6

479 58 8
                                    


öncelikle tanımıyordum fakat çok güzel bi insan olduğuna emin olduğum moonbine sevgilerimi iletiyorum 🖤

ben de bir fanım ve herkesten çok sevdiğim (ciddi manada) idollerim var, empati yapmak çok zor hissettiriyor...
arohalara, moonbinin ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. eminim moonbin bu kadar zorluğun ardından huzurlu uyuyordur lütfen siz de onun için, onun ardından sadece iyi konuşun.

*
*
yazar cein kişiliğine geçiliyor:

arkadaşlar meraba başıma neler geldi anlatsam inanırsınız çünkü twitterda çok oluyo bunlardan ama yani çok afedersiniz de ben salak insanlarla uğraşmak zorunda değilim ki 😪

tamam hasbihale ara veriyoruz biraz da devlet meselesi konuşalım 14 MAYISTA OY VERMEYİ UNUTMAYIN! gerçekten de devlet meselesi konuştum wow

GELELIM FICIMIZE!!? şimdi biraz birkaç yerde taekooka ara vermek istiyorum hem jeonggukun saray halkıyla olan ilişkisi hem de taehyungun normal yaşantısına bakmamız lazım ÇÜNKÜ ben bu ikisini birleştiricem ama nasıl valla bilmiyorum tamamen beynime bırakıyorum bana güvenmeyin ama beynime güvenin ✋🏻

tamam cein çok konuştun hadi kaçtım

{tarifsiz yalnızlıklar içinde yaşayıp gidiyoruz, özellikle en derin ve en önemli konularda hepsinden çok büyüyor yalnızlığımız

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

{tarifsiz yalnızlıklar içinde yaşayıp gidiyoruz, özellikle en derin ve en önemli konularda hepsinden çok büyüyor yalnızlığımız.}


BÖLÜM 6- PRENSES LİNDA

*

Karanlık odada pencere kenarında ki yatağındaydı, alnında biriken terler şakaklarına doğru süzülüyor küçük penceresinden içeriye sızan rüzgar direkt ağlamaklı yüzüne vuruyordu.

Kralın yemeğini yanlışlıkla dökmüştü. Mutfakta koşuşturmaması gerektiğini bilen çocuk, kendine engel olamamış peşine taktığı aşçının küçük oğluyla koşuyordu. Kaç yaşındaydı? Yedi mi? Hayır en fazla altı yaşındaydı. Koşarken kısacık bir an arkasına bakınmış ve yemek hazırlayan kadınlara çarpmıştı işte. Kendisini uyarmıştı bayan kim! Ağzından çıkan korku dolu büyük bir 'hiiih' nidası yankılandı duvarlarda.

Hızlı nefesleri, birbirine giren saçları, çatılmış biçimli kaşları, kabus yüzünden sıkı sıkıya yumduğu göz kapakları ve yorganını avuçlarında yumruk yaptığı elleri... Omega her gece gördüğü kabuslarından birindeydi yine.

Hizmetçilerden yediği dayak yüzünden ağrıyan her bir kemiğiyle bir köşeye sinmiş ağlıyordu. Üvey babası hekim shin saray dışındaydı, onu ne mutfakta koşma diye uyarabilmiş ne de yediği dayaktan korumuştu. Dizlerine sardığı kollarına başını gömmüş ağlarken elinde hissettiği dokunuşla kafasını kaldırdı.

lotus •tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin