Bölüm 6: "Dağların arkası"

19 2 0
                                    

Kadın ejderhaların dağın arkasında yaşadıklarını söylediğinden beridir aklımda hep o vardı,

acaba oraya gitsem mi?

Evet, tehlikeli ve saçma ama insan hayatında kaç kez ejderha görür ki?
Kadın yanıma gelip
"-dağların arkasını merak ediyorsun" dedi.
Ne? Bunu nerden bildi

"S-siz nereden biliyorsunuz?"

Boğazım iyice acımaya başlamıştı ve korkuyordum,

"-korkma kızım, ben bu kabilenin şamanıyım, zihin okuyabiliyorum."

Şaman mı ama onlar sadece mitolojide vardı, hoş ejderhalar bile varken buna şaşırmak biraz saçmaydı ama zihin okumak...

"-eve nasıl gideceğini merak etmiyor musun?"
–ediyorum tabi, ama nasıl yapacağımı bilmiyorum.
"-sen şu anda zihnindesin yani benim zihnimde seni buraya getirdim."

Nasıl yani kafam iyice karışmıştı.

–nası? Anlayamadım.
"-şöyle ki kızım, ben senin zihnine bağlandım sen de benimkine bende zihin yoluyla seni buraya getirdim fakat rüya olarak değil.

Kadın ayağa kalkıp benden uzaklaştı, neler oluyor kafam zaten karmakarışıktı şimdi ise daha da çok karıştı.

Biraz durduktan sonra dağların başına gitmeye karar verdim, bunu kadına yanı şamana söyleyince benim yanımda bir asker yollamayı teklif etti. Ne olur ne olmaz diye.

Bende kabul ettim.

Savaşçı benle aynı yaştaydı belki de daha büyüktü ama çok güçlü biriydi, bana yarın sabah erkenden yola çıkmayı teklif etti

Savaşçımız Büyük Dere;

Savaşçımız Büyük Dere;

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gece yatmadan önce kadının dedikleri bir türlü aklımdan çıkmıyordu, hala şoktaydım "nasıl olur!"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gece yatmadan önce kadının dedikleri bir türlü aklımdan çıkmıyordu, hala şoktaydım "nasıl olur!"

Sabah derime değen soğuk rüzgar ile uyandım, beni koruması görevlendirilen asker çadırın kapısını açmış orada bekliyordu,
"Sanki hadi artık gidelim der gibiydi"

Kahvaltı için bir kaç tane çilek ve ejder meyvesi yedim/yedik. Ve yola çıkmadan önce şaman elime bir yay ve bir deste ok tutuşturdu,

-bunları bana niye verdiniz, ben ok atmayı bile bilmem.
-"merak etme kızım biliyorsun"

"Biliyor muyum? Neyse

Yola çıktığımızda hava daha yeni aydınlanıyordu,
Yaklaşık 1 saat yürüdükten sonra dağın yanına gelmeyi başardık, daha dağı çıkmak vardı!

Daha sonra yola devam ederken askerin ismini bilmediğimi hatırladım.

"-asker senin ismin nedir acaba?" Üzgünüm asker diye sesleniyorum ama,

"Yo sorun değil, Benim adım Büyük Dere"

"-büyük dere mi? Neden ismin böyle"

"Biz kızıldereliyiz o yüzden böyle isimlerimiz var"

Doğruya kabile, şef, danslar, çadırlar ve daha fazlası...
Ama olsun kızılderelileri küçüklüğümden beridir merak etmiştirim.

Dağın arkasına ulaştık, evet sonunda ulaştık, peki ejderhalar neredeydi?
Bunu büyük dere'ye sormaya karar verdim.

Büyük dere;
-ejderhalar daha çok gece buralardan geçer geceyi beklememiz gerek."

Zaten dağın tepesine çıkmamıştık, dağın etrafından dolaşmıştık.

Bende gecenin gelmesi için uyumaya karar verdim...

Bu sırada da büyük dere küçük bir ateş yaktı,

Ejderhalar Dünyası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin