8. Düşmanım

6.3K 427 35
                                    

"Ahh oğlum da geliyor " dedi adını hâlâ bilmediğim Babam'ın sevgilisi .

Oğlum mu , bu Adam bu heybetli adam bu ufak tefek kadının oğlu muydu? bu beni döverdi.

Ben ona dalmış bir şekilde bakarken ben de olmayan gözlerini bir anda bana çevirince yutkunmadan edememiştim .

Gri gibiydi gözleri ama sanki açık gri bulutlar yağmurun geleceğini göstermek için tam tepede yer alıp gôkyüzünü gri'ye boyarken , onun gözleri de sanki gökyüzünün rengini almıştı .

Aklımdan tek geçen şey oğlum kelimesiydi , ben daha büyük birini beklerken yaş olarak benimle neredeyse aynı birini de beklemiyordum , yaşı benimle yakın olursa güçlerimiz ve ya vücutlarımız biraz olsun eşit olur sanıyordum ama ben bu adamın yanında oldukça küçük kalmıştım .

Adam diyorum bakın üzerine bastıra bastıra Adam diyorum .

Babam elini uzattı ,bir kaç saniye bakıp Babam'ın elini samimiyetsiz bir gülümsemeyle tuttu gözlerimi devirmeden edememiştim bu ne biçim bir tavır böyle , hani boynuna sarılsın öpsün kırk yıl tanışıyorlarmış gibi davransın demedim ama bu kadarı da saçmaydı ,soğuk nevale .

"Hoş geldiniz Fatih bey " dedi babama elini uzatıp o da Babam'ın uzattığı elini sıktı Babam ona samimi bir şekilde gülümsemişti , Baba kendine gel ver şunun ağzının payını biz zenginiz , bakışları atıyordum Babam beye .

Babam bana dönüp kaş göz işareti yaptı , bunu onunla konuşmam için yapmıştı ama ben kaşlarımı kaldırıp indirdim bu konuşma yoksunu herifle ne konuşayım ben .

Babam bana öyle bir ters bakış attı ki , bir yıl küfür yesem bu kadar ağır olmazdı herhalde , en son çare dudağımı büzüp ona baktım .

"Que puis-je parler à ce papa homme froid ( bu soğuk adamla ne konuşabilirim baba )" dedim bıkkın bir sesle ,Babam bana aynı bakışı atmaya devam ediyordu , konuşmak için ağzını açtı yine o çok bildiğim kelime gelecekti .

"Türkçe " gelmişti , ortama baskın bir ses tonu hakim olunca gözlerimi babamdan çekip bana emir vererek konuşan adama baktım .

Babam dememişti ,soğuk nevale demişti bana türkçe diye, kim oluyordu da bana emir verebiliyordu.

Çatık kaşlarımla benim gibi şaşkın ifadesiyle adama bakan Babama döndüm .

"Papa, je suis en colère, personne ne peut me donner des ordres (baba sinirleniyorum , kimse bana emir veremez )" diye mırıldandım dişlerimin arasından .

Adama inat daha fazla aksanımı değiştirmiştim ,zaten çarpık olan aksanım tam bir fransız aksanına dönmüştü .

Adamın bana öldürücü bakışlar atmasını umursamadım ,en fazla
ne yapabilirdi ki .

Adam bana bir adım atıp dibime girdi dövecek miydi lan beni , fasulye sırığı .

"Hoş geldin" dedi istemediğini belli eden bir sesle , kulağıma doğru eğilip devam ettirdi
"İyi geçinmeye çalış benimle , yoksa emin ol cehennemin olurum " dedi kulağıma fısıldayarak geriye doğru çekilip yüzüme bir kaç saniye baktı, yüzüm nasıl bir ifade aldıysa bana güldü ve arkasına bile bakmadan gitti .

Ben de kafamı iki yana sallayıp kedime gelmeye çalıştım .

Şimdiden düşmanım belli olmuştu , kim kime cehennemi gösterecek görürdük .

Abicik (Gay ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin