Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
{O sıradan kurulan cümleler gibi değil
ben seni başka bir alfabeyle seviyorum.}
Soo yun lotus jeongguku buldum bakın aynen buuu
selam nasılsınız neler yapıyorsunuz ben yok olmayı bekliyorummmm(hayat dolu1 kişi
BU BÖLÜM BİRAZ UZUN OLUCAK ÇÜNKÜ ÇOK BEKLETTİM 😔
geç kaldığım için üzgünüm ancak yazamadım bölümü
⚠️ bu bölüm küçük bir şiddet sahnesi yazmayı planlıyorum uyarı koyucam merak etmeyin, ileri düzey bir şey yazamam ben ama rahatsız olursanız okumayabilirsiniz. bir şey kaçırmanızı istemem o yüzden detay vermeden kısa bi cümleyle özet geçerim anlamış olursunuz 💝
__________________________
Güneş yeryüzünü daha da ısıtmaya devam ediyordu, dağın zirvelerindeki karlar eriyor parlak ışıklar ücra köşelere sızıp karanlığı daha geç getiriyordu.
Fakat buz tutmuş ve kararmış bir kalbi ısıtıp aydınlığa çıkarmak güneşten daha büyük bir güç istiyordu.
Ön yargı insanlığın en büyük kusurlarından biriydi. Nefret etmek her zaman daha kolaydı. Nefret etmeye çalışmak ise sevgiden daha zordu. İtiraf etmek gerekirse prens taehyung jeongguktan nefret etmeye yemin etmiş gibiydi. Nefret etmek zorunda hissediyordu, yanlış bildiği doğruları sorgulayan benliğini susturmak ve kefaret biçmek yapılması gereken hükümdü onun için.
Tenini yalayıp geçen ılık rüzgarla kapattı gözlerini jeongguk. Talim alanında birbirine giren kılıçların ve alfaların seslerini bastıran kuş cıvıltılarına odaklandı. İçinde kurdunu hissetmeye çalıştı.
Ancak boşunaydı. Kurdu geçen hafta prensin yakınlığında tekrar görünmüştü hatta prens taehyung kokusundan bahsetmişti. Hekime bundan bahsetmek konusunda kararsızdı omega, söylememesi gerektiğini hissediyordu ve omega hislerine güvenerek susmuştu.
Eun il ise bu bir hafta boyunca omegaya sarayı zindan etme peşindeydi. Pekte ufak olmayan yalanları, attığı iftiraları ve zarar verme çabalarına omega elinden geldiğince karşılık veriyordu.
Kötü bir insanla baş etmenin en iyi yolu yeteri kadar sessizlik ve yeteri kadar karşılıktır felsefesiyle düşünüyordu jeongguk.
Alfa minho ise hâlâ omegadan karşılık alma gayretindeydi. Annesi kraliçe amandanın sert sözleri ve aşağılayıcı tavırlarına dayanamadığı zamanlarda sıklıkla omeganın yanında alıyordu soluğu. Jeongguk ise onu itiyordu, ondan hoşlanmıyordu, rahatsız edici aurası anında yayılıyordu etrafına, alfanın kokusu dahi tiksindirici geliyordu. Oysa ki diğer omega hizmetliler alfanın kokusunun çok hoş olduğunu söylüyordu.
