The Sly Fox|Taelice|

|9|

Lisa'nın anlatımından

Burnt Eyes'a varmıştık. Burası ne kadar dışardan bir depo gibi gözüksede içi ev şeklinde dizayn edilmişti.  Tabi Sly fox kadar büyük değildi.

İçeri girdiğimizde bizi Jackson karşılamıştı.

Anlaşılan biz Burnt eyes'a doğru yola çıkınca onlarda buraya gelmişti.

Jackson"İyi iş çıkardınız"

Bayan Mo elinde tuttuğu varisi salona geçerek koltukların üstüne bırakmıştı. Şu an baygın olduğu için bu oldukça kolay olmuştu.

Bizde salona geçmeden önce Jackson'a " Bana kahve yapabilir misin? Gerçekten çok ihtiyacım var ve yapamayacak kadar çok yorgunum" demiştim.

Jackson hafifçe gülümseyerek " Tamam yaparım" demiş ve "Başka isteyen var mı? " diye sormuştu.

Bu sorusuna salonda oturanların hepsi olumlu cevap vermişti.

Bende girişte daha fazla beklemeden salona yanlarına geçtim.

Kendimi koltuğa resmen atmıştım. Salona şöyle bir göz gezdirdiğimde Namjoon'nun da burda olduğunu görmüştüm.

Kai "Namjoon ne zaman gönderiyoruz şu varisi?"

Bayan Mo "Mümkünse en kısa zamanda gitsin çok gürültülü bir varlık. Arabada çekmediğimiz kalmadı"

Namjoon "Müşterilerle irtibata geçip varisi aldığımızı söyledim. Onların ayarladığı bir gün göndericez daha günü söylemediler"

Namjoon'un konuşmasının ardından baygın varis uyanmıştı ve Jackson da elinde kahve dolu kupalarla yanımıza gelmişti.

Salonda üç tane çokta küçük sayılmayan koltuklar vardı. Sırasıyla ilkine ben, kai ve yeonjun ; ikincisine Namjoon , varis ve Bayan Mo oturuyordu. Üçüncü koltukta tek başına oturan Taehyung'un yanına kupaları bize veren Jackson oturmuştu.

Taehyung"Evet beyfendi de uyandığında göre bizim mesai tekrar başlıyor anlaşılan"

Bayan Mo"Yine anlamadığım bir dilde bağırmaya kalkarsa italyan mafya varisi demeden dalıcam. Zaten bu sefer de yanımda oturuyor. Tanrım!"

Namjoon "Endişelenme Mo bu sefer söylediklerini çevirecek kişi olarak burdayım"

"Italyanca da mı biliyorsun? Merak ediyorum bilmediğin bir dil var mı acaba ya "

Biz aramızda konuşurken varis gözleri ile bizi takip ediyor ve ne dediğimizi anlamaya çalışıyordu.

İri yarı 23 yaşındaki italyan adamı böyle görmek nedense komik geliyordu.

En sonunda o da bu duruma katlanamamış olacakki Italyanca konuşmaya başlamıştı.

(Italyanca konuşmaları bu yazı fontunda yazıcam.)

Varis" Beni neden buraya getirdiniz! Sizde kimsiniz? Benim kim olduğumu biliyor musunuz! Bana bir sey yaparsanız cesediniz çıkar"

Hepimizi anlamaz gözlerle Namjoon'a bakıyorduk ama Namjoon bize çevirmenlik yapmadan önce varise cevap vermeyi seçmişti.

Namjoon "Sakin olun. Şu anda güvendesiniz. Babanız Bay Guardin'nin emri ile sizi en kısa zamanda İtalya'ya göndericez "

Namjoon konuşmasını bitirdikten sonra bize dönmüş ve " Neden burda olduğunu sorguladı bende ona, onu geri gönderecegimizi ve şu anda güvende olduğunu söyledim" dedi.

Varis hepimizin ustunde sırasıyla gözlerini gezdirdi. Namjoon'un dediklerinden emin olmaya çalışıp gerçekten ona karşı bir tehdit oluşturup oluşturmadığımızı anlamaya çalışıyor  gibiydi.