Levent Neredesin?

18 1 11
                                    

Öncelikle,bu bölüm bir geçiş bölümüdür ve bu yüzden kısa oldu

En yakın zamanda yeni bölümü eklemeye çalışacağım

Keyifli okumalar :)


Ofis başında oturmuş Levent'i bekliyordum.Bu ara hep bu herifi bekliyorum yahu.Tabi patron ya beyimiz işe geç gelme lüksü de oluyor

...

İlk saat bilgisayarda birkaç çeviri yaptım

...

İki saat film izledim

...

Üç.saat tavla oynadım ama hala gelmemişti aramalarımı da açmıyordu.Normal insanlar meraktan kudururken,ben sinirden kuduruyordum,tabi merak ta vardı ama sinir...Hat safhadayydı.Öyle ki elimde oklava ile Levent'in gözlerini deşerken hayal ediyordum ve gayette güzel deşiyordum.İnsan bir haber verirdi,bir mesaj atardı ama nerede Levent'te o incelik.Bir günde benim aynı şeyi kendisine yapacağımı bir kenara not ettim.O da kudurmalıydı sinirinden..Ama neredeydi?

...

Akşam yemek yiyememiştim,iştahım yoktu.Levent'e onca mesajım,aramalarım sonuçsuzdu.O sinyal sesinden sonra diyen ablaya suçsuz günahsız olmasına rağmen bir sürü sövmüştüm.Ablanın intikamını da alacaktım Levent'ten...Artık ağlama hissimi zor bastırıyordum.Odamın kapısı aninden açıldı

"NEREDE LAANN O!!!" diye gürleyerek içeriye abim girdi."ne yapıyorsun" bakışımı yolladım kaşlarımı çatarak

"Nerde o puşt Asya?"

"Görürsen onu benden de selam söyle.Mesajımı da ilet,Asya oklavalar birliğinin temsilcisi seçilmiş,malların kalitesini test etmek  için de seni arıyor de"birde"

"Kızım ne diyorsun ya?"

"Abii asıl sen napıyorsun ya?" diye cırladım

"Sen çok sessizdin.Sessizlik ve sen...Aynı cümle içinde o kadar anlamsız ki bende bir işler karıştırdığını düşündüm" ben tamamladım

"Sonra odasında kesin Levent'i saklamıştır bu dedin ve bastın değil mi"

"Evet"

"Ama yok.Bugün aradım aradım açmadı telefonlarımı"

"Vayy şerefesiz vayy,nerelere kayboldu ki?"

"ABİİİ BİLSEMM BÖYLE KÖS KÖS OTURMAM HERHALDE DEĞİL Mİ?"

"Ne bağırıyorsun Asya?bu da kulak be kızım"

"Aaa doğru ya,sen Arzu'yu arasana"

"Gitti o"

"Nereye?Ayy kaçırdın en son değil mi kızı?Eee yiyecek gibi bakarsan böyle olur.Abim az bir romantik değilsin ki,hep bir odunluk.Gerçi siz erkeklerin hamuru böyle.Levent yine çok odun değil ama bak o da beni aramıyor.Hangi iğne deliğindeyse,o iğneyi kakacağım bir tarafına..." abim sözümü kesi

"Ulan bazen harbi Levent'e acıyorum hee.Bir ömür seninle geçmez vallahi"

"Aaaa bir de abi diyorsun ya kendine,at sen o sıfatı abim ya fazlalık yapasın"

"Ben doğruların peşindeyim"

"Nereye gitti Arzu?"

"Semineri varmış,karşıya geçti.İki gün yoğun olur,arayamayız.Hem çıkar o it,sanki seni bilmiyor"

"Hele bir çıkmasın...Off ne çıkmasını ya, vallahi uslu duracağım abi Levent gelsin yeter ki"

"Bana göre bok çukuruna düşse de çıkamasa iyi ama" diye homurdandığında,abimin omzuna yumruk attım

"Ama yeter artık"

"Tamam,zaten kız alacağım ondan.Köprüyü geçinceye kadar dayım demem gerek ayıya" ayıyı vurguladığı için bir yumruk daha attım

"Çokk kötüsün abi ya"

"Ne demek kızım lafı olmaz" dedi ve yanağımdan makas alıp çıktı

...

Ne kadar kızgınlığı ile gizlemeye çalışsa da,içten içe endişe doluydu Asya.Levent onu arardı,biliyordu.Mutlaka bir şey olmuş olmalıydı.Belki de acil bir işi çıktı diye avutmaya çalıştı gönlünü ama olmuyordu işte.Bir his vardı,boğazında düğümlenen.Kalbi sıkışıyordu sanki.Bir şeyler ters gibiydi.Levent neredeydi?Bunu bilememek onun kalbini yaralıyordu.Nasıl olurda Asya'ya haber vermezdi.Biliyordu kesin bir şeyler oluyordu...Kötü şeyler...

