Yağızla Balmir'in durumu beni çok üzüyordu biri oğlumsa diğerini de oğlum yerine koymuştum bir kere insan endişeleniyordu .
Mertle konuşup onların evine gelmiştim Mert babasının evde olduğunu söylemişti , bir süredir kendi işini de boşluyordu .
Küçüklükten beri yemek yapmayı severdi bu yüzden gastronomi okuyup aşçı olmuştu hem ailesinin işini yürütüyor hem de restorantları vardı , Ufuk onu çok iyi tanırdım aşk gözümü kör etmeden önce hep onunla ilgilenmiştim çünkü Ufuk her zaman çok çelimsiz bir çocuk olmuştu sonra büyünce çok güzelleşti , benim yüzümden aldığı gözündeki yara bile o güzelliğini bozamadı , hep arkadaşlığımızı korumaya çalıştım .
Ailelerimiz arasında problemler vardı ve bu bize de yansıyordu yani Babam Ufukla görüşmeme çok kızardı ama onu arabayla alıp gezdirmeyi o yüzündeki çocuksu sevimli gülümsemeyi görmek için kaçardım evden , eve dönünce azar yememe rağmen .
Ona buralardan gitmeyi teklif etmiştim , ailesinden dolayı kabul etmemişti daha doğrusu burada kalmak zorunda kaldı , oraya gittim ama onu aradım , evlendim ama aklımdan bir gün bile çıkmadı , o bana küstü , bugün olduğu gibi benimle konuşmayı kesti .
Benden uzaklaşmıştı neden bilmiyordum ve kafayı yiyecektim ? Nikahıma gelmedi nikahtan sonra aramalarımı açmadı , kapısına geldim hastayım dedi kapıyı açmadan beni zorla eve gönderdi .
Ben ona bir kere yüzünü göreyim diye yalvardım kapının önünde , ama o karına dön demişti bana , ben ona ne kadar dil döktüysem o hep aynı şeyleri fısıldadı , daha yeni evlendin , karın evde bekler , lütfen Fatih zorlama beni üzülüyorum evine dön sonra konuşuruz demişti , gecenin bir saati kapının önünde oturmuştum ben ona dil döktükçe o ağlamıştı belli etmemeye çalışsa da duymuştum seslerini , canım acıyordu bana anlatmaması canımı yakıyordu .
Önüne geldiğim eve bakıp derin bir nefes aldım , umarım beni tekrar kovmazdı .
Eve yürüyüp zile bastım , bekledim bekledim takırtı sesleri duydum .
"Kimsiniz " diyen sesle yüzümde bir gülümseme oluştu sesini bile çok özlemiştim.
"Benim " dedim kapıya yaslanıp kapıyı açmasını bekledim ama açmadı , içeriden ses gelmedi .
"Git lütfen Fatih " dedi kısık sesini zor duyuyordum .
Elimi kapıya vurdum .
"Bana söz verdin " dedim fısıldayarak
"25 yaşındayken bana bir söz verdin , bana küs olsan bile ihtiyacım olduğunda yanımda olacaktın " dedim tekrar elimi kapıya vurdum .
"Sende bana bir söz verdin , beni yalnız bırakmayacaktın , gitmeyecektin benden " dedi yine ağlıyordu sesi titremişti .
"Ödeştik , sen sözünü tutmadın , bende sözümü tutmuyorum " dedi yere çökme sesi geldi .
Elimi son kez kapıya vurup gözümden akan yaşı sildim .
"Gidiyorum " dedim onun istediğini yapacaktım arkamı dönüp bekledim .
Gidemedim yere çöktüm oturdum ,
Kapı sesi geldi kilit döndü ve kapı açıldı , hızla çöktüğüm yerden kalktım , karşımdaki bedeni süzdüm .
Gözleri ağlamaktan kızarmış pijamalarıyla karşımdaydı , göz bandı yüzünde yoktu ve kesik gözlerimin önündeydi, hiçbir kusuru yoktu onun .
"Güzelim " dedim içeriye girip ona adımladım sarılmak istiyordum ama elini kaldırıp beni engelledi .
"Yapma " dedi ağlamaklı bir sesle , neden bize bunu yapıyordu , neden kendine acı çektiriyordu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Abicik (Gay )
Ficción General"günaydın abicim " dedim onu sinirlendirmek için bayılıyordum kızarmasına . "abi Babandır , nereden abin oluyorum ben senin " dedi Annene sor demek gelse de içimden demedim ne de olsa Annesiyle Babam çok kısa süre önce evlenmişlerdi maalesef karşım...
