Kontrol etmeden atıyorum sonra düzeltirim, yanlış bir yer varsa kusuruma bakmayın .
_______________
"içeri girmek istemiyorum " dedim elini sıkarak , sırf ona zorluk çıkarmak için yapmıyordum bunu, gerçekten içimden hiç gelmiyordu.
Annesinden nefret etmiştim , anlamadığımı sanıyordu ama o kadının derdi başkaydı ve hiç göründüğü gibi bir kadın değildi .
Elimi sıkıca tutarken avucunun içine elim garip bir şekilde çok yakışmıştı onun bana kıyasla esmer teni ve benim beyaz tenim çok uyumlu duruyordu .
Gözlerimi birleşen ellerimizden kaldırıp onun gözlerine baktım.
Gözlerimin içine bakıyordu ama sanki aklını karıştıran başka bir şey var gibiydi .
"Tamam girmeyelim içeri istediğin gibi olsun " dedi dudağının üzerinde dilini gezdirdi keşke benim dudağıma yapsan o işlemi .
Elimi bırakmadan telefonu tek eliyle cebinden çıkarıp birine mesaj attı .
Elimi bırakmaması dalgınlıktan gibiydi ama benim için hava hoş , ona temas etmek huzur veriyordu .
Telefonu geri cebine koydu ve bana gülümseyerek baktı .
"Hadi gidelim acıktım " dedi beni çekerek arabaya doğru yürüdük.
O işten gelince yemek yemeden direkt kahve içmeye oturmuştu ama ben yemek yemiştim ve kendimi aç hissetmiyordum.
"Ben aç değilim ama " dedim dudağımı sarkıtıp Bakışları bir kaç saniye dudaklarıma kayarken , ben de bakışlarımı istemsizce onun dudaklarına indirmiştim .
Birbirimize baktığımızın farkındaydık Ama neden baktığımızın farkında değildik bakışlarını kaçıran ben oldum.
Öksürüp boğazını temizledi ve dakikalardır bırakmadığı elimi bırakıp Arabanın kapısını açtı ve benim bilmemi bekledi.
Ellerimiz ayrıldığı için hoşuma gitmeyen bir his oluşsa da arabaya bindim , o da sürücü koltuğuna geçti .
Aklıma gelen şeyle dudağımı ıssırdım .
"Sevgilin evdeydi ayıp olur " dedim yerinde kıpırdanarak .
Yola bakarken gülümsedi
"Merak etme haber verdim " dedi rahat bir tavırla , demek ona mesaj atmıştı , bir şey demeden kafamı dışarı çevirip elimi yanağıma dayadım ve yolu izlemeye başladım
Akşam karanlığı çöktüğü için hızlı geçen ışıklar ve ılık hava çok hoşuma gidiyordu .
Yanımda beni anlayan biri huzurlu hissetmemi sağlıyordu .
__________________________________
Uzun geçen yolun ardından restorant
tarzı bir yere gelmiştik .
"Pastayı beğendin mi " dedi ben etrafa salak salak bakarken .
Ona bakıp gülümsedim
"Çok beğendim " dedim çocuk gibi .
O yemek yemiş ama ben yemek istemediğim için bana pasta almıştı
Benim gülümsememe gülümseyip kafasını salladı , kendimi onun yanında çocuk gibi hissetmiştim .
Gözleri dudağımda dururken bana doğru yaklaşıp elini kaldırdı , nefesimi tutmuş onun ne yapacağını bekliyordum peçeteyi alıp dudağımın kenarını sertçe sildi, hayvan herif .
"Nerene yedin ya " dedi sesli bir şekilde gülüp elindeki peçeteyi sıkmıştı .
Ona kaşlarım çatık bir ifadeyle bakarken o gülmeye devam etmişti .
________________
O hesabı öderken ben arabada bekliyordum , normalde kendim de öderdim ama evden hiçbir şey almadan çıkmıştım .
Yemek boyunca dikkat ettiğim tek şey ise onun her aldığını düzenli bir şekilde aldığı yere geri koymasıydı .
Sanki dağınık olan her şeyden nefret ediyormuş gibi davranıyordu , düzen takıntısı odasında ki o her şeyin hesaplanmış düzeninden de anlamalıydım , demek bu yüzden odasına girdiğim için sinirlenmişti
Kafamı cama yaslamış onu beklerken üzerime çöken bir ağırlık vardı .
Yağız Mekandan çıktı ve arabaya geldi , kapıyı açıp yerine oturdu .
"Beğendin mi burayı " dedi geriye yaslanıp .
"Evet beğendim " dedim gerçekten pasta çok güzeldi .
"İstediğin zaman seni buraya getirebilirim " dedi , ciddi mi diye heyecanla ona baktım gayet ciddi bir ifadeyle yüzüme bakıyordu.
"Abicilik mi oynıyscaksın " dedim alaylı çıkan sesimle .
Yüzüme hâlâ ciddi bir ifadeyle bakarken iç çekti .
"Yalan söylemiyim tek büyümüş bir çocuk olarak sanki " dedi durdu ve yutkundu .
"Sanki kardeşimi bulmuş gibi hissediyorum , senden başkası kardeşim olamazmış gibi " dedi kafasını cama çevirdi .
Kardeş demişti bana , ben şaka yaparken o gerçekten beni kardeş olarak gördüğünü söylemişti .
Kafamı aşağı eğerken yüzümün aldığı ifade ağlamaklıydı.
Bir süredir yaşadığım hayal kırıklıkları şimdi daha acı gelmeye başlamıştı .
Göz yaşlarım aşağı düşerken onun yanında ezik duruma düşmek istemesem de ağlamadan duramıyordum .
Dudağımı sertçe ıssırıp sesimin çıkmasına engel olmaya çalıştım , göz yaşlarım dudaklarımı ıslatırken sinirlerim çok bozulmuş hissediyordum .
"Yavrum neden ağlıyorsun yanlış bir şey mi yaptım " dedi Yağız ben kendimi sıkarken , ellerini yanaklarıma koyup göz yaşlarımı sildi .
"Deme öyle " dedim ağlamaklı sesimle burnumu çekip , yavrum diyordu bana .
"Yavrum demem seni rahatsız mı ediyor " dedi akan her göz yaşımı siliyordu .
"Hayır ama deme " dedim tam tersi umutlanıyordum , ama o beni hem kardeşi olarak görüyor hem de evlenecekti .
Daha sesli ağlamaya başladım evlenme demek istiyordum
Yalvarırım evlenme diye bağırmak istiyordum ama ağlamak dışında bir şey yapamıyordum .
Yüzüme endişeli bir ifadeyle bakıyordu .
"Neye üzüldün söyle elimden bir şey geliyorsa yapayım , ağlama böyle içli içli " dedi bana daha fazla yaklaşıp kafamı omzuna yasladı .
Ondan uzaklaşmam gerekiyordu onun da benden uzaklaşması gerekiyordu.
"Annemle baban evleniyor diyeyse , yapma yavrum " dedi derin bir nefes alıp bırakmıştı.
Hayır senin evlenicek olman canımı yakıyordu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Abicik (Gay )
General Fiction"günaydın abicim " dedim onu sinirlendirmek için bayılıyordum kızarmasına . "abi Babandır , nereden abin oluyorum ben senin " dedi Annene sor demek gelse de içimden demedim ne de olsa Annesiyle Babam çok kısa süre önce evlenmişlerdi maalesef karşım...
