Herkese merhaba. Yeni bölümle geldim. Yoğunluktan dolayı bölümleri yazıp okumadan atıyorum. Eğer imla hatası falan görürseniz kusuruma bakmayın. Bu işte yeniyim ve gerçekten zamanım olmuyor. İnşallah boş olduğum bir gün hepsini düzenleyeceğim.
Yorum ve oy vermeyi unutmayın. Keyifli okumalar. Sizleri seviyorum.
°°°°°°°°°°°°°°
9.BÖLÜM: SEVMEDİM. SEVEMEDİM🔒🔑🔒
SIĞINTI YÜREK
°°°°°°°°°°°°°°°*Mutluluk, zorlukla çıktığı zirveyi kolaylıkla inerek gerçekleşecekti.*
Bölüm şarkısı: Sokrat St-Sağım Solum Belli Olmaz
🔒
Olur olmadık yerlerde olur olmadık şeyler düşünmek hayattan yorulanların en azılı düşmanıydı. Dün yaşanmış gibi hissedilen olaylar tüyleri şaha kaldırırken, düşünceler denizinde boğulan beyin ciğerleri sıkıştırıyordu. Her zamanki gibi derin yaralar bırakıyor iyilik yapmışcasına sırıtıyordu. Bununla beraber boynu bükülen beden sırtındaki yüklerin hamalı olmuş işkence görüyordu. Hayat garipti. Kimi zaman bir şeytan kadar sinsi kimi zaman ise melekten farksızdı. Tatlısıyla acısıyla çok şey gösteriyor dünyada yaşayan misafirlere bir şeyler öğretiyordu. İnsana da kalan şeytan yüzüyle karşı karşıya kalmamak için ona ayak uydurmaktı.
Heja, bir saat önce gelen karı kocanın yerleşmesinden sonra masayı hazırlamış şimdi de servis yapıyordu. Çorba kasesini Piroz Hanım'ın önüne bırakırken özelikle gözlerinin içine bakmamaya çalışıyordu. Geldiği andan beri kötü enerjisiyle kendisini sarmış olan kadın ona yük oluyordu. Doldurduğu bir diğer kaseyi Ardil'in önüne koyarken sadece bir saniyelik bir bakışma olmuştu aralarında. Heja bununla titremiş utançla inlemek istemişti.
Ne kadar süre dans ettiklerini bilmiyordu ama hissettiği duygu her neyse ölene kadar bununla yaşayacağının farkındaydı. His yoğundu. Ve bununla vücuduna ateş bastığını fark ediyordu. Gözlerini bir kaç defa kapatıp açarak kendine gelirken etraftaki konuşmayı dinlemediğini fark etti. Kendi önüne de çorba koyarken, oturup dikkatini konuşan baba ve oğula verdi.
"-sanmıyorum baba," diyen Ardil'in kaşları çatıktı. Heja daha da meraklanmaya başlayarak kulaklarını dört açtı. Cahit Akcan sıkıntıyla soluk verirken elindeki kaşığı usulca bıraktı.
"Buna devam edecekler oğlum. Sen şikayetini geri çekmezsen olaylar daha da karışacak."
"Ne şikayeti?" Dayanamayan Heja olaya atlayıp yaşlı adamı izlemişti. Cahit Akcan kendisinin sorusuyla dona kalırken,terettüt ettiğini gördü. Merakla aydınlandı yüzü. Ne döndüğünü bilmek istiyordu. Piroz Hanım'ın içtiği su bardağını seslice masaya koymasıyla irkilerek ona döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIĞINTI YÜREK (TAMAMLANDI)
RomanceBir ağıt ne kadar acı olabilirdi? Bir yürek kaç darbeyle başedebilirdi? Bir beden hangi yangına körükle gidebilirdi? Bir kadın kaç farklı yerden kanatılabilirdi? Yüreği acıyla harmanlanmış bir kadın Midyat'ın tozlanmış sokaklarında büyüyüp kaderin k...