Doğukan büyük bir şaşkınlık içinde Anıl'ın yazdığı notu okudu. "Niye böyle yapıyorsun sen?" dedi ağlamaklı bir ses tonuyla elleriyle yüzünü kapatarak. Ardından hızla giyindikten sonra taksinin anahtarlarını cebine koyup evden çıktı.
Arabasına bindikten sonra Anıl'ı aradı telefonunu çıkarıp. Fakat her aradığında aynı uyarı karşıladı onu. "Aradığınız numaraya ulaşılamıyor!"
Ardından hastaneyi arayıp kardeşinin orada olup olmadığını sordu. Telefona çıkan görevli az önce taburcu olup evlerine gittiklerini söyledi. Bu yüzden direksiyonu onun yaşadığı apartmana doğru kırdı.
Kısa bir süre sonra apartmana gelmişti. Onun dairesine gelip zile bastıktan sonra sabırsızlık içinde kapının açılmasını bekledi. Onunla bir an önce konuşmak istiyordu. Babasının ve abisinin anlattığı gibi bu defa gelip geçici bir heves değildi bu.
Kapıyı annesi açmıştı. Doğukan'ı görür görmez tanıyan kadın "Buyur evladım" diyerek baktı şüpheli gözlerle.
"Geçmiş olsun. Anıl evde mi? Onunla önemli bir konu hakkında konuşmalıyım."
Anıl'ın annesi "Bizi bırakıp çıktı. Okula gitmiştir o. Okul çok önemli zaten. Aman sakın geç kalmasın!" dedi sinirle.
Doğukan "Rahatsız ettiğim için özür dilerim. Tekrar geçmiş olsun. Gideyim ben o zaman" diyerek telaşla merdivenlere yöneldi. Onunla konuşmak için hiç vakit kaybetmeden kampüse gidecekti.
Yoldayken telefonu çalmıştı. Anıl'ın geri dönüş yaptığını düşünerek heyecanla açtı telefonu "Anıl!" diyerek ama aynı anda "Aşkım!" diyen sesin kuzenine ait olduğunu anladı.
"Bakıyorum Anıl dilinden düşmüyor. Dün akşam niye beni yalnız bıraktın koca evde? Yoksa Anıl'la mıydın?" diyerek güldü.
"Evet."
"Bence çok yakışıklı ve tatlı bir çocuk. Hatta bugüne kadar aşık oldukların içinde en iyisi diyebilirim. Ayrıca birbirinize çok yakışıyorsunuz. Düğün ne zaman hayırlısıyla!" derken yine güldü keyifle.
"Bu gidişle hiçbir zaman. Babam ve abim öyle şeyler anlatmış ki benimle ilgili. Anıl bana inanmıyor!" dedi oflayıp bir eliyle saçlarını sıkarken.
"Yalan da değil hani. O kadar çok sevgilin oldu ki, onlar da sana inanmıyor artık. Şimdi nerdesin peki?"
"Okuduğu üniversiteye gidiyorum. Kapatmam lazım!" derken gaza biraz daha yüklendi.
Kampüse geldiğinde Anıl'ı sordurdu güvenliğe ama kampüse gelmediğini söylediler. Ardından arkadaşlarının derslerinden çıkmasını beklemeye karar verdi. Onların Anıl'ın nerde olduğunu bileceklerini düşünmüştü.
Kafetaryaya oturunca da Anıl'ı aramaya devam etmişti ama hala telefonu kapalıydı gencin. Bir süre sonra kafeteryanın kapısında Selin ve Mehmet'le birlikte, yanlarında yürüyen Tarık kapıda belirdi.
Hemen yanlarına gidip "Merhaba. Ben Doğukan. Anıl'ın arkadaşı sayılırım!.. Yani..." dedi kafasını kaşırken.
Selin "Bir problem mi var. Bugün okula da gelmedi. Telefonları da açmıyor! Başına bir şey mi geldi Anıl'ın" diyerek baktı korkuyla.
"Bu nasıl söylenir bilmiyorum ama sonuçta yakın arkadaşları olduğunuz için olduğu gibi anlatıyorum. Biz dün geceyi Anıl'a birlikte geçirdik. Sabah kalktığımda yatakta yoktu. Haber vermeden gitmiş. Bana da sadece bu notu bırakmış giderken."
Selin yazdığı notu okuduktan sonra "Of Anıl ya! Salak mısın oğlum sen? Daha dün konuştuk seninle biz bunları!" dedi dudaklarını sıkarken.
"Ne konuştunuz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKSİCİ //BxB//Final Yaptı
Teen FictionGündüz okuyup gece takside çalışarak evi geçindirmek zorunda olan Anıl ve holding sahibinin gece hayatına düşkün, zengin ve sorumsuz oğlunun yolları bir gece kesişir. İlk görüşte ondan hoşlanan genç, onu bir geceliğine de olsa elde etmeyi kafasına k...