatmadan saniyeler önce "Yinede sen istediğin zaman beni arayabilirsin Seungmin" demişti

Aramanın sona ermesinden saniyeler sonra "Kiminle konuşuyordun?" diye sordu Minho uykulu sesiyle. Seungmin'in yanındaki boş sandalyeye yerleşmişti. Seungmin cevap vermekten kaçmak için hala yarı uykulu olan arkadaşına "Herkes uyandı mı?" diye sordu. Minho başını olumsuz anlamda salladıktan sonra "Sadece ben" dedi.

"Sen niye buradasın? hava buz gibi. Hasta olacaksın" Seungmin'in sorudan kaçmaya çalıştığını anladığı için o da konuyu değiştirmeye çalıştı. Sürekli uyku sersemliğinden kurtulabilmek için esniyor ve gözlerini ovuşturuyordu. Üstünde sadece bir kısa kollu varken ve hava saat ilerledikçe serinlerken alfa olmasına rağmen Minho bile esen rüzgarla irkiliyordu. "Bunaldım biraz. Hava alayım diye çıktım" omeganın cevabıyla Minho yerinden kalktı.

Arkadaşınıda kolundan tutarak "Haydi, sen hasta olmadan içeri geçelim. Geç oldu hem sende uyu artık" diyerek omegayı içeri sürükledi. Bu sırada onu ısıtmayacağını bilsede psikolojik olarak omeganın kollarını onu ısıtmak istercesine okşuyordu. Seungmin karşı çıkmadan alfanın onu tekrar eve sürüklemesine, daha sonrasında odasına kadar götürmesine ve yatağa girdiğinden emin olmasına izin verdi.

Minho daha sonra aşağı inmiş ve Jeongin ile Felix'ide odalarına götürmüştü. Sonunda herkes sıcak yatağında uykuya dalıp ev sessizliğe gömüldüğünde Seungmin alfa ile olan konuşmasını düşünüp bu işten nasıl ikisinide kurtaracağını düşünerek sabahladı.

☆o

Omegaverse ve soulmate evrenini tam olarak bilmeyenler için minik açıklama:

Seungmin sürekli bastırıcı alıyor çünkü ruh eşi bağları tekrar etkileşimde oldukları için birbirlerinin duygularını tekrardan hissetmelerini sağlıyo. Seungmin'de Chan'ı hissetmek ve Chan'ın onu hissetmesini istemediği için bastırıcı alıyo.

Ayrıca kızgınlıkları diğer au ve ficlerde olduğu gibi yatakta ölü gibi geçirdikleri bi dönem olmayacak. Feromonları normalden daha fazla olacak ve daha hassas olcaklar onun dışında hayatlarına normal devam edebiliolar

Bİ DE alfaların vücut ısıları omegalara göre daha yüksek o yüzden bölümde 'alfa olmasına rağmen' die bi cümle kurdum.

balkon konuşmam bu kadardı bb

I Hate To Admit [Chanmin]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin