İlk hikayem ,ilk deneyimim.İnşallah beğenirsiniz :)
Sabahın köründe çalan alarımım yüzünden Vini'li rüyamdan uyanmak zorunda kaldım.Güne ne kadar da güzel başladım dimi (!).Tabi bide alarımın sesiyle üzerime atlayan Hüsnü'yü unutmamak lazım.Hüsnü üzerime atladı derken fesat fesat şeyler anlamayın.Kendisi kedim olur.Hayır sen kedisin gidip uyusana sabahtan akşama kadar!
Neredeyse bütünleştiğim yatağımdan zorla kalkıp hala çalmakta olan alarımımı kapatmaya çalıştım.Tabi hesapta kafama yastık yemek yoktu.Kafama gelen yastıkla zorla koptuğum yatağa tekrar yapıştım.Yatağı öpüp '' Evren bizim ayrılmamızı istemiyo aşkım '' dedikten sonra hışımla yataktan kalkıp yastığı kafama atan iki ayaklı hayvanata baktım.Tabiki kafama yastığı fırlatan hayvanat çok sevgili canım (!) abimdi.''lan kapatsana şu alarımı! Azcık uykum vardı onunda içine ettin ! Yazın ortasında ne bu alarım?!'' yataktaki yastığı alıp abimin kafasına geçirmeye çalıştım.Ama sadece çalıştım.1.85 boyu var çocuğun nasıl geçirebilirim kafasına ki? Suratıma sinir bozucu bi gülümseme yerleştirip ''Dershanede hızlandırmam var.Bu arada sanada günaydın abicim'' dedim son heceyi uzatarak.Bana tip tip baktıkdan sonra odasına gidip kapıyı çarptı.
Kısa bir duş alıp mavi renkteki dolabımın başına geçip beyaz t-shirt altına da buz mavisi pantolonumu giyip turuncu saçlarımı da açık bırakıp evden çıktım.
Otobüs durağına geldiğimde durakta bir sürü küçük çocuk vardı.Neden ben yaa neden ben?! Çocuklardan nefret ettiğim için mi sürekli çocuk görmek zorundayım?!! çocuklara 'sizden tiksiniyorum bakışları atıp gelen otobüse bindim.
Otobüsün arkasında sadece,sarışın,benim yaşlarımda birisinin yanı boştu.Oturma fikrini aklımdan silip ayakta sağlam durabileceğim bir yere geçtim.Hani birine kaçamak bir bakış atıyım derken göz göze gelirsiniz ya işte şuanda tam o oluyor.Arkadaki sarışın çocuğa kaçamak bir bakış atıyım derken bakışlarımız birleşti.Ben bakışlarımı onun üzerinden çekmeyince o bakışlarını kaçırdı.
15 dakika süren otobüs yolculuğumdan sonra sarışın çocukla aynı durakta ineceğimi farkettim.Aynı dershanedemiyiz lan yoksa.
Biraz ilerledikten sonra adımlarımı yavaşlatıp nereye gittiğine baktım.Yanımdan geçip direk dershane girdi. Ben arkasından şaşkınca bakarken arkadan biri sarılınca çığlık atmamak için kendimi tuttum.Burnuma dolan tanıdık parfüm kokusuyla arkadan sarılan kişinin Ayberk olduğunu anladım.Ayberk'le 2 yıl önce dershanede tanışmıştık.Bide Tuana vardı.Onunla da dershanede tanşmışdık.Ayberk arkadan sarılmayı bırakıp beni kendine çevirdi ''özledim seni turuncu''dedi 32 diş gülümseyerek.Turuncu benim lakabımdı.''ben seni özlemedim onu ne yapıcaz?'' dedim sırıtarak.Suratındaki gülümseme yerini bozulmuş bir ifadeye bırakırken arkadan duyduğum çığlıkla birlikte Tuana'nın üzerime çıkması bir oldu.Abartmıyorum bildiğinin üzerime atladı hayvanat.''NİSAAAA!'' ''Tuana nefes alamıyorum.Tuana inşallah otobüste yakışıklı çocuklar varken havalı havalı giriş yapıyım derken kartı bastığında 'yetersiz bakiye' sesi gelir de rezil olursun!'' meşhur beddualarımdan birtanesini kullanmazsam olmazdı.Üstümden inip ''özledim lan!!'' dedikten sonra çok insancıl bir şekilde sarılıp -Ayberk'le de sarılıp- dershaneye girdik.
Vote vermeyi unutmayın :)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
TURUNCU
Teen FictionDağınık turuncu saç? Tamam! Kendi bedenimden çok çok büyük giysiler? Tamam! Kulaklık? Tamam! Geniş ve uzun hırka ? Tamam! İşte hazırım. Bu kadarım.