7'

1.1K 89 91
                                    

Kızlarrr gecenki bolumun yorumlarını burada da gösterinn sınırımız aynı zaten⭐😚

23.50

Siesta

Ortamın kalabalıklığı daha da çok içimi ferah tutmama sebep oluyor. Büyükbabamın benim buralara girdiğimi öğrenme ihtimali azalıyor çünkü.

Çok umrumda olduğundan değil tabi, sadece şuan bile 2 korumayı atlatmak zor olurken bir yığın adamla başa çıkma yöntemleri başımı ağrıtır.

Siesta ferah ve geniş bir bar. Garip bir şekilde gayet de temiz. Gerçi neye şaşırıyorsam, Jungkook ve grubu gayet sağlam adımlarla zirveye tırmanıyor. Heridas artık herhangi bir barın davet etmeye cüret edemeyeceği bir grup.

Rastgele çalan müziğin sesi yok olana kadar yavaşça kısılıyor, artık Heridas'ın parlama zamanı. İlk olarak Wheein sahnede, hafif tempoyu yavaşça arttırıyor. Tam patlama yerine girmeden önce ise Jaehyun dahil oluyor. Bateri grubu tam gaz sakin ortamı çoşturuyor. Taehyung ve Eunwoo beraber çıkıyorlar, gitarları boyunlarında. Sırayla belirli bir ritim tutturup daha sonrasında beraber çalıyorlar. Wheein ve Jaehyun da katılıyor onlara ve sadece girişte bile o kadar çoşku ile karşılanıyorlar ki hayret edersiniz.

Daha sonra ise arkadaki karanlıktan tatlı bir ses geliyor. Işıklar hafifçe açılıyor. Jungkook işte orada. Bana yıldız demesine rağmen kendisi yıldızları utandıracak bir şekilde parlıyor. Gözleri kapalı Don't Cry söylerken onu görenler belli ki onu arzuluyor.

Bu şarkı ve ortam, herkes kenetlenmiş Heridas'a. Kıskançlık hafif içimi kemiriyor. Jungkook çok yakışıyor sahneye, onu kimsenin görmesini istemiyorum.

Ama benim endişelenecek bir şeyim yok. Çünkü sevişirken üstüne eğilip kulağına bu şarkıyı fısıldadığı kız benim.

Jungkook'a alıştım evet ama ona bunu dilimle söyleyemiyorum. Söylememe de gerek yok çünkü sahnede gözünü açtığında sadece gözünü bana kenetledi. Onu tembihlediğim gibi yaptı. Çok güzel söyledi ve tüm gece gözümün içine baktı.

Büyülenmiş gibi onu dinledim sadece. Kulaklarım direkt kalbime açılıyor gibi. Ne duyuyorsam oraya işledi. Jungkook'un görünüşü, sesi ve göz temasından bile hissettirdiği sevgisi.

Jisoo'dan sonra ilk defa bu bakışları hissediyorum, önemseniyorum.

1 saat sonra

Koluma dokunulmasıyla hemen bana bakan iri yarı adama döndüm. Kulağıma yaklaştı, ortam çok sesli olmasa da duyulmasını istemiyor belli ki.

"Bay Jeon size eşlik etmem için beni yolladı Bayan Kim."

Beklediğim bir hamle olduğu için adamı takip ettim. Kalabalık yavaşça dağılıyordu yüzden kulise ilerlemem çok zor olmadı.

"Bay Jeon içerde buyurun."

Koruma gitti ve ben kapının önünde düşüncelerimle beraber kaldım.

Çok düşünmeye gerek olmadığını biliyordum artık. Bu adam beni seviyor ve sevdiğini dile getiriyor. Duygularımdan daha fazla kaçmak onu da zor bir duruma sokacak.

Kapıyı tıklattım. Gir sesini beklerken kapının açılmasıyla biraz afalladım. Jungkook bana bakıyor.

"Seni bekliyordum. Gelsene içeri, endişelenme kimseyi almamalarını tembihledim."

Kapı sonuna kadar açıldı ve bende içeri girdim. Etrafı fazla süzmeden direkt gri süet koltuklara oturdum. Üçlü koltuğun önünde orta boy bir cam masa, duvara yaslanmış koltuğun karşısında ise makyaj aynası vardı. Oralar bayağı karışıktı şuan, kıyafetler ise her yere saçılmış ama son an toparlanıp bir sandalyenin üstüne yığılmış belli ki.

rockstar's gf | liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin