Büyük dere çok şüpheli davranıyordu ama ne olduğunu anlamamıştım, ben de Malia ve Büyük dereyi yalnız bırakıp çadırdan dışarı çıktım.
Çadırların etrafında koşuşturan çocukları izlemek için bir kütüğe oturdum, arkamı döndüğümde büyük dere ile malia'nın hala konuştuklarını fark ettim, çadırda ki malia'nın yüzünü görebiliyordum ama büyük derenin yüzünü göremiyordum.
Bir süre sonra malia'nın yüzünde endişeli bir yüz ifadesi olduğunu fark ettim...
*Büyük dere ne söylemişti de Malia bu kadar endişelenmişti.*Artık hava kararmaya başlıyordu ve benim de uykum gelmeye başlamıştı, başım çok ağrıyordu, ayağa kalkıp uyumak için çadır'a geçerken bi anda gözlerim karardı ve gözlerimi malia'nın çadırında açtım.
Boğazım titreyerek;
-N-noldu, ah başım!Malia: ah Isi dün akşam bayıldın!
-bayıldım mı?
Malia: evet, büyük dere senin bayıldığını görür görmez yanına koştu fakat sen çoktan düşüp başını taşa vurmuştun, neyse ki taş çok sivri değildi... sonra hemen büyük dere seni buraya getirdi, bende birkaç şifa büyüsü yaptım.
*demek büyük dere hemen yanıma koşmuştu.*
Derken içeri büyük dere girdi;
-Isi! Uyanmışsın! Nasılsın? İyi misin?
-a evet çok iyim, dün beni çadıra sen getirmişsin. Teşekkür ederim...
-ah rica ederim...Malia; ah, kız daha yeni uyandı biraz izin ver!
-ah doğru!
-hayır hayır sorun değil ben iyiyim sana da teşekkür ederim Malia.Malia; rica ederim Isi her zaman!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderhalar Dünyası
FantasyBir gün uyandım ve evimde olmadığımı fark ettim.peki ya ben neredeyim, bu büyük kanatlı uçan yaratıklarda ne!