Diğer günün akşamına kadar odamda kitap okudum, örgü işini bitirdim ve oyuncak örmeye karar verdiğim için Megumi'nin fotografını istedim. Akşam Megumi hepimizi yemeğe çağırmıştı.
"Hmm, leziz."
"Somon."
Beni onaylayan Toge'ye baktım. Ona bir köfte uzattım. Ağzını açıp yediğinde gülümsedim.
"Hey, siz...yoksa çıkıyor musunuz?"
Panda'nın dediği ile içtiğim su boğazımda kalmıştı. Öksürürken bir yandan Panda'ya sayıyordum.
"Palamut gevreği."
"Sadece benimle antreman yaptığı için minnetimi göstermek istedim. Senin yüzünden onu da yapamayacağım."
"Balık gevreği."
Toge bana köfte uzatınca önce Panda'ya sonra köfteye baktım. Afiyetle ağzımı açtım ve köfteyi mideme indirdim. Bana köfte verdiği için Toge'ye gülümsedim.
"Somon."
"Köfteleri kim yaptı?"
Maki-san'ın sorusu ile ona baktım. Gerçekten köfteleri övüyorduk ama kimin yaptığını bilmiyorduk.
"Ben yaptım. Çok basit."
Megumi nasıl yapılacağını anlattıktan sonra ekledi.
"İtadori öğretmişti."
"İtadori'den kalan tek miras."
Gözlerim dolduğu için sofradan kalktım. Hızlı adımlarla dışarı çıkıp temiz hava almak istedim. Köprüye gelince durdum ve aya baktım. Dolunay vardı.
"Çok güzel."
"Hardal yaprağı."
Toge'nin sesi ile sağıma döndüm. Buraya kadar yanıma mı gelmişti. Gülümsedim ve konuştum.
"İyiyim, sadece biraz duygulandım."
"Somon?"
Kollarını açmıştı. Reddetmedim ve kafamı göğsüne koydum. Boyum ondan biraz kısa olduğu için kalp atış sesini duyuyordum. Harbi ben ne zaman Toge ile bu kadar yakınlaşmıştım.
"Ton balığı."
Gülümsedim ve koluna girdim.
"Hadi içeri gidelim."
"Somon, Yuri."
Adımı söyleyince mutlu olmuştum. Normalde sadece onigiri malzemeleriyle konuşurdu. Canımızı yakmamak için.
İçeri girdik ve kaldığımız yerden devam ettik. Odalarımıza dağılırken Toge'yi durdurdum.
"Ton balığı?"
"Bana bir fotoğraf verebilir misin?"
"Somon."
Ceplerini karıştırdı ama elleri boş çıktı. Aklıma bir fikir gelmişti.
"Yarın birlikte şehire inelim. Fotoğraf ve birkaç eksiğim var. Benimle gelir misin?"
"Somon balığı."
Gülümseyip gitti. Heyecanla odama girdim ve kapıyı kapattım. Tam yatıcaktım ki kapım açıldı.
"N'oluyor be?"
Megumi odama dalmıştı. Kapı tıklatma adabı yoktu bu çocuğun.
"Destur Megumi. Öyle mi girilir başkasının odasına."
"Panda'nın dediği doğru mu?"
"NE?!"
Emin olana kadar gitmeyecek gibiydi. Masamın üzerinde hediye paketini aldım ve Megumi'ye uzattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Sukuna
FanfictionBen kolay kolay aşık olacak biri değildim. Ama onun sadece ufacık bakması beni kendisine bağlamasına yetmişti. İyi okumalar <3