1.Bölüm -GÖZ AÇIP KAPAYINCAYA KADAR-

50 38 3
                                    

İyi okumalar dilerim :)


İlahi Bakış Açısı

-Yazarın Anlatımıyla-

19 Yıl Önce...

"Asker! Hadi, hızlı ol seni bekliyoruz. " Babası iki kat aşağıdan, kapının önünde durmuş küçük elleriyle ayakkabısını ayağına geçirmekle uğraşan minik Gazel'e sesleniyordu.

Gazel sol ayağında ki ayakkabının çıt çıt bantlarını da çektikten sonra eğildiği yerden elleriyle destek alıp ayağa kalktı. Ellerini üzerinde ki beyaz elbiseye sürterek merdivenlere doğru yürümeye başladı. Merdivenlerin kollarından destek alarak bir bir iniyordu basamakları küçük kız

Her üç basamakta yarım bir nefes alıp tekrar inmeye başlıyordu. En son zemin kattaki kapıya ulaşınca koşarak kapıdan çıktı. Babası eski arabalarına çantaları yerleştiriyor,annesi ise Gazel için hazırladığı çantayı arabanın arka kısmına yerleştirmekle uğraşıyordu.

Gazel elindeki renkli boncuklarla süslenmiş ve rengarenk duran annesinin yaptığı bilekliği minik ellerinden kaymaması için biraz daha yukarıya doğru sıvadı. Zaman kaybetmeden annesinin bulunduğu arka koltuğa doğru koştu. Babası da son olarak bagaj kapısını kapatarak eşinin ve çocuğunun yanına döndü.

Küçük kız babasının gelişiyle hiç vakit kaybetmeden 'Hazır Ol' duruşuna geçip asker selamı verdi. Her ne kadar küçük olsa da hayali, büyüdüğünde babası gibi başarılı bir asker olmaktı. Babası da minik kızın asker selamına karşılık vererek şoför koltuğuna doğru yürüdü. Gazel, verdiği asker selamından çıkarak annesine döndü.

Gazel, annesinin onun için hazırladığı koltuğa yerleşerek elindeki renkli boncuklarla süslenmiş bilekliği ile oynamaya başladı. Babası ise kemerini takmaya çalışırken aynı zamanda arabayı çalıştırıyordu. Annesi de hemen babasının bulunduğu şoför koltuğunun yanındaki koltukta oturuyordu.

Babası sonunda arabayı çalıştırmış olacak ki eşiyle arasında bir sohbet açıldı.

"Lazım olan tüm eşyalar arabada değil mi?" Babası önlem almak için sormuştu bu soruyu eşine. Yoksa eşinin bu tür gezilerde geride bir eşya bırakmayacağını biliyordu.

"Evet, hepsi bagajda duruyor." Ve sohbet bitmişti. Aralarında geçen bu küçük diyalogdan başka da sohbet açılmamıştı arabada. Zaten minik Gazel'de bu süre içerisinde uykuya dalmıtı. Minik ellerini çenesine dayamış,cenin pozisyonunda koltukta uzanmış uyuyordu.

 

                                               3 Saat Sonra.


Gazel şiddetli bir gürültüyle uyanmıştı uykusundan. Doğruluğunda kollarında ve yüzünde hissettiği keskin acıyla yüzünü buruşturdu. Annesine ve babasına doğru baktığında onları bu halde görünce afalladı.

Babasının başı önünde, direksiyona çarpmış bir şekilde duruyordu. Alnından akan boncuk boncuk kanlar tek tek yüzünden aşağı doğru iniyordu. Annesi ise başını cama vurmuştu. Araba camlarının her biri paramparça olmuş ve küçük cam parçaları her üçünün de vücudunu kesmişti.

Gazel elini babasının omzuna koyarak sarstı.

"Baba, yüzünde boya mı var?" Bu sefer de annesine dönerek başladı konuşmaya.

"Anne uyan bu senin en sevdiğin elbise. Bak, kirlendi." Olmuyordu. Uyanmıyorlardı, açmıyorlardı gözlerini. Babası birden bağırarak,

'ŞAKA! BAK HANIM NASIL DA İNANDI. BİR DE BENİM MİNİK ASKERİM OLACAK' demiyordu.

MERMİ  -ÇIĞLIK SERİSİ-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin