0.9

587 25 2
                                    

"uzun süre sonra ilk defa evime geliyorsunuz Almila hanım"

"Yeni evine"

Başını aşağı yukarı sallayıp uzun koridora doğru yürüdü.

Bende karşımdaki odaya girdim. Salona

Yumuşak koltuklardan birine oturduğumda telefonumu çıkarıp bir iki bildirimlere bakıp kapıdan giren Kerem'e baktım.

"Rahatsınız bakıyorum"

Dediği şey ile telefonumu cebime atıp koltuğun kenarına yapışıp küçücük bir pozisyona geçtim.

"Kusura bakmayın efendim"

Kahkaha patlatıp dibime oturdu ve götüyle daha çok ittirdi.

"Ya Kerem tamam bokunu çıkarma kalk"

"Hayır"

Hala kahkaha atarken sinirlenip karnına vurdum. Ama gerçekten yavaşça vurdum.

Birden bağırarak kendini yere attı.

Bıkkınlıkla kafamı geriye attım. Bir kaç saniye öyle kalınca uykum geldiğini anladım.

"Kerem ben eve gidiyom"

"Niye lan"

Birden bağırmayı kesip yerden kalktı ki saçı da kalkmıştı.

Bu sefer ben kahkaha atmaya başladım.

"Saça bak"

"Ya eşek"

"Ay uykum var"

"Geç içeri uyu"

"Babamın evi sanki"

"Eski sevgilinin evi"

"Zaten mantıken bu yüzden burada durmamam gerekiyor"

"Ne alaka beğ"

"Sanada görüşürüz Kereem"

Ayağa kalkıp uykulu uykulu kapıya giderken Kerem çekince geri geri düşerken Kerem'i de çektim oda düştü.

"Çok güzel düştük"

"Ya sorma"

"Of ben uyuyorum"

Diyip kendimi sağıma çevirdim ve Kerem'in beni dürtmesini beklerken gerçekten uyudum.

Vücudumda hissettiğim hareketlenme ile gözlerimi açtım.

Gözlerimi açtığımı görünce Kerem hareket etmeyi bırakıp gülümsedi.

"Gerizekalı"diyip gözlerimi geri kapattım.

Ama havalanmam ile gözlerim tekrar açıldı.

"Ulan benim ayaklarım neden var?"

"Kullan diye ama adam akıllı yürüyemediğin ortada. Ayrıca sabah oldu Almila günaydın"

"Oo sanada günaydın"

Kafamı Kerem'in omuzuna koyduğumda bulunduğumuz şekilin yeni farkına vardım.

"Lan!" Diyerek kendimi zorla kollarından indirdim.

"Noldu niye indin?"

"Neden durayım?"

"E demin duruyordun?"

"Uyku mahrumuydum farkında değildim"

"E hala ayıldığın söylenemez?"

"Olsun ayağım var"

Gözlerini devirip boş boş bakmaya başladı.

"Yürüsene Almila!"

Elimle onayladığımı belli eden '👍🏻' yapıp yürümeye başladım. *Anlatma seklim coksel*

Önümdeki odaya girince kapının önünde durdum.

"Of Almila orası benim odam banyoya yürü"

Kerem gelip kolumdan çekiştirerek banyo olduğunu düşündüğüm yere götürdü.

Kapıyı kapatıp elimi yüzümü yıkadım ve ayılmayı bekledim.

Soğuk su sayesinde kısa sürede ayılıp içeri döndüm.

"Ayıldın mı?"

"Evet. Ayıldığıma ve uykumu aldığıma göre ben artık evime gidiyorum"

"Olmaz. Kahvaltı yapacağız"

"Ben hazır bir kahvaltı görmüyorum. Ayrıca kendi evimde yemeyi kesinlikle tercih ederim"

"Maalesef hanımefendi. Dışarıda yiyeceğiz"

"Hayır"

"Neden? Kadınlar sevmez mi böyle dışarıda yemek yemeyi falan?"

"Diğerleri severse sever beni bağlamaz. Ben evime düşkünüm"

Koltuğun üzerinden telefonumu alıp kapıya doğru ilerledim.

Kerem'in bir şey demediğini görünce dışarı çıkıp evimin yolunu tuttum.

Havaya bakılırsa kısa süre sonra yağmur yağacaktı ki küçük küçük yağmaya başlamıştı bile.

Ellerimle çok işe yarıyor gibi kafamı koruyarak otobüs durağına koştum.

Telefonumu çıkarıp taksi çağıracakken gelen korna sesi ile sıçradım.

Kerem.

"Hasta olmak istemiyorsanız buyurun hanımefendi"

"Neden hanımefendi diyip duruyorsun?"

"Bilmiyorum hoşuma gidiyor, neyse atla"

Bir havaya bir Kerem'e baktım. Biraz daha dikilirsem hasta olacağımı bildiğim için arabaya doğru koştum.

"Doğru kararı bulmak nasıl bir duygu?"

"Güzel duygu Kerem de ne alaka?"

"Hasta olmazsın. Hem belki doğruların devamı gelir. Daha da doğru kararlar"

"Ne hakkında?"

"Belki kendi hakkında belki benim, onu zaman gösterecek"

~

Max 500 yazabiliyorum

Normalde 1000 yapip atacaktım ama bazilarina bölümsüzlükten gına gelmiş o yüzden daha
Fazla bekletmeden atayim dedimm

You're so Art Deco •𝘒𝘦𝘳𝘦𝘮 𝘈𝘬𝘵𝘶𝘳𝘬𝘰𝘨𝘭𝘶Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin