Kabilenin şefini takip edip çadırdan çıktım.
Kabile ateş yakmış ateşin başında dans ediyorlardı.
Doğrusu bu çok hoşuma gitmişti, sanki kızıldereliler gibiydi. Gecenin sonunda yaşlı kadın tekrar yanıma gelip bana kim olduğumu kaç yaşında olduğumu sordu.
Kadının sorularını cevapladıktan sonra kadın çadıra gidip uyumamı söyledi.
Uykuya dalmadan önce yine o ejderha sesini duydum, ne kadar korksamda uykuya daldım.
Sabah barışma sesleriyle uyandım dışarı çıktığımda ejderhalarda birinin kabilenin çok yakının da bir yeri yaktığını gördüm.
Kabile de yaşayan insanlar yaklaşık 1 saat sonra ateşi söndürebildiler.
Aklıma ejderhaların hiç insanlara zarar verip vermediklerini sormak geldi,
Kadının yanına gidip soruyu sorduğumda kadın hayır biçiminde kafasını salladı."Yıllar önce atalarımız ejderhalar ile birlikte savaşmışlar,"
-nasıl yani ejderhalar insanlar ile birlikte mi yaşıyorlardı?.
-evet, kulağa garip geliyor olabilir ama öyle kızım."
"Şu anda peki ejderhalar neden insanlarla yaşamıyorlar?"
-Yüz yıllar önce bir adam ejderhaların yaşadığı mağarayı yakmış tabi ölen ejderha olmamış ama ejderhalar intikam almak istemiş, ve köye saldırmışlar, o zamandan beridir de ejderhalarla karşılaşan kimse olmadı."
Bunu duyunca pek şaşırmadım ne de olsa insanoğlu.
"Ejderhalar şu anda nerede yaşıyorlar?"
Kadın bana parmağıyla büyük dağları göstererek,
"O dağların arkasında yaşıyorlar." Dedi.
Bir süre kadının dediklerini düşündükten sonra aç olduğumu hissettim,
Şans'a da kadın tam böyle hissettiğim an bana 2 tane somona benzer bir balık getirdi,
Bi an sanki kadın benim düşündüklerimi duyuyor sandım ama ne de olsa böyle bir şey imkansızdı.Kadın bir anda bana gülümsemeye başladı,
İyice korkmaya başlamıştım,
Her neyse şu an yemekten başka bir şey düşünemiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderhalar Dünyası
FantasyBir gün uyandım ve evimde olmadığımı fark ettim.peki ya ben neredeyim, bu büyük kanatlı uçan yaratıklarda ne!