Soluksuz okuyacağınız bir fic olması dileğimle🍀
Başlangıç tarihiniz➡️
~
Sherry An Fraizer, bu adamı daha önce bir yerlerde gördüğüne emindi. Bu çökük yanaklar, keskin yüz hatları, dudaklarındaki çarpık ve huzursuz edici gülüș ona çok çok tanıdık geliyordu. Adam feri kaçmıș kısık gözleriyle Sharry'ye bakıyordu.
Belki daha önce çıktığı seyahatlerden birinde ya da havaalanında karșılașmıșlardı. Hani bazen bir daha hiç görmeyeceğiniz bir surat, yanınızdan geçerken hafızanıza kazınır ya, tıpkı onun gibi. Belki de dükkanında... Bildiği tek şey onu daha önce görmüş olduğuydu. Kesinlikle bir yerlerde kesişmişti yolları.
Ama nerede, bir türlü hatırlayamıyordu.
Sherry o sırada Michigan'ın Redmond kasabasındaki Reg's Market'in önünde, elindeki alışveriş poşetlerini arabasının bagajina yerleştirmekle meşguldü. Yukarı Yarımada'da, Superior Gölü taraflarındaydı. Gölün birkaç sokak ötesinde Sherry'nin pastalar, kabaklı ekmekler ve çikolatalı keklerle dolu bir pastanesi vardı. Ve Redmond Crier'a göre Yukarı Yarımada'nın en iyi çıtır elmaları bu pastanede yapılırdı.
Sherry bu çıtır elmalara, kimsenin karşı koyamayacağı kışkırtıcı bir tat olması sebebiyle Havva'nın Felaketi ismini vermişti.
Adam yalnızca, hemen yan taraftaki Singer eczanesi'nin kapısına yaslanmış, dik dik Sherry'ye bakıyordu. Bakışları çok rahatsız ediciydi. Gözlerini bir an olsun Sherry'nin üzerinden ayırmıyordu. Sherry ilk başlarda bu bakışlardan biraz ürktüyse de Redmond'da daha önce hiç kötü ya da tüyler ürperten bir olay yaşanmamış olması biraz olsun içini rahatlatmıştı. Adam belki de civardaki marinalardan birinde çalışan bir işçiydi. Ya da talihsiz bir savaş gazisi. Yaz gelip de tatilciler kasabaya akın ettiklerinde, onların da yolu buralara düşerdi. Sherry elinden geldiğince onlara yiyecek bir şeyler verirdi. Hayatta herkesin bir değeri olduğuna inanırdı, herkesin birileri tarafından sevildiğine...
Redmond sakinlerinin en büyük korkusu ise turistlerin buraya harcamak için getirdikleri Kanada dolarının değer kaybetmesiydi.
İzlendiğinin farkında olan Sherry, poşetlerini çabucak arabasına yerleştirdi. Sonra da adamla göz göze gelmemeye çabalayarak, alışveriş arabasını kenara itti.
Saab marka arabasına bindiğinde dikiz aynasından tuhaf adama son bir kez baktı.
Hâlâ izleniyordu.
İşte, tam da o anda bu adamı daha önce bir yerlerde gördüğü hissine kapıldı.
Sherry elli iki yaşında, genç ve hâlâ güzel bir kadındı. Aykırı bir güzelliğinin olduğunun farkındaydı. Çok makyaj yapmaz, hippi zamanlarından kalma bir alışkanlıkla saçlarını örmeye devam ederdi. Hep salaş kıyafetler seçer, dal gibi incecik olmaya özen gösterirdi. Yeniden bekârdı. Hayatındaki pek çok kişinin aksine Tom'la boşanmış olmalarına rağmen arkadaş kalmayı becerebilmişlerdi. Resim ve yoga dersleri almış, Reiki üzerine öğrenim görmüştü. Kendini enerji terapisti olarak adlandırırdı, hatta bir ara kasaba hastanesinin pediatri servisinde "dokunarak tedavi" programında bile çalışmıştı.
Sherry, içi ürperse de bunu dikkate almadı.
Adam belki de sadece çekici bulmuştu onu. Belki de bakışlarının tek sebebi buydu. Pek çok kişi onu çekici bulurdu.
Ancak park yerinden ayrılıp Kent Caddesi'ne çıktığında, neden markete geldiğini hatırladı. Kızı Krista, "dünyalar tatlısı" dört yaşındaki çocuğu Kayla'yla birlikte Ohio'dan onu ziyarete geliyordu. Sherry bu nedenle dükkânı erken kapatmış, eve gelirken de beraberinde biraz havuçlu kek ve tarçınlı çörek getirmişti. Shrek Sonsuza Dek Mutlu ve Kayıp Balık Nemo'yu seçmişti bugün için. Kasabadan uzaklaşırken marketteki adamı da geride bırakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kupa Valesi
Mystery / ThrillerKupa Valesi'ni bilir misin, doktor? Bilsen iyi edersin. Morro Körfezi uçurumunda cesedi bulunan genç bir çocuk... Ölümünün ardında yatan korkunç bir sır ve hayatı pahasına o sırrın peşine düşen bir cerrah... Adı ayin cinayetleriyle anılan eski bir k...