rockstar's gf | liskook

14'

Kızlar gecenki sınırı hemen doldurmussunuz🥺
Yine 85+ oy diyelim o zamann

"Birazdan kuaför eve gelecek ona göre hazırla kendini."

Büyükbabamın kahvaltı yaparken söylediği şeyler boğazıma düğümlenmiş, çiğnemekte olduğum lokmayı yutmamı zorlaştırmıştı. Jungkook'la zaten nikahımızı 3 gün içerisinde kıymıştık. O yüzden evde birkaç gündür fazla neşeli görünüyordum. 

"Peki, geldiklerinde odama yollarsınız, biraz dinleneceğim sırtım ağrıyor."

Eimdeki çatalı tabağıma bırakıp odama çıktım. Yatağımda üzanıp kulaklıkla müzik dinlerken odamın kapısı açıldı. 

"Lisa, iyi misin?"

Gelen kişi beni bunca yıldır görmezden gelen, ben ve Jisoo bu evde kendi halimizde büyürken süreli bir yerlere tatile giden annemden başkası değildi. Onu görünce yatakta oturur pozisyona geçip kulaklıklarımı çıkarttım. O da yatağımın bir köşesine oturdu.

"İyi olup olmadığımı sormak için sence de çok geç değil mi, anne?"

Annemin yüzünde garip bir ifade vardı. Birden beni kendine çekip sarıldı. 

"Bu hiçbir şeyi düzeltmeyecek biliyorum ama, özür dilerim kızım. 22 yıl boyunca sana geç kaldığım için özür dilerim." 

Anemi geri ittirip kendimden uzaklaştırdım. Küçük kızı Lisa ona sarılmak istediğinde arkasını dönerek giden bir kadının benden özür dilemeye bile hakkı yoktur.

"Vicdanını rahatlatmaya geldiysen git odamdan." 

"Lisa sizinle olamadığım her an için pişmanım zaten, bari bir günlüğüne de olsa yanında olmama izin ver. "

"Çık git odamdan!"

Sesim istemsizce yüksek çıktığında annemin bana olan bakışları donuklaşıp ayağa kalktı ve bana doğru bir adım attı. Gözlerim dolmaya başlayınca çalışma masamdaki kitabı alıp duvara fırlattım. Ağladığımın görülmesinden nefret ederdim, özellikle yabancılar karşısında ağlamaya hiç toleransım yoktu. Sadece benim için değerli olanların yanında akabilirdi bu yaşlar.

Annem yanına kitap fırlatılmasıyla ne kadar ciddi olduğumu anlamış olacak ki odama girdiği gibi çıktı. Arkasından kapımı kilitlediğim gibi kendimi yatağa bırakıp gözyaşlarımı akıtmaya başladım. Ne kadar süre ağladığımdan veya ne zaman uykuya daldığımdan emin değilim. Ancak kapımın tıklatılmasıyla gözümü açtım. Ayağa kalkarken gözümün kararmasından dolayı az kalsın yere düşecektim ama şimdilik bu pek önemli değildi. Kapım hala deli gibi tıklatılıyor ve ardından sürekli ismim sesleniliyordu. 

"Bir dakika bekleyin, "

Odamdaki banyoya girip yüzümün haline baktım, davul gibi şiş gözlerimi biraz da olsa rahatlatmak için yüzüme soğuk su çırptım. Değişen hiçbir şey yoktu ama mecburen kapıyı açmalıydım, evdekilerin güvenini kazanmak için mutlu numarası yapmalıyım. Kapıyı açtığımda odama 2 stilist ve 3 kuaför girdi. Kalabalık grup bir süre yüzüme baktı ama bir şey demeye cesaret edemediler. Onları odama aldığımda beni makyaj masama oturttular.

"Nasıl bir makyaj istersiniz Bayan Kim?"

"Stilistin vereceği kıyafete göre halledersiniz, ayrıca Lisa deseniz yeterli."

Stilist elinde biri krem biri siyah iki tane saten askılı elbise tutuyordu. Bugün sadece kendi aramızda bir nişan olacağı için sade kıyafetler öneriliyor. Bende şatafatlı kıyafetlerle evden kaçamazdım zaten.