Anıl "Yeni bir ilişki için kendimi şu an hazır hissetmiyorum. Aklından geçenleri zamana bıraksan iyi olur bence" dedi dudaklarını sıkarak.
Ona gülümseyerek bakarken "Benim acelem yok. İnan ki seni ömrümün sonuna kadar bekleyebilirim" dedikten sonra "Yarın benim için sürpriz bir doğum günü partisi veriyor bizimkiler. Kuzen de onun için geldi büyük ihtimal. Ama sürpriz olduğu için saklıyor diğerleri gibi. Sende gelsene yarın. Hem yeni işimizden bahsederiz onlara, hem bizimkilerle tanışmış olursunuz. Ne dersin?"
Yutkunarak baktı Anıl "Gerek var mı böyle bir şeye? Gelmesem daha iyi olur. Siz aile arasında kutlasanız daha iyi" dedi. Ama Doğukan tekrar tekrar ısrar edince partiye katılmayı kabul etti. Ailesiyle tanışmak daha şimdiden onu germeye başlamıştı bile.
Bu sırada Doğukan'ın telefonunu çalmıştı. Ekrana baktıktan sonra "Şirketten arıyorlar buna bakmam lazım. Müsaadenle!" diyerek daha sessiz bir yere gitti. Onun dönmesini beklerken içkisiden bir yudum aldığı sırada omzunda hissettiği elle başını çevirdi.
"Doğukan'ı avucunun içine almışsın
bakıyorum. Doğru yoldasın. Burdan nereye gidiyorsunuz evine mi?" diye soran kişi Poyraz'dı.Sinirle bakarak "Ben kimseyi avcumun içine falan almadım. Çünkü ben senin gibi şerefsiz değilim. O senin işin!" dedi.
Poyraz gülerek "Madem benim işim peki bu saatte, sen niye takside değilsin de burdasın? Var ya, sen bu tipinle erkeklerin aklını alırsın. Hepsini parmağında oynatmayı bilecek kadar kurnaz birisin. Biraz geç oldu ama sonunda zengin olmanın yolunun, zenginlerin yatağından geçtiğini anladın" diyerek sıktı omzumu.
"Bir karar ver artık. Saf mıyım, kurnaz mı?"
"Bilmiyorum onu zaman gösterecek. Sana birkaç tavsiye. Hemen koynuna atma kendini. Ağırdan al. Bırak peşinde koşsun biraz. Sakın aşık olmaya kalkma. O sana bağlansın ama sen sakın bağlanayım deme. Aklını kullan. Seni elde etmek için bütün servetini harcayacak sonunda senin için. Dediklerimi yaparsan kısa sürede köşeyi dönersin. Ama yapmazsan, hiç anlamadan seni kullanılmış bir mendil gibi atıverir. Unutma bu söylediklerimi. Neyse ben kaçayım. Geliyor senin ki!" dedikten sonra oradan ayrıldı.
Tekrar yanına dönen Doğukan "Şoför işi tamam. Adresi verdim. Buraya doğru yola çıkıyor taksiyi almaya" derken yüzündeki gerginliği farketti hemen. Etrafına göz gezdirdikten sonra "Hayırdır bir şey mi oldu? Mutlu olmadın gibi" diyerek baktı ona.
Başını sağa sola sallarken "Yo iyiyim. Gayette mutluyum. Teşekürler" dedi yutkunarak. Poyraz ve Tarık canlı bomba gibi ortada dolaşırken mutlu olmasına imkan yoktu. Kendisiyle hâlâ ne dertleri vardı. Niye hâlâ yaptığı eski hatalar peşini bırakmıyordu? Kafasında dolaşan bu sorular mutlu olmasına engel oluyordu sürekli.
.........
Bir gün sonra dersten yeni çıkmıştı. Yine kafetaryada arkadaşlarıyla buluşmak için okul koridorlarında yürüyordu. Dün olanları arkadaşlarına anlatmak için sabırsızlanıyordu Anıl. Kafetaryaya girdiğinde sadece Selin vardı her zaman oturdukları masada.
"Günaydın" diyerek yanına oturdu. Ardından da "Mehmet nerde size bir şey söylemem lazım" dedi gülümseyerek bakarken.
"O, Tarık'la birlikte yine kütüphanedeler. Nazlı nasıl oldu?"
"Doktor yarın taburcu olabileceğini söylemiş anneme" diyerek gülümsemeye devam etti.
Selin "Yüzünü gülerken görmeye hasret kalmışım. Çok sevindim gerçekten. Geçmiş olsun" diyerek ona sarıldı sımsıkı.
"Sana başka bir haberim daha var!"
Arkadaşı merakla bakarken dün olanları anlatmaya başladı. Selin şaşkınlık ve sevinç içinde onu dinlerken "Oha Doğukan çalıştığın taksiyi mi satın almış! Bu nasıl aşk Allah'ım?" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKSİCİ //BxB//Final Yaptı
Ficção AdolescenteGündüz okuyup gece takside çalışarak evi geçindirmek zorunda olan Anıl ve holding sahibinin gece hayatına düşkün, zengin ve sorumsuz oğlunun yolları bir gece kesişir. İlk görüşte ondan hoşlanan genç, onu bir geceliğine de olsa elde etmeyi kafasına k...