AYYY BENİ SEVME

İSTEME

Medya-Kız isteme için giyilenler

-Şafak'ın takımını giyen tanıdık geldi mi Dilekkk :) :)-

Keyifli okumalar :)

Kırmızı kalın askılı,hafif göğüs dekolteli,tül dökümlü bir elbise seçmiştim isteme için.Levent kırmızıyı sevdiğimi biliyordu,hem de elbise isteme için abartılı değildi.Kızıl saçlarımı bu sefer salaş bir topuz  yapmıştım.Bir iki tutam önüme döküyordu.Hafif bir makyajla işim bitmişti.Ayakkabı...tabiî ki de öyle bir şey yok.Zengin miyiz ayol,terlik kuralları hakim bizde.Hem içeriye ayakkabı ile girsek annem tepelerdi bizi.Halıları batardı da,sessiz kalır mıydı benim tontişim.Tabi bu akşam misafirler için özel olarak portmantonun içi ve önünde terlik sergisi açılmıştı.Bu akşamın en sevdiğim bölümü de belliydi tabiki.Kahveler...Levent'in kahvesine özel planlarım vardı.İşte böyle de severim zamparamı.Aynada son bir kez kendime baktığımda,memnumdum.Kızıl saçlarımla,kırmızı elbisem uyumluydu.Odamdan çıktığımda annem telaş içindeydi.Elinde sürahi oturma odasına geçecekken beni göründe durdu

"Aayyyy annnemmm" diye ufak bir nida patlattı.Anında dolmuştu gözleri.Abim odasından çıktığında bir an kalakaldım,takım giymişti.Yine yeleği ve kösteklisini eksik etmemişti.Ek olarak bordo kravatı vardı...Ney kravat mı?Abim ve kravat...İşte şimdi şaşkındım.Saçlar sola doğru yatırılarak şekil de verilmişti.Yuh lann

"Annem Allah'ın emri Peygamberin kavliyle abimi Levent'e isteyelim"

"Ne diyorsun kızım!!" diye bağırdı

"İstenen benim sen neden yakışıklısın?" dememle annem ona dönmüştü

"Ayayyy annnemm" diye ona da gözleri dolu ufak bir nida patlatmıştı.Babam oturma odasından çıktı

"Kadife neden bağırıyorsun?" dedi ve bana baktı

"Ooo matmazel bu ne güzellik"

"O it gidecek ya sevinçli bizimki.Çocukluktan beri hayvan sevgisi fazlaydı zaten bizim çılgında" Tam ağzımı açmıştım ki

"Şafak Levent oğlum efendi bir çocuk,doğru konuş" dediğinde annem,abim homurdanıyordu

"Göreceğiz bakalım" dedi babam.En sakinimiz babamdı aslında.Daha çok susan  taraftı.Biz çene düşüklüğünden bir yerlerimizi kurutacaktık bir gün...Annem ve babam oturma odasına geçiyorlardı.Hırsla abime döndüm

"Sen ne istiyorsun Levent'ten abim"

"Kuzenini" dedi gülerek.Ağzım bir karış açılmış ona baktım

"Hööstt Ulannn dakika bir gol bir diyesin tuttu da ayağına top mu aradın ve o kızcağızı mı gördün top olarak.Oynatmam ben yarı görümcemle" diye cırladığımda abim yüzü buruşuk beni dinliyordu

"Top ne kızım be"

"Konumuz bu değil"

"Çok konuşma vermem seni o ite ha"

"Ayy sen mi vereceksin babam verecek beni"

"Hadi ya görürsün nah alır o seni" dediğinde pısmıştım.Lan yapardı vallahi...Abim yüzümden anladı tırstığımı

"Gel kız buraya seninle abim-kardeş konuşalım" Genellikle abime "abim" dediğimden o da benimle bir şey konuşacaksa ve konu ciddi ise abim-kardeş konuşalım derdi.Odasına geçtik.Beni yatağa oturtturdu,sandalyeyi alıp karşıma oturdu

"Abim"

"He abimm" dedim.Onu öyle özlemiştim ki...Boynuna sarıldım

"Abimm benim"