07.01.2029

11 0 0
                                    

Hayat, düşündüğümden daha zordu. Anlamlandıramadığım bir sırrı vardı. 23 yaşına girmeme rağmen bir şey başaramamış gibi hissetmemin başka bir açıklaması olamazdı. Çünkü, ne yaparsam yapayım olmuyordu.

Deneyimlerimin sonucuna göre , lisede canını dişine takarak çalışsan da küçük bir atak seni olduğun yere kitliyordu. Yaptıklarından çok daha fazlası olduğunu hissetmek veya düşünmek, ben bunun daha iyisini yapabilirdim diyerek kendi hayatını içten içe bitirmek günlük bir olay haline gelebiliyordu.

Deneyimlerimin başka bir sonucuna göre de içmek seni hiçbir yere götürmüyordu. Aksine, olduğun yerde durmakta bile zorlanabiliyordun. Zira, başımın dönmesinin en büyük payının bu olduğunu biliyordum. İçmeye başlmadan önce bile biliyordum.

Kendime kızmadan edemiyordum. Madem ki içecektin , o zaman bari ailenle beraber içmeseydin onları da bu günaha bulaştırmasaydın demek isterdim ama kıvırcık olduğu halde düzleştirdiğim saçlarımı ıslak ellerimle yüzümden çektiğimde  annemin, ablamın bir kenarda uyuduğunu , abimin hala daha ayık olduğunu fark edebilmiştim. Keşke, ne kadar rahat aileyiz yan yana içebiliyoruz diyebilseydim ama bu içme , maalesef ki , başarısızlıklarıma içiliyordu. Başarısızlığa içilirse ne içilmesi gerekir bilinmezdi ama ben dezenfektan içmiştim sanırım.
Abimin defalarca söylemesine rağmen o içtiğim şeyin sarı bir dezenfektan olduğuna yemin edebilirdim. En kötüsü de içtikçe daha çok içmek istiyordu insan.
En azından ben içmek istiyordum çünkü filmlerde ,dizilerde hep böyle oluyordu. Ama hiç de filmlerdeki gibi içimi döküp rahatlamamıştım.
Aksine, daha da sessizleşmiş , ablamı , annemi ve abimi dinlemiştim ve şu an da sadece uyumak istiyordum .

Aklıma bir sürü şey geliyordu ama yolun yarısında anlamını yitirdiği için zihni açık olsa da abime bir şey anlatmak da içimden gelmiyordu.
Sessizliğim onun da dikkatini çekmiş olacak ki telefondan başını kaldırıp suratıma bakıyor.
" Sarhoş mu oldun sen ?"
Gözlerimi kırpıştırıp suratına baktığımda ne dediğini unutmuştum. Gerçi hatırlasam bile ne cevap vereceğimi bilmiyordum ya .
Kafamı tekrar dizlerimin arasına koyduğumda dirseğime hafifçe vurup beni ittirdi.
Suratına kötü bakmak istemiştim ama sanırım sadece salak gibi bakmıştım.
" Odana git. Annemle ablam burda uyusunlar. " Demişti.
Ablam mı demişti yoksa ablamın adını mı söylemişti tam anlayamamıştım , her şey kulaklarıma uğultulu geliyordu.

Ayağa kalktığımda odama gitmeye hevesliydim. Abimin odasının kapısını kapattığımda lavaboya girmem gerektiğini hissettim ve işimi halletmek için girdim. Lavabodan çıktığımda nereye gitmem gerektiğini bi an unutmuştum.

En son lavabonun dibindeki kapıyı açıp içeri girdiğimde annem bir daha bu eve içki getirmeyecek  diye kendi kendime yemin etmiştim.

Odaya girdiğimde yatağım düzenliydi ama yatağıma girmek istemiyordum.
Sonuçta sabah orayı ben toparlamıştım ve eğer kirletirsem yine temizlemem gerekecekti.
Yere oturduğumda şortumun beni üşüttüğünü hissetmiştim.
Mızmızlanıp ağlamak istiyordum ama biraz daha ses  çıkarırsam pek iyi şeyler olmayacaktı çünkü saat sabahın 6.30 u olmuştu .

Eskiden, bundan yedi yıl önce bu saatlerde okula gidiyordum. Şimdi bu saatlerde uyuyorum.
Kendime bir kere daha kızdığımda yatağıma kendimi attım. Uyumadan önce hayal kurmaya bayılıyordum ama bu sefer kurabilir miyim ben bile bilmiyordum.
Gözlerimi kapattığımda gözümün önünden bir şeyler uçuşuyormuş gibi hissetsem de gözümü açmadım.
Keşke, bundan yedi yıl öncesine dönebilsem de lisede gerçekten yapmak istediklerimi yapabilseydim.
Ah, lisede ne kadar çok keşkem ve pişmanlığım vardı.
Keşke, dönebilseydim de hepsini tek tek gerçekleştirebilseydim.
Yedi yıl sonra bile üniversiteyi değil de liseyi düşünmek gerçekten beni bile şaşırtmıştı ama lisedeki arkadaşlıklarımı , aşkımı , düşmanlarımı bile özlemiştim. Her şeyi , her şeyi çok özlemiştim.

Nekkuresu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin