Helluu ben geldim yine
Gelmesemde olurdu ama olsun
Neysem iyi okumalarr :(
...................
Fazla hassastı kardeşi konusunda Jungkook. Üzülmesine asla dayanamaz, en ufak tebessümüne güller açardı yüzünde. Onun zayıf noktası Soobin idi.
Yetiştikleri aile ortamının katkısı çok büyüktü kardeşinin üstüne bu kadar titremesinde. İlgisiz bir ailede büyümüştü Jeon kardeşler.
Jungkook 5 yaşında iken annesi gelmiş ve yeni doğmuş kardeşiyle tanıştırmıştı onu. Başlarda her şey çok iyiydi. Ailesi sürekli onlarla ilgilenir, çeşitli oyuncaklar alarak, parklara sinemalara ve daha birçok yere götürerek onları eğlendirir, mutlu ederlerdi çocuklarını.
Tüm bunların değiştiği günü iyi hatırlıyordu Jungkook. Evdeki o kavgayı çok iyi hatırlıyordu ve bunu unutabileceğini düşünmüyordu. 10 yaşına basmıştı ama daha olgun ve çok akıllı bir çocuktu. En azından bazı şeyleri anlamasına yetiyordu aklı. Ailesi gibi.
Bu zamana kadar verdikleri ilgi ve sevgi tamamıyla bitmişti. Yavaş yavaş değilde bir anda kesmişlerdi bunu. Jungkook en başından beri kardeşine düşkün olsada bu olaylardan sonra artmıştı bu düşkünlüğü.
Daha küçücük yaşında anne babası olmaya çalışmıştı. 5 yaşında bir bebek ve onu 10 yaşındaki bir çocuğun sorumluluğuna bırakan iki kalpsiz ebeveyn vardı ortada.
Annesi hep onları suçlardı bu durum için. Sizin yüzünüzden oldu der ve onlardan çıkartırdı sinirini. Fiziksel bir şiddet yoktu belki ama psikolojik olarak resmen savaş açmışlardı o iki çocuğa.
Sürekli kavga gürültü olan bir evdi orası. Annesi ve babası sürekli kavga eder ama asla ayrılmayı düşünmezlerdi. Boşansalar kıyamet kopacak sanıyorlardı sanki.
Soobin annesinin ona bağırmasından hep çok korkardı. Bebekken başlamıştı bu durum. Travma olarak kalmıştı çocukta. Jungkook bunu biliyor, asla sesini yükseltmiyordu. Ona bağıran birileri olursa eğer karşılarında dikilip gerekeni yapıyordu.
İkiside çok hassas ve kırılganlardı aslında ama Jungkook kardeşi için değiştirmişti kendini. Üzülse bile sırf kardeşine sahip çıkabilmek için, onun yanında güçlü olabilmek için bastırırdı duygularını. Soobin ise abisine çok güveniyordu haklı olarak. Jungkook onun güvenli yeriydi.
En ufak üzülmesinde abisine koşar ve onun kolları arasında ağlardı. Karanlıktan korkardı mesela Soobin ama abisiyle sarılarak yattığı zamanlarda umrunda olmazdı karanlık. Sanki abisinin yanındayken, onun kolları arasındayken kimse bir şey yapamazdı ona. Öyle hissediyordu küçük olan.
Eh başta da dediğim gibi Soobin konusunda fazla hassastı Jungkook. Onun zayıf noktasıda buydu. Tamda bu sebepten idi evine kadar gelip sorunları çözmek isteyen patronu ve kardeşi Yeonjun'un suratına kapıyı kapatması.
"Jungkook açar mısın lütfen şu kapıyı? Bak gerçekten Yeonjun çok pişman ve özür dileyip barışmak istiyor. Oturup konuşsak beraber olmaz mı?"
"Bakın Soobin sizin kardeşinizle konuşmak barışmak falan istemiyor. Anlayın lütfen bunu. Yeonjun'a gerekli cevabı vermiş zaten." Jungkook konuşurken genç olan araya girmişti.
"İyide engelledi beni. Adam akıllı özür bile dileyememiştim daha." Üzgün bir ses tonuyla konuşmuştu Yeonjun. Pişman olduğu ortadaydı bariz bir şekilde.
"Tamam işte bundan bahsediyorum bende. Engellemiş ve gereken cevabı vermiş sana. Daha zorlamanın bir anlamı yok efendim lütfen kardeşinizi alıp gider misiniz evimin önünden?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rainbow🌈 / Taekook
Fanfiction"Onunla tanışmadan önce hayatındaki tek renk makyaj malzemeleriydi." ~Texting~ Arkadaşlar bol bol argo vardır. *yan shipler* -Yoonmin -Namjin