Sabah gözlerimi araladığımda Taehyung'un kolları arasında olmanın verdiği sevinçle ona doğru dönüp boynuna minik öpücükler kondurmaya başladım. Öpücüklerimle onu uyandırıp sıkıca sarılmıştım."Günaydın bebeğim." Yeni uyandığı için kalınlaşmış sesiyle konuşunca orada eriyip gidicektim resmen. "Günaydın kutup ayısı." Ona bu lakabı uygun görmüştüm. Çünkü kış uykusuna yatmış gibi uyuyordu ve horlaması çok sesliydi.
Sevimlice gülümsediğimde dudaklarımı uzunca öpüp kalktı. Bende kalkmak için hamle yaptığımda kalçama saplanan ağrı ile elimi sırtıma koydum ve acı içinde inleyip geri yatağa yattım.
Taehyung hızla yanıma gelip elini çıplak karnıma koydu ve endişeyle bana baktı. Banyo yaptıktan sonra çıplak yatmıştık. Tamam utanıyordum ama giyinmeye de çok üşenmiştim. "Jungkook noldu?"
"Popom acıyor." Dudaklarımı büzüp gözlerimi gözlerine çıkardım.
"Krem sürelim mi, iyi gelir." Kafamı sallayıp ondan ağrı kesici de istedim. Hızlıca iç çamaşırını ve eşofmanını giyip banyoya gitti ve kremle geri döndü beni yavaşça yüzüstü yatırdı. Kremin kapağını açıp parmağına biraz aldı ve deliğimin etrafına sürmeye başladı. Parmağında kalan yerleri kuyruk sokumumun olduğu yere sürüp kremin kapağını kapattı ve tekrar banyoya gitti. Bu sefer elinde ilaç kutusuyla geri döndü. Komodinin üzerindeki sürahiden bardağa su doldurdu ve bana uzattı.
Zorla doğrulup suyu ve ilacı aldım. İlacı ağzıma atıp suyu içtim ve bardağı komodine bırakıp yatağa uzandım. Taehyung'da yanıma uzanıp parmaklarını nazikçe saçlarımda dolaştırdı. Minik öpücükler kondurup diğer eliyle karnımı okşamaya devam etti.
Kollarının arasında o kadar huzur doluydum ki. Karnımda kelebekler uçuşuyor, ellerinin dokunduğu her yerim alev alev yanıyordu.
Dayanamayıp onu kendime çektim ve dudaklarımı dudaklarına bastırıp öpüşmeyi onun başlatması için bekledim. Birazcık beklettikten sonra bir elini belime diğerini de yanağıma koyup dişlerini üst dudağıma geçirip hafifçe ısırdı. Bende aynı şeyi onun alt dudağına yaptım. Bunu yapmamla benden ayrıldı ve dişlerini boynuma geçirdi. Kaşlarımı çattım ve bende onun elini tutup baş parmağı ile işaret parmağının arasını ısırdım ve kıkırdadım. Sonra o da benim gibi kaşlarını çattı ve elini saçlarımın arasına geçirip okşarken hafifçe çekti.
En son hamleyi benim yapmam lazımdı bu yüzden elimi yanaklarına götürdüm ve sıkarak sevmeye başladım. Bunu yapmamla biraz acı çekse de gülümsüyordu. "Tamam Jungkook yeter hadi kahvaltı yapalım." Gülümseyerek kafamı salladım ve yanaklarını son kez sıkıp bıraktım. Yavaşça kalkıp iç çamaşırı ve eşofman giyinip üzerime de Taehyung'un kıyafetlerinden birini geçirdim ve aynaya baktım. Nazar değmesin çok yakışıklıyım ya.
Ben aynada kendime bakarken Taehyung sinsi sinsi arkamdan gelip bir anda beni tuttuğu gibi kucağına aldı ve odadan çıktı. "Taehyung n'apıyorsun?"
"Sevgilime kahvaltı yaptıracağım." Gülümseyerek bana baktı ve boynumu öpüp aşağı indi. Mutfağa girdiğimizde beni sandalyeye bırakıp kahvaltılık birkaç şey hazırlamaya başladı.
"Yardım ister misin?" Fark ettim ki oradan oraya koşuyordu. Bir yandan tavada yumurta yaparken diğer yandan yeşillik doğruyordu.
"Gerek yok hallettim ben." Hiçte öyle görünmüyordu ama. Mutfağı dağıtmıştı ve hafiften yavaşlamaya başlamıştı. Kalkıp ona yardım etmek için kızartma kısmını ben aldım sosisleri ve patatesleri son anda yanmaktan kurtarıp tavanın altını biraz kıstım. Masaya kahvaltılıkları koyup oturdum. Taehyung'da hazırladığı rameni tabaklara koyup geldi. Gülümseyip yanağını sıktım. "Dikkat et yine ağzını yakma." Kıkırdayıp çubukları elime aldım ve yemeye başladım. "Merak etme öğrettiğin gibi yiyeceğim." O da çubukları eline alıp tabağına daldırdı ve rameni çubuklara dolayıp üfledi.
"Taehyung-ah sence kar ne zaman yağar?" Karın yağmasını istiyordum artık. En büyük isteğim sevgilimle karın altında dans etmek. Aynı şeyi yağmurun altında da yapmak istiyordum.
"Hmm bilmiyorum ki ama yakında yağar. Yılbaşı yaklaşıyor çünkü." Evet yılbaşı geliyordu. Yeni bir yıl demek Taehyung ile yeni hayaller demek.
"Aaa doğru evet. Hediye düşündün mü?" Kıkırdayıp yumurtayı çubuğumla böldüm. "Daha düşünmedim ama bulurum bir şeyler merak etme.
.
.
.
.Kahvaltımız bitince beraber bulaşık yıkamaya başladık. Taehyung sürekli burnuma köpük sürüp duruyordu. Bende kızarak yanaklarına sürüyordum. Böyle böyle en sonunda yıkamayı bitirdik ve kendimizi koltuğa attık.
"Jungkook-ah..." diye söze başlayıp dizlerime uzandı. Ellerim otomatik olarak saçlarına daldı ve okşamaya başladı. Yumuşacıktı saçları ve çiçek gibi kokuyordu. Çok güzeldi. "Çok yorgunum bana masaj yapar mısın?" Gülümseyip kafamı salladım ve onu kaldırıp yüzüstü yatırdım ve ellerimi omuzlarına koyup masaj yapmaya başladım. "Siktir çok iyi yapıyorsun." Ellerimi yavaşça beline doğru indirip sırtına hafif ve hızlı yumruklar atmaya başladım. "Ne diyebilirim ki on parmağımda on marifet." Sırıtıp gözlerini kapattı. Masaj bittiğinde uyuyakalmıştı. Koltuktan kalkıp yukardan bir örtü aldım ve üzerine örtüp alnını öptüm.
Ben onu izlerken kapının çalınmasıyla kaşlarımı çattım. Kim gelmiş olabilirdi ki? Acaba Taehyung mı birini bekliyordu?
Kalkıp kapıyı açtım ve gördüğüm kişiyle birkaç adım geriye çekilip elimi kalbimin üzerime koydum.
.
.
.Gelen kişi hakkında bir düşünceniz var mı? Sizce Taehyung ile mi bir ilişkisi var yoksa Jungkook ile mi?
Eğer beğendiyseniz yorum ve oy vermeyi unutmayın, teşekkür ediyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
still with you | taekook
FanfictionBazı erkekler geç olgunlaşır ta ki hayatlarının anlamını oluşturan şeyi kaybettikleri ya da kaybetmek üzere oldukları ana kadar.