Berkeyle sürekli okuldan kaçardık lise yılları. Daha lise birdeydik. Okulun sonlarına doğruydu .Yine aksiyon denince akla gelen biz okuldan kaçmak için plan kuruyoduk. Okulun belalılarıydık o zamanlar. Kimse bizi sevmezdi ama 9. Sınıf olmamıza rağmen herkes bizden korkardı. Okulun reisleriyle takılırdık. Herkes bize imrenerek bakardı. Assında bu hiç de fena bi duygu değildi .Hoşumada gidiyodu. Okulun reisi Ercan bize yardım etti planımızın ilk aşaması izin kâğıtlarını yürütmekti. Ercanın adamı müdürü oyalarken Berke de izin kâğıtlarını aldı.Ercan müdürün imzasını taklit etmekte uzman olmuştu o yüzden izin kağıdı yazmak çok kolay olmuştu. İkinci adım ise okul güvenliğine yutturmaktı. Dikkat çekmemek için sadece bana izin kağıdı yazmıştık bende hasta numarası falan derken dışarı çıkmayı başarmıştım. Güvenlik izin kağıdını kulübeye bırakmaya gittiğinde ise çaktırmadan arka kapının anahtarlarını çarpmıştım. Üçüncü adım Berke'yi arka kapıdan güvenlik fark etmeden çıkarabilmekti. Arka kapıya geldiğimde ıslık çalıp orda olduğumu belirttim. Ardından çarptığım anahtarla kapıyı açıp Berke'yi çıkarttım. Kapıyı kitleyip okulun içinde bekleyen Ercan 'a anahtarı attım. Anahtarı güvenlik farketmeden yerine koyucaktı. Sonunda sağlam bi planla yine kaçmıştık. Berkeyle ölesiye koşmaya başlamıştık. Özgürlüğümüzün tadını çıkarıyorduk adeta .O zamanlarda Berke'yle aşıktım ama bir türlü açılamamıştım. Onunda bana aşık olduğundan emindim ama oda bir türlü söyleyememişti. O kadar çok koymuştuk ki nefes nefese kalmıştık. Kayalıklara oturup dinlenmeye başladık. Berke bana bakıp bakıp gülümsüyordu. Bende ona bakıp kahkaha atıyordum. Sonra konuşmaya başladı.
"Ne garip değilmi .Şu an aşık olduğum kız yanımda oturuyo. Ve ona ne kadar aşık olduğumu bilmiyo "Gerçekten deliydi bu çocuk .Şaşırıp kalmıştım ve sonunda söylemişti .Lafa girdim hemen .
" Ya sen ne tür bi delisin.Gerçekten çok ilginç benimde aşık olduğum çocuk tam bir şebek çıktı " deyip boynuna atlamıştım.
Sonra ayağa kalkıp "kalk hadi gidiyoruz " dedim .
"Ya Mira yeni geldik nereye ya "diyerek mızmızlandı ilk önce .
Sonra "Soru sorma kalk hadi .Gidince görürsün " diyerek zor kaldırdım yerinden.Artık gizli yerimi görme zamanı gelmişti .Yol boyu soru sorup durdu .Ne kadar zor getirdiğimi bilemezsiniz. Sonunda büyük kayanın oraya gelmiştik. Kayanın arkasına giden yolu bi ben bide kaybettiğim biricik annem biliyordu .Tabi sonradan babamda öğrenmişti. Kayalığın arkasındaki küçük bölmeyi otlarla kapatmıştım. Otları kaldırırken berke yine söyleniyodu.
"Mira nereye getirdin sen beni böyle ""Öyle kazık gibi durmada yardım et "diye çıkıştım.
Neyseki otları kaldırmayı başarmıştık. Kayalıkların arasından küçük bir oyuk gözüküyordu. Be benim cennetime giden kapıydı. Ordan içeri girip "hadi berke gelsene "diye bağırdım.
Berke içeri girdiğinde kendini tutamayıp "Ohaaaaaaaaaaaaaaaa Mira burası nası bişey ." demişti. Yüz ifadesi o kadar komikti ki gülmeye başladım.
"Gizli cennetime hoşgeldin "dedim.
O etrafa hayran bi biçimde bakakalmıştı.
"Beğendin mi ? "diye sordum .
"Beyenmek mi ? Dalgamı geçiyosun? BAYILDIM! " dedi.
Hadi gel diyip denizin dibine götürdüm onu .Ama dengesini kaybedip denize düşeceği aklıma gelmemişti. O kadar çok güldüm ki denizden koşa koşa çıkıp ıslak ıslak bana sarıldı .O arada çığlık attım ve kendimi Berke'nin kollarında denize atılırken buldum .Berke üstünü çıkarmıştı. Kışın yaptığı spor işe yaramıştı. Karın kaslarına bakmaktan kendimi alamamıştım. Berke "Sen benimi röntgenliyosun diyip güldü "
"Ne alakası var ya diyip pis pis sırıttım "
Birbirimize su atmaya başladık. Nası oldu bilmiyorum ama ayağımı basamadım ve Berke'nin üstüne düştüm. Sırılsıklam olmuştum. Berke "Çok sexy görünüyorsun bebek "diyip dalga geçti .
"Pislik " diyip su attım yüzüne .Bi anda beni belimden tutup kendine çekti .O kadar tatlıydı ki dayanamayıp onu öpmüştüm. İkimizinde ilk öpücüğüydü. Beni bıraktığında ikimizde kendimizden geçmiştik. Kendimi suya bıraktım. Berke hala şoktaydı. Bana dönüp "sen gerçekmisin ya "diyip güldü .Bir anda kalkıp onu gıdıklamaya başladım. Hem gülüyoduk .Hemde tekrar tekrar öpüşüyorduk. O benim ilk ve son aşkımdı. Ve öyle kalacaktı. Saat 5 gibi üstümüz başımız kurumuştu. Ve hemen eve doğru yürümeye başladık .Evde bizi bekleyen sinirli ailelerimiz vardı .Ama bu İkimizinde umrunda değildi. Çünkü çok eğlenmiştik.