Bölüm 9: "İki Dağın Arası"

14 2 1
                                    

Büyük dere;
-Iris! Hadi uyann! Kalkman lazım!

Bir anda sallanarak uyandım, büyük dere tedirgin bir şekilde beni uyandırmaya çalışıyordu,

Sessiz bir şekilde "-ne oldu büyük dere bir sorun mu var?"

Büyük dere;
-yukarıya baksana, sessizce buradan uzaklaşmalıyız.

Yukarıya baktığımda üstümüzde birbiriyle kavga eden iki ejderha birbirleriyle kavga ediyorlardı.

—peki şimdi ne yapıcaz?

Büyük dere;
-yavaş yavaş dağların arasına inicez, zaten yolumuzun üstü.

—tamam.

Yavaş yavaş eşyalarımızı toparlayıp dağdan aşağı inmeye başladık.
Kayarak inerken ayağım bir anda taş'a takıldı, sersemleyip tam yuvarlanacakken büyük dere beni son anda tuttu.

Büyük dere;
-iyi misin?

-iyiyim, iyiyim, çok teşekkür ederim

Büyük dere;
-rica ederim, hadi gel çok az kaldı buralarda bildiğim bir kabile var oraya gidelim, orada birkaç gün kalır, erzaklarımızı yeniler ve yola çıkarız

-tamam.

Yavaş yavaş aşağı indiğimizde artık ejderhaları göremez olmuştuk, aşağısı yukarıdan göründüğü gibi küçük değildi, tam tersine çok büyüktü.

—bu büyük alanda kabileyi bulabilecek misin?

Büyük dere;
-tabi sadece geçen sefer diğer taraftan gelmiştim, ona göre bakarsam bulabilirim.

-oh tamam o zaman hadi gidelim.

Büyük dere ile birkaç dakika yürüdükten sonra kabilenin çadırlarını görmeye başlamıştım. Ama kabilenin tam ortasından bir duman çıkıyordu.bunun yine şamanlar tarafından yakıldığını düşündüm, ki bence öyle.

Büyük dere;
-işte geldik, kabilenin insanları çok samimidir, beni de çok severler.

—Aa, eminim çok iyi anlaşıcaz onlarla.

Büyük dere;
-kesinlikle.

Büyük dere bunu söylerken yüzünde bi sima oluştu, gülüyordu. Ve bence çok tatlıydı.

Ihım neyse kabilenin girişine geldiğimizde bizi şef karşıladı, kız çok tatlıydı, neredeyse benim yaşımdaydı ve kabilenin şefi olmuştu.

Şef
-Aa büyük dere hoş geldin kardeşim, nasılsın? Seni görmek çok güzel.

Büyük dere;
-seni de görmek çok güzel, ben iyiyim sen nasılsın?

Şef;
-bende iyiyim, aa bu Hanfendi de kim?

—merhaba, ben Iris tanıştığımıza memnun oldum, siz kimsiniz?

Şef;
-ben bu kabilenin şefiyim, adım malia bende tanıştığımıza sevindim. Yemek istermisiniz acıkmış olmalısınız.

Malia:kıvırcık saçlı esmer tenli ve yeşil gözlü bir kızdı.

Malia:kıvırcık saçlı esmer tenli ve yeşil gözlü bir kızdı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

—bu kabilenin ismi ne? Büyük dere

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

—bu kabilenin ismi ne? Büyük dere

Büyük dere;
-apaçi kabilesi

—Apaçi mi? Bu ismi çok duymuştum

Büyük dere;
-A aslında o kadar da ünlü bir yer değildir

—benim geldiğim yerde bu kabile çok ünlü

Büyük dere;
-demek kızıldereliler çok konuşuluyor.

—evet, ben büyük bir kızıldereli hayranıyım

Büyük dere;
-gerçekten mi? Bu çok güzel, eğer bende senin olduğun yeri görseydim ben de büyük bir hayran olurdum, yani tam olarak.

—umarım böyle bir şey yaşarız.

Malia;
-sohbetiniz bitti mi mga hinigugma'lar

—mga hingugmalar ne demek?

Büyük dere;
-ee boşver, elbet bir gün öğrenirsin, neyse hadi gel malia'nın çadırına girelim

-tamam, geliyorum...

Ejderhalar Dünyası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin