1.❝Oğlanın Ağıdı❞

57 3 0
                                    

Merhabalar, önce karakterlerin sonrasında konunun uzun süredir aklımı istila ettiği kitabıma hoşgeldiniz. Ben uzun süre Vefa,Vefa,Vefa diye sayıkladım. Ne kadar güzel bir isim dedim. Öylesine güzel bir isim ki yaşatıyor o duyguyu da  söylerken. Sonra bu isim bir adam yaşatmalı o adamı da bir kadın vefa ile yaşatmalı. Sizlerle birlikte yaşatacağız o adamı.

Yeni kitabımıza hoşgeldiniz🪬

Ilk okuma tarih ve saatlerimizi alalım adettendir:')

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum♥️

1.

❝Oğlanın Ağıdı❞

Yakut: pembe ya da erguvan tonlarıyla karışık koyu kırmızı renkli, saydam bir korindon türü olan değerli bir taş.

Yakut kırmızısı ateş demektir, tutku demektir ve arzunun ta kendisidir

Yakut kırmızısı ateş demektir, tutku demektir ve arzunun ta kendisidir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Sonsuz bir kudrete sahip olan, ağacı dallandırıp budaklandırdı. Kurtçuklara besin olacak gövdesi henüz genç,yaprakları körpe ve kendisi gölge ihsan eyleyecek bir hoşgörüye sahipti ağaç.  Hastane bahçesinde, ortamı ferahlatan bir aura yayarak hem stresli hasta yakınlarını hem umutsuz hastaları bir nebzede olsa durdurup hayatın akışına dur dedirtiyor. Dur, beni izle ve doğanın sakinleştirici etkisini kucakla.

Sol elimde tuttuğum sigaranın ben ağacı izlerken giderek külleşmeye başladığını fark ettiğimde hemen yanımdaki çöp tenekesinin üzerinde söndürdüm. İçemeden hepsi kül olmuştu ağaca doğru manevi bir seyir halindeyken. Bugün Bakırköy'de hava bulutluydu. Nisan ayına özgü o bulutlar ağlamak için bugünü bulmuş, arada gökten aşağıya doğru  sirkeledikleri mendilleri, şimşek çakarken yerini betona bırakmış toprağa alabildiğine su akıtıyordu damlalar halinde.

Bakırköy Devlet Hastanesi'nde ortam yine karamsar,hava her gelişimde olduğu gibi yağmurluydu. Yeni bir sigara yakmak ya da artık sebeb-i ziyaretimin yanına uğramak arasında kısacık bir saniye kaldıktan sonra üstüme dökülmüş hayali külleri sirkeledim ve hastane girişine doğru ilerledim.  Çantamın içine tıkıştırdığım cübbem tüm alanı doldurduğundan telefonumu bulamamıştım. Belki de iş yerinde unuttum, emin değildim. Bu yüzden anneme habersiz bir ziyaret olacaktı. Palyatifin bulunduğu kata gitmek için asansöre bindim. Artık ölümcül bir evrede olan annemin yine sahip olduğu ölümcül ağrıları onu ancak burada kullanılan ağrı kesiciler ile son zamanlarını daha iyi geçirmesini sağlıyordu.

Bu bölümden nefret ediyordum her gelişimde hastaneye. Havası ölüm kokardı. Her odada heran ölümü bekleyen insanlar, biraz daha alacakları ağrı kesiciler ya da bir nefeslik fazladan hayat sağlayacak olan tüplere bağlı bir şekilde bazen açık unutulan kapı aralıklarından size dikiyorlardı altlarında koyu mor halkaları belirginleşmiş gözlerini. Öylece izliyorlardı kapıdan geçene dek. Sizde onlara, nesi var acaba merakıyla bakarken bundan rahatsız olup gözlerini üzerinizden çeker kendi sonlarına doğru gidişlerinin bilincinde sayıklarlardı sevdiklerinin isimlerini. Öyle bir yerdi işte burası. Annemin olduğu odaya giden köşeyi döndüğümde içim her zamankinden daha karanlıktı. Bazen hissederdiniz ya olacakları,içiniz  bir kopkoyu  kahve sis tarafından ele geçirilirdi ve yaşanacakları beklerdiniz tam da böylesi bir his içimde geziniyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 26, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bir Adam YaşatmakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin