Yeni Arkadaşım

26 7 0
                                    

Sanırım gelmiştik. Taksici bize doğru dönüp ücreti söylemişti. Eftalya çantasından çıkardığı cüzdanına bakmıştı ama paraların hepsi Türk lirasıydı.

Demek ki Türk Lirası ile alınabilecek şeylerde varmış.

Sanırım taksinin ücretini ödeyecek parası yeterince yoktu. Neyse ki yanımda Londra'dan gelirken bozdurmadığım param vardı. Taksinin ücreti ne kadarsa parayı sayıp taksiciye ücreti uzatmıştım . Taksici bir bana birde elimdeki paraya şaşkın ifadeyle bakarak tekrardan bana baktı.

"Tam söylediğiniz ücret." demiştim taksiciye bakarak.

"Hanımefendi sanırım yurtdışından yeni geldiniz. Yanlış anlamayın ama biz Türkiye'de Türk lirası kullanıyoruz. Elinizdeki parayı alamam. Lütfen beni yanlış anlamayın. "demişti.

"Ama ben ilk geldiğimde benden dolar bazından ücretin parasını istemişti diğer taksici" demiştim.

"Meslektaşım adına özür dilerim ama sanırım Hanımefendi sanırım dollandırılmışsınız."demişti Taksici.

Taksicinin öyle demesiyle anlamaz bakışlar atmaya başlamıştım. İçimden 'Nasıl yani?'diye geçirirken Eftalya ücreti ödemişti. Ben hala dolandırılmış olmamın hazmedemeye çalışıyordum. Eftalya beni kendime gelmem için hafif bir şekilde sarmıştı.

"Vera inmeyecek misin?" diye sormuştu.

"Özür dilerim. Bir an dalmışım."diyerek taksiden inmiştim.

Şoktan çıkmaya çalışıp geldiğimiz yere doğru adımlamaya başlamıştık. Boğaz kenarında lüks bir restorana gelmiştik. Eftalya içeriye girdiğimizde resepsiyondaki beyefendiye adını söyledikten sonra resepsiyonist bize Eftalya'nın ayırdığı masaya kadar eşlik etmişti. Masaya oturduğumuz zaman menünün gelmesini beklerken manzarayı izlemeye başladım.

"Boğaz etkileyicidir insanı etkisi altına alır."demişti.

"Evet öyle."demiştim. Ben bir şey söylemeden o ise meraklı gözlerle bana bakıyordu.

"Takside bahsettiğin olay ne ?"diye sormuştu. O merakla bakan gözlerin sebebi ondanmış.

"Ben uçaktan indikten sonra taksi aramaya başladım. Biraz zaman geçtikten bir taksi buldum ve anneannemin kaldığı hastaneye doğru sürmesini istedim. Geldiğimizde dolar bazında ücreti söyledi . Bende " Türkiye'de Türk lirası kullanılmıyor muydu?" diye sordum. Ardından sinirlenip bana ücret ödeyip ödemeyeceğimi sordu o an biraz endişelenmiştim ve eğer ödemezsem polis çağıracağını söyledi. O an azda olsa korkuya kapılmıştım sanırım. İlk günden karakolluk olmak istemezdim. Bu yüzden diretmeyip hemen ücreti ödeyip taksiden indim. Meğerse dolandırılmışım ama ben üstüne teşekkür dahi etmiştim. Tam bir aptalım." dedim.

Eftalya bana "Gerçekten mi?"diye bakan gözlerle bakmaya başladı. Evet anlamında kafamı sallayınca bi an da gülmeye başlamıştı. O an sadece Eftalya'ya anlamaz bakışlar atıyordum.
Eftalya

"Özür dilerim ama bu kadar da saf olunmaz ama." demişti. Ardından

Kafam eğik bir şekilde açıklama yapmıştım.

"Maalesef saflık değil biraz aptallık ettim. Ama gerçekten Türkiye hakkında fazla bir bilgim yoktu. Hem inandım bende." diyebilmiştim.

"Sen gerçekten inandın mı?"diye sormuştu gülmekten yaşaran gözlerle.

"Maalesef ki inandım. İlk başta sorguladım tabii ki ama taksici polisi aramakla tehdit edince korktum." dedim. Eftalya'nın gülmekten yaşaran gözlerine baktım.

"Ay neyse sen beni güldürdün Allah da seni güldürsün."demişti.

Gelen garsonla konuşmamız kesilmişti. Eftalya Alfredo makarnası ben ise tavuklu salata istemiştim. Kiloma dikkat etmek zorundayım çünkü kilo almaya meyilli bir bünyeye sahibim ne kadar da spor yapmayı eksik etmesem de nefes almak bile bana yarıyor resmen. Bi anda Eftalya'nın sesi ile menüleri alıp giden garsonu izlemeyi bırakmıştım.

VERA: Yeni HayatımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin