Gözüme gelen güneş ışığı ile rahatsızca gözlerimi açtım.
"Günaydın guzelim"
Kerem'in sesini duyduğumda rahatsız olduğumu belli eden sesler yerine mutlu olduğumu belki eden homurtular çıkararak gülümsedim.
Kerem'de kıkırdayarak gelip yanıma eğildi.
"Hadi kahvaltı hazırladım gel"
Yaklaşıp dudaklarıma küçük bir buse kondurdu ve gülümseyip odadan çıkıp aşağı indi.
Benim beynim heyecandan eror verirken yatakta oturdum.
Elimi anında ağzıma götürüp sessizce çığlık attım.
Resmen ikinci defa öptü!
Mutlu mutlu yerimden kalktım ve zıplayarak banyoya gittim.
Elimi yüzümü yıkayıp acaba dişlerim pis mi diye düşündüm ve kararsız kalıp dişlerimi fırçaladım.
Heyecanlı heyecanlı aşağı indim.
Kerem bir bardağa çay doldurmuş diğerine portakal suyu dolduruyordu.
"Neden birine çay birine portakal suyu?"
Gülümseyerek bana döndü ve elindeki kutuyu bırakıp yanıma geldi.
Kalbim anlık atmayı unutup sonra hızla atmaya başladı.
"Çünkü benim vitamin almam lazım. Sende çayı çok seversin"
Bende gülümseyip ona döndüm ve yanağını öptüm.
Bende o cesaret yok.
"Ya!" Kerem yıkık yıkık yüzüme baktı.
Ben sadece kahkaha ile karşılık verdim.
"Noldu?"
"Neden öptün?"
"Neden mi öptün? Tamam bir daha öpmem"
"Ya hayır o anlamda değil! Neden yanağımdan öptün, duduklarım varken"
"Afedersiniz ben yapamam kalbim dayanmaz. Pıt diye yapışırım yere"
"Ben yaparım ama"
Birden gelip hızla öptü ve tekrar masanın diğer ucuna gitti.
Bende kalan son beyin nöronlarım ölmüş bir şekilde masaya oturdum.
Kahvaltı bitince beraber masayı ve mutfağı toplayıp salona geçtik.
"Bizim fazla mı rahat hayatımız var ne?"
"Öyle valla. Ben babam öldü diye izin aldım dört gün daha evdeyim"
"Valla benim biraz daha gitmezsem ağzıma yaparlar"
"Ne kibar kibar konşuyorsun be? Sıçarlar diyeceksin"
Kerem kahkaha atmaya başlarken bende güldüm.
"Almila?"
"Hı?"
"Film izlemeye ne dersin?"
Hızla yerimden fırlayıp Kerem'e döndüm.
"Sana bişey sorucam! Teen Wolf, Stranger things, The Maze Runner, veya herhangi bir Marvel filmini izledin mi?"
"Bir iki Marvel filmi izledim ama o diğerleri"
Diyip suçlu suçlu yüzüme baktı.
"O zaman izliyoruz! Maze Runner film, bu yüzden ilk o"
Heyecanlı heyecanlı televizyonu açtım ve yerime oturup filmi açtım.
"Almila?"
"Kerem Almila demek yerine direk desen?"
"Almila'm?"
"Efendim Kerem'imm?"
"Biz evlensek ya"
Birden öksürük tutmadı veya heyecanla bağırmadım.
Sadece mal gibi baktım.
"Neyse ya zaten daha erken sormam saçma" Kerem yanlış bir şey demiş gibi sorusunu geri aldı.
Elime geçen yastığı kafasına attım.
"APTAL!"
"Noldu lan?"
"NOLDU SU MU VAR?"
"Lan bir açıklama yap!"
"Ne zaman evlenmeyi düşünüyorsun gerizekalı! 30'a gelince mi!"
Kerem'in yüzünde gülümseme oluşurken ben hala bu kadar hızlı vazgeçmesinde takılı kalmıştım.
"Ben kola getireceğim!"
"Benimki şekersiz!" Diyerek arkamdan bağırdı.
Bende sinirle yürüyerek mutfağa ilerledim "bok iç" diyerek içimden geçirdim.
Mutfakta dolaba ilerledim ve önce Kerem'in şekersiz teneke kolasını çıkarıp, sinirlendiğim belli olsun diye tezgaha vurdum.
Sonra bardak çıkarıp onu da tezgaha vurdum derken bardağı kırdım.
"Hass"
"Lan! Güzelim! Almila'm iyimisin?"
Kerem gelmiş suratımı yoklarken kollarını tuttum ve durdurdum.
"Sadece bardak kırıldı Kerem!"
"Tamam bu sadece diye anlatılacak bir şey mi? Elini kestin mi?"
"Hayır bir şey olmadı, sadece-"
"Sadece ne? Başka bir yerine mi oldu?"
"Kerem bir sakin ol anlatayım anasını!"
Kerem derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştı ki başardı da.
"Sadece sana sinirlendiğimi belli etmek için dandik bardağı biraz vurdum, göt parça haline geldi"
Bu seferde bardağa sinirlenmiştim.
Kerem yine kahkaha atmaya başlarken ben sadece sinirle tebessüm ettim.
"Evlensek böyle olmaz işte! Hemen vazgeç ama sen Kerem eyvallah!"
Elimi göğsüme vurarak yanından geçip salona yürüdüm.
Gelip önüme dikildi.
Resmen koridorun ortasında dikiliyorduk.
"Hadi kalk hazırlan"
"Nereye pardon?"
"Hazırlan seni yemeğe götüreceğim oradan da nikah dairesine"
"Kerem manyak mısın? Yeni kahvaltı yaptık. Hem böyle düğün mü olur?"
"Sen iste kırk gün kırk gece düğün yaparım güzelim"
~
Cok sacma bir son oldu ama
mazur görün 😿Bütün ilaham kaynakları piu🏃🏻♀️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You're so Art Deco •𝘒𝘦𝘳𝘦𝘮 𝘈𝘬𝘵𝘶𝘳𝘬𝘰𝘨𝘭𝘶
Fanfic-yarı texting- Bu kitap @laiisskmisa ya adanmıştır. @allmilaw: selam Kerem @allmilaw: belki hiç görmeyeceksin ama yinede buna ihtiyacım var gibi @allmilaw: hatta gibi değil öyle. Fazlasıyla ihtiyacım var. @allmilaw: aslında sevdiği ünlülere yazıp i...