18. Bölüm

234 21 18
                                    

Nasılsınızz

İyi okumalar dilerimm

_________________

Hyunjin

Dersler bittiğinde hızla toparlanarak ablamın yanına gitmiştik, onu fazla bekletmek istemezdim. "Aman tanrım, ablan geri döndü demek ha?" Changbin şaşırmış bir şekilde konuştuğunda başımla onaylamıştım, hepsi bu duruma epey şaşırmıştı çünkü onun geri gelmesini kimse beklemiyordu.

Bahçeye çıktığımızda ablamı bankların birinde görmüştüm, hızla yanına doğru ilerlediğimde yine kendi kendine küfür ettiğini duymuştum, asla uslanmayacaktı. "Yine kim sinirini bozdu?" dediğimde bana bakmıştı ve hiddetle cevap vermişti, "Piç kurusu Jinyoung tabiki! Ah Tanrım, onu deşesim geliyor!" dediğinde istemsiz bir şekilde gerilmiştim, yine siniri üstündeydi.

"Ne dedi sana?" Felix konuştuğunda ablam ayağa kalkmıştı, "Saçma sapan şeyler" dediğinde onaylamıştım ve hiç birimiz söylemesi için ısrar etmemiştik, yoksa her an onu öldürmeye gidebilirdi. "Neyse boşverin, sizi gördüğüme sevindim çocuklar, sizinle sohbet etmek isterdim ama eve gitmek istiyorum, onun için birgün plan yapalım" dediğinde hepsine sarılmıştı ve hepside onaylamıştı.

"Plan işi bizde merak etme" Minho sırıtarak konuştuğunda ablam da sırıtmıştı, "Chan birazdan Hyunjin'i kaçıracağım, ondan bence vedalaşmanı şimdiden yap ve üzgünüm" ablam öyle dediği anda kaşlarımı çatmıştım, sonra Chan'a dönerek sarılmıştım.
"Sana mesaj atarım" dediğimde Chan yanağımı öpmüştü ve tamam anlamında mırıldanmıştı.

Chan'nın dudağına ufak bir öpücük kondurduğumda gülümsemişti, "Ailene selamımı söyle, ablana da dikkat et çünkü her an birisine saldıracak gibi" dediğinde gülmüştüm, ablam ise Chan'a ters ters bakmaya başlamıştı. Herkese "Görüşürüz!" dedikten sonra ablam la arabamın olduğu yere doğru ilerlediğimizde ablam elini bana uzatmıştı ve ne demek istediğini anlamıştım.

"Üzgünüm, daha yeni hapisten çıkmışken trafik cezası yemek istemiyorum" dediğimde ablam oflamıştı ve yan koltuğa binmişti.
Bu haline gülümseyerek bende sürücü koltuğuna geçtiğimde arabayı çalıştırmıştım ve eve doğru sürmüştüm.

"Annem ve babama birşey söylemedin değilmi?" ablam sessizliği bozduğunda kafamı ona çevirmiştim, "Hayır, sürprizi bozmak istemedim" dediğimde başını sallamıştı ve tekrar gözlerimi yola çevirmiştim. Eve giden yola girdiğimde ablam çoktan kendini düzeltmeye başlamıştı ve bu haline gülmüştüm.

"Ne gülüyorsun? Güleceğine yola bak" dediğinde terslediğinden ötürü direk gülümsememi bastırmıştım ve evimizin büyük bahçe kapılarından içeri girmiştim. Arabayı garaja park ettiğimde arabadan inmiştik, ardından garajdan eve açılan kapıyı açtığımda evin içine girmiştik.

Şuan ablam kadar bende heyecanlıydım, annem ve babamın tepkisini çok merak ediyor aynı zamanda hizmetlilerinde tepkilerini çok merak ediyordum, ablama baktığımda aynı zamanda gerildiğinide görmüştüm ve omzuna elimi koyup rahatlatmak adına kolunu okşamıştım.

Koridordan çıktığımızda önde ben olacak şekilde büyük salona doğru ilerlemiştik, girişe geldiğimizde annem ve babam yemek masasında oturmuş sohbet ediyorlardı, Yoonnie noona ise diğer hizmetliler ile sofrayı kuruyorlardı.

İçeriye girdiğimde annem beni görmesiyle gülümsemişti, "Hoşgeldin tatlım" dediğinde bende gülümsemiştim, "Size bir süprizim var, size birisini getirdim" dediğimde annem direk kaşlarını çatmıştı, aynı zamanda babamda, ardından girişe döndüğümde ablama seslenmiştim, "Hadi gel" dediğimde ablam yavaş adımlarla salona girmişti.

RED LİGHTS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin