015

2.8K 131 170
                                    

14

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

14. bölümden sonra hemen yayınlamak istedim bu bölümü. Bunun şerefine yorum ve oylarınızı bekliyorum hehhehe

hold me, love me,
touch me
honey

‧₊˚✧ ₊˚੭。.*✩彡‧₊˚✧

Gecenin kaçıydı bilmiyordum. Mertle sahilde oturup elimizdeki biraları yudumluyorduk. Omuzlarımdaki Mert'in ceketine olabildiğince gömülüp soğuk havadan uzaklaşmaya çalışıyordum.

Mert bitirdiği birasının şişesini ayağı ile ezip bankın yanındaki çöpe attıktan sonra bir süre ayakta durup denize baktı. Gecenin bu vaktinde deniz bir karaltından ibaret olsa bile niye bakıyordu anlamamıştım. Bir süre sonra bana dönüp "Nasılsın?" diye sormuştu.

"İyiyim," dedim. İyi değildim.

"Yürüyelim mi?"

Cevap vermeden ayağa kalktım ve elimdeki bira şişesini çöpe attım.

"Yürüyelim," dedim.

Yavaş adımlarla sahil boyunca yürürken sessizlik hakimdi. Ne o ne de ben konuşuyorduk. Belki o benden çekiniyordu. Sessizliği bozmak adına "Mert," dedim. Bakışları anında beni bulmuştu, "Benden neden ayrıldın?"

"İstemedim hiç aslında ama kulübün içinde olan baskı beni bu noktaya getirdi. Soyadın yüzünden kulüp beni sürekli uyarıyordu."

"Şimdi ne değişti?" diye sordum.

"Ezik bir çocuktum Lina, sana hak ettiğin gibi davranamadım. Ama sen beni adam ettin, artık kim ne derse desin umrumda değil."

Bu dediklerine inanmak hoş olurdu aslında. Belki de doğrular zaten bunlardı ve ben yanılıyordum.

"Sen mutlu muydun bu çocukla?"

Mert'in sorusuna karşın istemsizce gülümsemiştim, "Çok mutluydum."

"Aptalın tekiymiş," dedi. "Seni nasıl üzdü?"

"Bilmiyorum Mert. Ben bu sorunun cevabını bulamadım günlerdir."

Aniden Mert'in elini belime yerleştirmesiyle irkilmiştim, "Sen bu tarafıma geç."

Mert beni sağ tarafına çektiğinde sebebinin yoldaki erkek grubu olduğunu anlamıştım. Değişmemişti, hala aynıydı. Erkek grubu arkamızda kalırken "Aynısın," diye mırıldandım. Mert minik bir gülümsemeyle karşılık vermişti.

"Eve gidelim mi?" diye sordu bir süre sonra.

Saatin geç olmasıyla beraber gelen yorgunluk bana kabul etmekten başka çare bırakmamıştı. Arabaya bindiğimizde hemen klimayı sıcak ayarda ayarlamıştı. Yolda hem sıcak hem de sessizlikten dolayı mayışmıştım bile. Gece olmasıyla boşalan yollardan geçip kısa sürede eve ulaşmıştık.

yes to heaven, nicolo zaniolo.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin