11.02.2022

3 0 0
                                    

Uyandığımda , bir yerde uzanıyordum. Ayağa kalkmaya çalıştığımda Arda , anında yanıma gelip beni tekrar geri yatırdı. Ağzımdaki acı tadı geçirebilmek için sertçe yutkunduğumda hem boğazım acımış hem de kötü tattan dolayı midem bulanmıştı.
"Geri uzan. Yeni kalktın . İyi misin ? Revirdeyiz . İstersen kadını çağırayım sana yardımcı olsun ? İster misin ?" Sorularını art arda sıraladığında başımdaki sızı geçmiyordu . Sanırım başımı yere veya başka bir şeye çarpmıştım. Bu kadar acımasının başka bir açıklaması olamazdı.
" Ben, ne oldu ?" Diye güç bela kendimi topralayıp sorduğumda kapı birden açıldı ve içeri Erim ve bir kadın girdi. Kadının elindeki sargı bezi iyi şeylerin habercisi olmadığı için Arda beni tutmak istese de doğruldum ve uzandırıldığım sedyede oturmaya başladım. Kadın yanıma gelip " Uzanmalısın , başından darbe almışsın ama merak etme sararsak geçer." Dediğinde kafamı iki yana salladım ve kısık bir sesle " İstemiyorum." Dedim.
Bunu söylememle odadaki yüzler bana doğru döndüğünde ,Arda ve Erim aynı anda " İstiyor ." Dedi. Bu sefer şaşkınlıkla onlara bakma sırası bendeyken , onlar da bir saniye birbirlerinin gözlerinin içine baktıktan sonra Arda , kadının elinden sargı bezini alıp yanıma geldi.
" Kusura bakmayın , sarsıntıdan ne dediğini bilmiyor elbette sardıracak. Sadece , güvendiği , bu sırada imayla Erim'e bakmıştı, birisine ihtiyacı var . Değil mi Best'gül 'üm ?" Dediğinde ses çıkarmadan bekledim.
Ne kadar çabuk biterse o kadar iyiydi.
Arda, elindeki sargı bezini kafama sararken saçlarımı da hep yaptığım şekilde dışarı çıkarmayı ihmal etmemişti. Böylelikle sargının çok küçük bir kısmı belli oluyordu.

Arda'ya bakarken konuşmak istemediğim için elimle su işareti yaptığımda Erim anlamamış gibi bakarken Arda , Erim'in omzuna eliyle vurup " Ben su alıp geleceğim. Kızın daha ilaç içmesi gerek. Aptallık bende " demesiyle Erim'le odada yalnız kalmıştık.
Sessizlik boğucu ve sıkıcı bir hal almaya başladığında ilk konuşan kendisi olmuştu.
" Özel bir hastalığın mı var ?" Diye sorduğunda bunu nasıl soracağını bilememiş ve en uygun kelimeleri seçmiş gibi yüzünü düşünceli bir halin aldığını gördüm.
"Arda böyle mi söyledi ?" Dediğimde sesim o kadar çatallı ve cılız çıkmıştı ki boğazımı temizlemeden edememiştim. Yine de boğazımı temizlemek de çok acıtmıştı bu yüzden elimle boğazımı tuttuğumda hemen yanıma gelmiş , fakat sonra ne olduğu bilinmez geri çekilmişti.

" Hayır ama , birden bayılman normal değildi. Hele ki o şekilde " dediğinde eliyle havadaki bir şeyi yakalamak istiyormuş gibi parmaklarını sonuna kadar açmış ve bana bakıyordu.
" İlk defa böyle bir şey yaşadım." Dediğimde sesimin kısıklığı beni daha da aciz gösteriyordu.
Karşısında bayıldığım yetmezmiş gibi.

" Kusura bakma , önünde bayıldım sanırım beni tutamadın." Dediğimde kızgın değildim ama sesimin çatallı ve bozuk olması alaycı konuşuyormuş gibi göstermişti.
" Aslında, seni tuttum. Arda gelip üstüme çullanana kadar seni tutuyordum." Dediğinde kendi dilimi ısırmak istemiştim. Çocuğa laf sokar gibi konuşmuştum ve Arda da yanlış anlayıp , ya da korkup Erim'e saldırmıştı.
Erim söyledikten sonra boynundaki kırmızılıkları ve dudağının kurumuş kanını fark etmiştim.
Mahcubiyetim konuşmadan da belli olmuş olacak ki eliyle , önemli değil , gibi bir işaret yapmıştı.
Sessizce sedyede bağdaş kurduğumda sessizliği bozan yine o olmuştu.
" Kolye yüzünden böyle olmadın değil mi ?" Dediğinde anlattıklarımın gerçekliğini sorgulamaya başladığına emin olmuştum.
Yalan söylediğimi düşünmüyordu. Gözlerinden anlayabiliyordum.
" Hayır." Dediğimde neye dediğimi bilmiyordum. Kolye yüzünden oldu , demek mi istedim yoksa tam tersi mi o an ben bile emin değildim ancak Erim'in hemen arkasındaki camda koridorun sonunda bordo rujlu kızı gördüğümde "Ben seni okulda bulurum" sözünün zamanının geldiğini anlamıştım.
" Erim , rica etsem sınıfa gidip beni raporlu yazdırabilir misin ? Annemi arayacağım beni gelip alması için." Dediğimde anlayışla gülümseyerek odadan çıktı.
Yalandan elime telefonumu aldığımda kız grubundaki mesajları görsem de görmemiş gibi yapıp cebime koydum. Kapı bir kez tıklatıldığında " Buyrun." Dedim ama daha çok "Buhru" gibi bir ses çıkarabilmiştim.

Nekkuresu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin