Merhaba, bol bol yorum ve oy vermeyi unutma lütfen. Şimdiden keyifli okumalar.
Piroz ismi Peri ismiyle değiştirilecektir...
°°°°°°°°°°°°°°°°
GİRİŞ🔒🔑🔒
SIĞINTI YÜREK
°°°°°°°°°°°°°°°°*Özgürlüğüne kavuşan kelimeler birer ağıt olup dilden dökülecekti...*
Bölüm şarkısı: Cem Adrian & Yunus Kırmacı- Bir ay doğar
Midyat-Mardin,
Çaresizliğin koktuğu topraklarda, acımasızca örülen ağların hapsettiği bedenlerin çırpınışları yeri göğü sarsıyordu. Karanlığın hüküm sürdüğü topraklar, gündüzken bile kendini belli ederken, kadın olmak bir kere daha zorlaştı.
Umudun ahı sessiz sessiz ahı alandan -alanlardan- çıkarken, yangın hırçınlaşmış ufacık bir kum tanesini bile yakmaktan uzak kalmıyordu. Maraz yürekler, serzenişlerini bir koca yük gibi omuzlarında fazlalık olarak taşırken, onları abluka altına alan dünyanın keyfi yerindeydi.
Hırçın dünya birkaç sene önce bir kız çocuğunun feryatlarına tanık olurken, ona bunu yapanlar ve şahit olanların dillerine vurdukları prangalar kadar lanetliydi yaşam. Hüküm verilmiş, o ağlar bir kere daha atılmıştı. Bu sefer daha sıkı sarmıştı hapsettiği bendeni. Çırpınışlar engellenmiş, ölümün soğukluğunda yaşamın ince çizgisinden diğer tarafa atlamak imkansızdı artık.
Yeni günler, yeni umutlar doğurur derken bunun yalan olduğunu bilenler alayla gülüyordu. Kaderin yolu çıkmaza girmiş, bir kirli pençe tarafından tutsak edilmişti. Aynı hükmün yaralı yürekleri de ellerinden alınan hayatlarına yakmıştı kınalarını. Dillerinde, dökülmeyi bekleyen acı zılgıtlar bir bedenin hapsoluşuna bizzat şahitti.
Dilendirilmeye hacet görülmeyen büyük sorunları küçük gösterendi bizzat şeytanlaşanlar. Bundan dolayıdır ki kara toprakların dili yoktu ama onun verdiğini yiyen insana aitti şeytan bilhassa insanlardır, sözü. Evet, öyleydi. İblis bizzat insan olmuş, bu sefer zekice, pabucu ters giyen değil giydirendi.
Heja Hazar, karşısında durduğu adamın yüzüne tüm nefretiyle bakarken, yaşadığı olaydan dolayı elleri titriyor, derin soluklarından göğsü kabarıyordu. Yutkundu. Birazdan ateş olacak bu lanet olası adamla beraber konaktaki herkesi bundan etkileyecekti. Acımasızca davranıyordu. Umursamadı. Bu zamana kadar kimse ona acımamıştı o da bu saatten sonra susmayıp, yaşadıklarını sineye çekmeyecekti. Elleri yumruk halini alırken ona üsten bir bakış atan adamın dudakları aralandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIĞINTI YÜREK (TAMAMLANDI)
Teen FictionBir ağıt ne kadar acı olabilirdi? Bir yürek kaç darbeyle başedebilirdi? Bir beden hangi yangına körükle gidebilirdi? Bir kadın kaç farklı yerden kanatılabilirdi? Yüreği acıyla harmanlanmış bir kadın Midyat'ın tozlanmış sokaklarında büyüyüp kaderin k...