zamanın ince çizgisinde yürürken

857 123 11
                                    

15*

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

15*

park hyoshin, happy together

Etrafında dönen olaylar karşısında eli kolu bağlı kalmaktan nefret ediyordu Jungkook. Yüksek tabureye oturmuş ekranı izlerken an an nefesleri kesiliyor, kulaklığını çekip çıkarmak istiyordu. Motor sesleri midesinin bulanmasından etkin rol oynuyordu. Arabaların ulaşıyor oldukları hız başını döndürüyor, ne zaman iki araba birbirine yakın hâle gelse gözlerini kapatarak geçip gitmesini bekliyordu. Doğru düşünemediğinin, bu korkuların beklemek ile geçip gitmeyeceğinin farkındaydı ama şu an için kendini toparlamak adına bir adım atacak kadar da güçlü hissetmiyordu.

Bir antrenman yarışından ibaretti. Kimseyle yarışmıyor, yapabildiği en iyi süreyi yapmak için bir çaba gösteriyordu. Pistte normal yarışın üçte biri kadar araba bulunuyordu. Charles en son dakikalarda çıkmak istediği için kenarda bekliyordu. Taehyung'un hızına baktığında ilk on içerisinde bulunabileceği aşikardı. "Kim iyi gidiyor, yakında tüm yarışları ilk beş içinde bitirecek kadar ustalaşacak. Belki sezon bitmeden bir kez de olsa pol* de görürüz." dedi Charles, dikkatini herkes gibi ekrana vermiş, Taehyung'u izliyordu. "İyi bir rakip senin için. Biraz daha güçlenmeni ve hırslanmanı sağlayabilir. Kendi çizgini kabullenmiş, yarışa hiçbir hırsın olmadan çıkmandan hoşlanmıyorum." dedi Binotto, kollarını göğsünde kavuşturmuş, bakışlarını ekrana kilitlenmiş olan Charles'a vermişti.

"Birinci olmak istiyor olmam kendimi hırs içinde büyütmeme ve keyif almama engel olamaz, Mattia. Ben Max değilim, hedeflerime giderken kendimi yiyip bitiremem."

Charles'ın sözleri Jungkook'un bakışlarını ekrandan çekerek ona çevirmesine neden oldu. Max ve Charles yakın arkadaş olmasa dahi iyi bir ilişkileri vardı ve ses tonundaki hoşnutsuzluk dikkat çekecek boyuttaydı. "Max ile aranızda bir sorun mu var?" diye sordu Jungkook elinde olmadan, onun sözlerini anlamlandıramıyordu. "Hırs hakkında birkaç konuşma yaptık. Birinci olabilmek için arkadaşlığın, takım arkadaşlığının onun için önemli olmadığından bahsetti. Ben arkadaşlığı severim, değer veririm. Norris, Ricardio, Kim, Sainz benim arkadaşlarım ve rakiplerim ama onlara zarar verecek, onların zarar göreceği hamlelerden kaçınırım." Charles'ın sözlerine hak veriyordu, hırs sevgiyi ve saygıyı köreltiyordu.

Kim Taehyung antrenman turunu bitirdi, garaja geri döndü.

"Yarın benzer bir performans çıkarırsan sıralamada ilk yedinin içinde olacağına eminim."

Binotto onu bu sözlerle karşıladı. Charles'ın hırs ve arkadaşlık konuşması hakkında bir yorumda bulunmaktan özellikle kaçındığını görmek mümkündü. "Harika gidiyorsun, Kim. Seninle olacak yarışlarımız çok keyifli geçecek." dedi Charles, Taehyung'a sarıldı ve kendi kaskını giymek için uzaklaştı. Taehyung kaskını ve başındaki koruyucuyu çıkardı. Jungkook'un yanına gelerek dudaklarını eşinin alnına değdirdi. "Arabaya çok alıştın, bir bütün halindesiniz. Zaman içinde gerçekten harika yarışlar çıkaracaksın." dedi Jungkook, gurur duyuyordu onunla. Taehyung büyük bir takımın altında çalışan ilk Asyalı pilottu. Ferrari'nin kendisini istediğine bile inanamış, Haas'tan ileri gideceğini düşünmemişti hiçbir zaman ama burada, kırmızı tulumların içindeydi.

hang on to moment' taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin