3.

118 7 9
                                    

Melissa abla şerifle konuşuyordu yanlarına giderken şerif bizi gördü ve arkasındaki kapıyı hemen kapattı.

O şey her ne ise görmemizi istemiyor gibi görünüyordu.

"Ahh çocuklar getiridiniz mi" yemeği koklayıp mest olmasından bile ne kadar aç olduğu belli oluyordu. "Ah çocuklar çok teşekkürler bunlara gerçekten ihtiyacım vardı. Eğer burada biraz daha kalırsam sizi yiyeceğimden endişeliyim o yüzden hepinize görüşürüz" büyük bir mutlulukla yemeğini yemek için yanımızdan ayrılmıştı melissa abla. Onu gülümseyerek izledim.

"Merhaba çocuklar."
"Merhaba şerif." dediğimizde mason hemen "bizden ne saklıyorsunuz şerif" demişti. Oh mason hızlı başladı. "Ah sizden hiçbir şey saklamıyorum ne saklayabilirim ki." Mason hiç beklemeyerek direkt olarak şerifin üzerine gitmişti ne saklıyorsa hemen öğrenmek istiyordu sanırım ki haklıydı da ben de merak etmiştim. "o zaman odayı neden gizlediniz oda da ne var şerif"

"Hiçbir şey yok çocuklar hem siz beni mi sorguluyorsunuz". Mason bildiğiniz piç gülüşü atmıştı. Geliyor gelmekte olan. "Asla şerif sizi niye sorgulayayım ama eğer odada bir şey yoksa oraya geçelim mi" başını tutup sesini kısmıştı "biraz yoruldum da dinlenmem gerek" yürü be masonum.

Şerif pes edercesine "Aman be tamam bir şey saklıyorum sizden." Şerif tam kapıyı açacakken bize dönmüş kararlı bakışlarımızın ardından bir of çekip kapıyı açmıştı.

Bize geçmemiz için alan tanıdıktan sonra etrafı kontrol edip kapıyı kapattı.

Şu an hayatı sorguluyordum önümde olan şeyin ne olduğunu anlamak için çok çaba sarf ettim fakat başaramadım. Masona döndüğümde onunla benden bir farkı olmadığını görünce mutlu olmuştum. Neyseki tek salak ben değilim diye düşündüm.

"Şerif bu tam olarak ne" dediğimizde şerif çok normal bir şeymiş gibi "o bir ceset çocuklar" ve doğal olarak şerif bunu der demez masonla aynı anda "nee" diye bağırmıştık "nasıl ya deyip daha yakınına girdim "değil mi işte bu yüzdeden göreninizi istemiyordum"

"Şerif yoksa artık dünyamızda büyücüler de mi var?" dediğimde şerifi bırakın mason bile gülmüştü bana ulan mason "ne gülüyorsunuz ya bunun bir açıklaması olması imkansız tamam mı şuna bakın." Elimle neredeyse suya dönüşmek üzere olan ceseti gösterip "Bunu yapan kişinin ancak ve ancak bir büyücü olması lazım"

"Laim her ne kadar biraz abartsanda doğru bir yere parmak bastın eğer birkaç gün içersinde bir cevap bulamazsak cevap bulmamız gerçekten de imkansız olacak" şerif bunları dediğinde masona piç smile attıktan sonra bak görüden mü tarzında bir bakış attım çokça şımarık bir şekilde fakat mason beni takmayarak "O nasıl olacak şerif"

"Vücudu her geçen gün eriyor" nasıl yani bu nasıl mümkün olabilir olabilir? Resmen dehşete düşmüştüm "Yani onu büyücü yapmadı" aydınlanma yaşamışcasına "o, o eriyor mu?" elimle ceseti gösterken bunları söylemiştim ama yüzümden bile ne kadar korktuğun anlaşılıyordur.

Bu soruların cevaplarını bulamadığınıza göre katil hala bulunamadı" dedi mason soğuk kanlı ve kendinden çokça emin bir şekilde.

"Peki teori falan da mı yok şerif, bir sonuca ulaşamadıysanız bile bir şey üzerinde çalışıyorsunuzdur illaki" Aniden bir şey hatırlamış gibi "ah bu arada onun adı ne şerif" dedim.

"Sonunda düzgün düşünebiliyorsun şükür gerçekten." Mason dua et dünya ahiret bacımsın he "kes lan bücürük"

"Ah onun mu? Bu kişi bir kızdı ve kızın ismi luna onun cesetini 29 ocak günü bulduk ceseti görmenizi istemezdim katil her kim ise vücut parçalarını daha rahat sökebilmesi için kimyasallar ile vücudunu yumuşattığını düşünüyoruz kimyasal diyorum fakat ne olduğunu hala bulamadık sanki vücudunda hiçbir şey yokmuş gibi kusursuz gözüküyor zaten bu yüzden elimiz kolumuz bağlı kaldık. Bu şey her ne ise her geçen gün vücuda yayılıyor kemikleri yavaş yava çözülmeye başlamış gibi gözüküyor. Gözüküyor diyorum çünkü dna asla aksi bir sonuç vermiyor. Yakında suya dönüşebilmeside bir ihtimal ki bu şey bir su ise. Vücudu bu şekilde yumuşadığı içinde katilin nasıl bir şekilde öldürdüğünü hala bulamadık ki artık imkansız gibi görünüyor.

  Moonlight | ThiamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin