(Bu hikaye tamamen hayal ürünüdür ve Gerçek Tarihle hiçbir alakası yoktur. )
1 Yıl Önce...
Sultan Tuğrul veliahtını tayin etmek için herkesi Taht odasına çağırttı. Adaylar Melik Kutalmış, Melik Muhammed Alparslan ve Melik Süleyman. Sultan Tuğrul veliaht kararını vermeden önce: "Veliahtımı tayin etmeden önce emrihakvâki bulduğunda Horasan Alparslan Bey'in, Gence Kutalmış Bey'in emri altına girecek."
Süleyman kendisine toprak verilmeyince doğal olarak öfkelendi ve içine bir endişe düştü. Ardından Sultan Tuğrul kendisinden sonra tahta geçecek kişiyi açıklıyor:
"Benden sonra tahta geçecek, Sultan naibi olacak kişi Horasan Hakimi Çağrı Bey Oğlu Melik..." Kutalmış isyankâr bakışla bakarken Alparslan ve Süleyman Kimin olacağını merakla bekler
"Melik Süleyman'dır."
Veliaht seçilen Süleyman: "Verdiğiniz bu karar benim için çok değerlidir Sultan'ım Size layık olmak için Devleti Nice Zaferlere ulaştıracağım."
Sultan Tuğrul gururlanırcasına Süleyman'a gülümsedi. Kutalmış: "Verdiğin bu karar sen hayatta oldukça geçerlidir lâkin sen hakka yürüyünce Benim gözümde kimse sultanım olmayacak."
Ve salonu terk etti. Alparslan'da birşey söylemeden giderken Sultan Tuğrul "Alparslan. Diyeceğin bişey varmıdır?" Alparslan "Yok idir sultanım." Dedi. Ve Sultan Tuğrul: "Süleyman'a bakınca kendimi görürüm. Sana bakınca Ağabeyim Çağrı beyi görürüm Alparslan. Sen öfkenle kininle etrafı darmadağın edersin Süleyman sakinliğiyle arkanı toplar. Sen Süleyman'ın yapacağı seferlerde onun serdarlığını yapacaksın. Ağabeyim ve ben gibi." Alparslan'da:
"Sultan sensin Emirde senin emrindir." hafifçe başını sallayıp salondan gitti. Süleymanda beraberinde gitti.
2 Ay sonra...
Sultan Tuğrul amansız bir hastalığa yakalandı... Tüm halk Devletli sultanını umutla bekliyor. Lakin Sultan 1 haftadır uyuyor. Sultan tahtında değilken Sultan naibi olarak Süleyman tahta çıktı. Alparslan ve Kutalmış ona biat etmiyor. Ertesi gün Sultan uyandı ve Süleymanı çağırdı: "Hata ettim Süleyman, bana Alparslanı çağır. Taht onundur."
Süleyman: "Hata etmedin Amca. Sana Hata etmediğini kanıtlayacam."
Süleyman bunun üzerine Alparslanı bulun emri verirken vezir Amidülmülk hançerini çıkarıp odada bunları duyan bütün askerlerin boğazını kesti: "Kimse bir yere gitmeyecek bu odada kalan burda kalacak." dedi ve yerdeki mürekkep izini görüp odadan çıkıp saray koridorlarındaki askerlere: "Hemen Hacip Harun'u bulun haindir saraydan kaçmasına izin vermeyin."
Askerler hacipi bulur ardından Vezir'de gelir: "Kaçacak yerin yok Hacip! Sultan mühürlü yazıtı ver imdi."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
2. Kısmın sonu Okuduğunuz için teşekkür ederim. Oylamayı unutmayın 🔴
