Selam. Hikayemize hoş geldiniz.
Öncelikle herkese iyi günler. Ben ~Gnl. Yeni bir kurguyla karşınızdayız.
Profesyonel bir yazar değilim maalesef. Bu yüzden hatalarım olabilir. Ama kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Eleştirilerinize açığım. Lütfen, rica ediyorum eleştiri yaparken kibar bir dil kullanın. Bende bir insanım, ister istemez şahsıma ve kitabıma yapılan hakaretlere alınıyorum, alınmam da gayet normal.
Tekrardan kitabımıza hoş geldiniz. Tanıtım hakkındaki görüşlerinizi sonda yazarsanız çok mutlu oluruz.
***
(3. Bölümden alıntıdır.)
"Maral indir o silahı!"
Babama döndüm. Yaşadığım en üzücü an olabilirdi. Hayatım boyunca bana hiç kızmayan babam, öz babam, hakkımı savunduğum için bana bağırıyordu.
"İndir!"
Silah elimden kaysa da düşmesine izin vermedim. Kırılan kalbimi onarmam ne kadar sürerdi acaba? Ben babamın benim arkamda durmasını beklerken o tam tersini yapmıştı. Şu anda kurşunla vurulsam bu kadar acıtmazdı sanırım. Bana doğru bir adım attığında pes ettim. Yenilgiyle kolumu indirdim. Daha da yaklaşmadı, belki de pişman olmuştu.
Silahlarını bana doğrultan adamlar geriye çekildiler. Bir kaç tanesi silahını indirmeden abime doğrulttular.
"Berdeli kabul ediyor musun?"
Eğer babam indir demeseydi indirmeyeceğim silahı daha sıkı tuttum. Fırat Ağa babama değil bana sormuştu bu soruyu. Dünden beri cevabını veremediğim soru tekrar sorulmuştu. Artık bu sondu. Aynı soruyu bir daha duymayacaktım.
Elimdeki silahı kaldırıp şakağıma dayadım. Ben bu soruya cevap vermektense ölmeyi tercih ettim. Sonuçta sevmediğim bir adamla evlenemezdim ya da abim ile Asmin'in öldürülüşünü izleyemezdim. Gözlerim istemsizce kapının önünde duran Afran'a kaydı. Görmeyeli çok büyümüştü, ama beni ilgilendirmiyordu.
Konağın avlusunu tek el silah sesi doldurdu...
***
Görüşlerinizi bu satırda belirtebilirsiniz.
Tanıtım beğenilirse ilk bölümü kısa bir süre içinde yayınlamayı düşünüyoruz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Brindarım
Romansa"Maral indir o silahı!" Babama döndüm. Yaşadığım en üzücü an olabilirdi. Hayatım boyunca bana hiç kızmayan babam, öz babam, hakkımı savunduğum için bana bağırıyordu. "İndir!" Silah elimden kaysa da düşmesine izin vermedim. Kırılan kalbimi onarmam ne...