Beni Ara | tk

19.

Jungkook'dan

Taehyungu istememizin üstünden 6 gün geçmişti. Taehyungu kendi üniversite arkadaşından  istemiştik, ne komik(!) dimi.

Isteme tabii ki Yoonginin evinde yapılmıştı çünkü benim evimde yapılsaydı dikkat çekerdi. Kardeşimde bu yüzden gelmişti Busandan, çünkü farkındaydı. Bazı insanlar evimin yerini araştırıyordular ve gözetlemeye başlıyordular. Taehyung sosyal medyaya koyulduktan sonra çok dikkat çekmişti bu yüzden onu saklamak zorunda kalmıştık.

6 gündür bir birimizin yüzünü görmüyorduk.Herkes düğüne hazırlanıyordu. Jimin Yoongi düğünümüze siyah-beyaz takım elbise giymek istiyordu lakin Yoongi neden düğün yapıyoruz ki diye inkar ediyordu. Jennie Hoseoku bilmiyorum, kesin yine rengarenk bir şeyler giyinip gözümüzün anasını sikeceklerdi. Ama bunları şimdi düşünmem istemiyordum daha onumuz de 2 gün vardı.

Ben tek şey düşünmek istiyordum.

Oda yanında üstsüz, beyaz şortuyla oturan Taehyungdan başkası değildi.

Kahverengi dalgalı saçları rüzgarın etkisiyle havaya uçuşuyor, Gözlerini kapatmıştı ve Denizin o haz kokusunu ciğerlerine doldurmaya çalışıyordu. Köprücük kemikleri sanki Tanrının elinden özenle yapılmış gibi çok belirgin duruyordu. O gerçekten bastan aşağı esmer teniyle harikaydı.

Lakin en önemlisi

Benimdi

Kim Taehyung artık benimdi.

Jeon Taehyung

Bakışlarımı kumlara indirdim. Bacağımı diğer bacağımın üstüne atmak isterken cebimde hissettiğim şeyle dudaklarım kıvrıldı. Heyecanla yeniden yüzümü ona çevirdim ve kahverengi saçlarına elimi daldırdım.
Dudaklarının iki tarafı huzurla yukarı kıvrılıp, gözlerini yavaşca açtı.

"Hayatım, hava soğudu. Hem bak üstümüzde bir şey yok. Hadi içeri geçelim"

Sözümü bitirmemle başını sallayıp ayağa kalktı. Bu halleri çok tatlıydı, onu ısırmamak için zor tutuyordum.

Şortundaki kumları elinle temizledi, ben hâlâ yerimden kalkmamıştım onu seyrediyordum. İşini bitirip uzun kemikli parmaklarına ait olan elini bir prens edasıyla bana uzatdı. Kare gülümsemesini eksik etmeden.

Hızlıca elini yakalayıp kalktım ve beni çekiştirmesine izin verdim. Ama daha sürpriz vardı Tae bey...

Bileğinden yakaladığım gibi kendimi çevirdim onu. Kahverengi irisleri içimi ısıtırken yorgun bir şekilde gülümsedim.  Cebimde büyüklüğüne göre beni rahatsız eden  kutunu çıkardım.

Dudakları şokla bir birinden ayrıldı ve gözlerini hüzünle kısıldı. Biraz vakit elimde ki kutuyu izledi sonra bakişlarini yüzüme çıkardıp bana bu dünyada " en değerlimsin" demek ister gibi baktı. Gözlerinde ki ışıldamaya şahit olmamla kalbim yerinden çıkacakmış gibi oldu.

"Eh...Benimle evlensen? Çocuklarım 'Number 2' daddysi olursun? Hmm?"

Sesimin titremesine önem vermeden hızlıca bitirip onun şen kahkahasını dinledim. Kısılan gözleri, sesi, kokusu bana cennetden farksızdı.

Boğazını temizleyip "Seninle evlenirim"

Sözünü bitirir bitirmez dudaklarıma yapışması bir olmuştu. Elimde ki kutuyu düşürmemeye özen göstererek diğer kolumu çıplak beline attım ve kendime çektim. Hızla kollarını boynuma attı, alt dudağımı çekiştirerek bana kendini bastırıyordu. Dilimi dilinle buluşturmamla ağzıma boğukca inlemişti. Lakin yanımızdan gelen sesle hızlıca ayrılmışdım Taehyungdan.