Görev:Öğretmen

Giriş

Ankara/Akyurt
Akyurt İlkokul
6 ay önce

"Hadi ama İloş" Damla'in sesi ile ona döndüm "Ne Damla ne" dedim bıkkınlıkla "bak burdan daha tehlikeli orası ya Mardin kızım orası Mardin" dedi annem gibi "Mardinse Mardin çokta umrunda ya" dedim kızgınlıkla artık beni salın diye böğüreneceğim az kaldı. "Bak orası buraya benzemez" dedi hadi vazgeç şu sevdadan der gibi
"Of Damla sal beni git Ahmet hocayla falan uğraş" dedim. Bakışlarımı ondan çekip pencereye yönettim. Yeni bir kız gelmişti bugün okula. "Ahmet hoca olsa uğraşırdım ama yok raporlu" dedi. Ümitsiz bakışlarımı dışarıda oynayan çocuklardan çekip tekrar ona baktım. "Ya anlamıyorum ki ben sizi Yavuzda orda bişi olduğu yok" dedim kollarımı göğsümde toplarken "Yavuz asker bebeğim ondan ona bişi olmuyor olabilir mi!?" oda beni taklit ederek ağzını yaya yaya konuştu.

Oflayıp masadaki evraklara baktım. Kendi dosyam olduğu görünce elime alıp okudum.

Öğretmen İlayda Asena Şahin
Anne adı:Melek
Baba adı:Yok
Yeni görev yeri:Mardin/Kızıltepe
Görev amacı:Doğu görevi
Nedeni:Tayin istemesi

İstemez olaydım tayin mayin. Bir anlık sinirle istemiştim oysaki. O gün annemle kavga etmiştim. Sonra bir anlık sinirle tayin istemiştim. Bugün ise okulda son günümdü gidip çocuklarla vedalaşacağıma burda Damla'yı dinliyordum. Oflayıp tam dosyayı bırakıyordum ki dosyada bir yer dikkatimi çekti. İçimi burktu.

Baba adı:Yok

Baba adı, baba adı. Cidden neydi benim babamın adı. 6 yaşına kadar görmüştüm onu hayal meyal hatırlıyorum ama ismi yok. Annem bir ismi haykırıyor yapma etme diye o isim ne? Annemi hamile hali ile dövüp sonra onu orada kan revan içinde bırakan adinin adı ne? Yok. Annem biliyor ama bana söylemiyor. Çünkü korkuyorum. Ondan değil. Kavgadan gürültüden. Onun yüzünden korkuyorum.

Bunlar aklıma gelince dosyayı ışık hızında bırakıp odadan çıktım. Damla arkadan 'noldu iyimisin' diye bağırsada önemsemedim. Koşar adım tuvalete girdim. Elimi yüzümü yıkayıp kendime gelmeye çalıştım. Aynada kendime baktım "Hadi bakalım İlayda Asena Şahin herşeyin üstedinden geldin bununda üstesinden geliceksin" dedim kararlılıkla. Ve evet artık ben Ankara'nın öğretmeni değildim artık Mardin'in öğretmeniydim....

                                       🦊    

        

Mardin/Kızılıtepe
Askeriye
6 ay önce

"Ne o devrem karadenizde gemilerin mi battı?" dedi Doğu. Sesin geldiği yöne doğru baktı Yavuz. Komutanının geldiğini görünce oturduğu banktan kalkıp esas duruşa geçti. "Rahat rahat" dedi Doğu Yavuz'un kalktığı banka oturup cebinden sigarasını aldıp yaktı. Bir nefes çekti sigarasından. "Hayırdır senin moral yine boka dönmüş" dedi Doğu hayırdır sen bakışı atarak. "Lan yoksa cidden gemilerin mi battı?" dedi Doğu oturması için yanını gösterirken. Yavuz bu bakışa karşılık direk olarak komutanın yanına oturdu. "Ah ah nerde batsaydı daha iyiydi be komutanım" dedi Yavuz ağıt yakar gibi.

"Noldu lan sana" sordu merakla Doğu. Arkalarından Doğa ve Ela'da onların yanına geldi. Onlarda yanlarındaki banka oturdular. Eğitimden çıkmışlardı. "Ablam komutanım annemle birbirlerine girmişler yine" dedi bıkkınlıkla. "Oğlum taktığın şeye bak ya anne kız arasında olur böyle şeyler" dedi Doğu senin derdini ben bakışı atarak. "Komutanım biliyorum ama ablam tayin istemiş." dedi inler gibi çıktı sesi. "eee nolmuş yani" dedi Doğa. Doğa'nın orda olduğunu yeni fark etmiş gibi anlık bir duraksadı Yavuz

"Tayinde buraya çıkmış komutanım şu aşağıdaki köydeki okula" dedi sıkıntıyla. Hepsi anlık bir duraksadı. Tehkilenin tam içine girmişti çünkü Yavuzun ablası. "Tamam lan sıkma canını illa bir şey olcak diye bir şey yok" dedi Doğu askerini rahatlatmak adına birde omzuna yavaşça vurdu. "Komutanım siz onu tanımıyorsunuz o illa gider bir şey bulur illa boka girer" burukça gülümseyip ablasındam yana dert yandı Yavuz. "Eee getir tanıştır tanışalım lojmanda kalır hem ne yapmış eve saat kaçta girmiş haberin olur" dedi Doğa ve devam etti. "Hem bizim blok'ta tam bizim evin önünü boş oraya yerleştir sen zaten onun bir kat üstündesin." Aklına yatmıştı Yavuz'un gelince ilk iş onu yapacaktı. Hepsine teşekkür edip ablasına aramaya yatakhaneye gitti telefonunu şarjdan çıkarıp rehbere girdi. Rehberde dolaşırken bir isimde takılı kaldı.

Muhammed Çetin

Bu adam kimdi hiçbir fikri yoktu. Dün gece 2 de aramış şarkı dinlettirmişti.

Murad Arif/Oğlum

Sapık diye düşünmüştü Yavuz. Sabah ilk iş olarak bu telefon nunarası kime ait diye sorgulatmıştı. Babasının üstüne kayıtlı olan telefonlarından arayıp onu işleten genç kızlar diye düşünmüştü. Rehberde B harfine gelince durdu Yavuz.

Başı Beladan Kurtulmayan Ablam

İsmin üstüne tıklayıp aradı. Telefonu kulağına koydu. Sonra konuşma birden kavgaya döndü iki kardeş Herzamanki gibi birbirlerini yiyip bitirdiler...