...

Tüm gece Levent'i düşündüm.Nerdesin be adam?Şirkete gittiğimde gelmemişti.Ofisime geçip Levent'i beklemeye başladım.Arzu'da yarın gelecekmiş.

İlk bir saat toplantıya geleceklere baktım.Beş toplantı vardı ama Levent hala yoktu.İlk toplantıya kadar gelmezse bütün toplantılar muhtemelen iptal olacaktı.Çünkü biliyorduk Levent Kara bir kere yoksa,tüm gün yok demekti.Yine de burada bekleyecektim.Kovsalar da gitmem

Sonraki 45 dakikam Hüseyin ile tavla atmakla geçti,onbeş dakika da ağız dalaşı yaptık

Bir saat de Ayça ile gevezelik ettik.Akıllım bana Amerikalı'lı logarda mutlu mu diye sordu

"Ayy sorma kız,adam gerçek hayat bu!Koku öyle muhteşem ki,nice parfümler halt eder" demiş" dedim hatta.Gülüşlerim buruktu yinede.Levent'siz böyle eksik olduğumu bende yeni yeni keşfediyordum.Nerdeydi?Allah kahretsin hangi lanet işle meşguldu de beni aramıyordu.

Öyle böyle akşamı ettim ve üzüntü ile eve girdim.Anneme yemek yemeyeceğimi söyleyip odama çıktım.Levent'siz yemekler bile tatsız gelecekti,biliyordum.Abim odaya girdiğinde kendimi öylece bıraktığım yatağımdan doğruldum.Sırtımı başlığa yasladım

"Neyin var?"

"Levent hala yok"

"İşi vardır Asya

"Anlamıyorsun abi.Levent'ten bahsediyoruz,o beni arardı.Ne olursa olsun arardı.Bir şeyler oluyor.Abi saçma biliyorum ama kötü olduğunu hissediyorum.Sanki yüreği yanıyor şuan,bende yanıyorum abi.Acıyla kavruluyorum" dediğimde bana sarıldı

"Bu böyle olmayacak" dedi ve telefonunu çıkardı.Arzu'yu uzun uzun çaldırmamıza rağmen açmadı.

"Sabah erken dönmeye çalış ve evine dahi uğramadan bize gel.Acil!" yazdı abim.Şimdi geriye kalan yarını etmekti.Aklım sürekli Levent'te iken saatler geçmek bilmiyordu.Neredesin Levent?

...

Gece yine uyuyamamıştım.Gözüm sürekli telefonumda,bir haber bekliyordum.Tek bir ad.Zampara...Ama hiçbir haber yoktu.Ne bir mesaj,ne bir arama...Hiçbir şey.Ben defalarca arıyordum ama kapalıydı.Meraktan ölüyordum,endişe ruhumu sarıyordu.Ya başına bir şey geldiyse?Eğer Arzu da bir şey bilmiyorsa,beni kimse tutamazdı.Sokak sokak arardım Levent'i..Ben ona tutsaktım,ben onunla bütündüm.Onsuz hapis bir hayat sunuluyordu bana,özgürlüğüm çalınıyordu benden.Nerdeydi;?Kimleydi?Hiçbir şey bilmemek,onun hayatına bir yabancı olmak ağır geliyordu...Yüzümü yıkayıp,üstümü değiştirdim.Odama geçmiştim ki,kapımız çalındı.Gelmişti işte,Levent gelmişti.Beni bırakamazdı biliyordum.Kapıyı açtım

"Levent seni..." kalakaldım.Karşımda Arzu vardı çünkü.

"Adamı geçe gündüz anar oldun sende Asya" dedi gülerek.Geri çekildim

"Geç" dedim somurtkan bir suratla.Suratımı görünce kaşları çatıldı.

"Ne oldu?"

"Gel gel Arzu,aradığımız Levent puştuna şuan da ulaşamıyoruz.Bana kalsa,gitmişken tekrar denememeliyiz ama Asya telesekretere kafa atma konumuna geldi" dediğinde abim,Arzu biran anlamadı.Sonra abimin dediklerini tarttı,sonra endişe ile açıldı gözleri

"LEVENT YOK MU?"

"Yok"

"Şafak bugün ayın kaçı"

"Onbeşi"

"KAHRETSİN!!" dedi isyan edercesine.Biliyordum işte,ters giden bir şeyler olduğunu hissediyordum

AYYY BENİ SEVMEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin