1.6

7K 446 90
                                    

Çok çok uzun bir süre olduğunun farkındayım ve çok sorry.

Yazım yanlışları varsa sorry aşklarım uzun valla baksam da illaki kalmıştır.


"Eylem." duyduğum fısıltıyla uykum yavaşça benden uzaklaştığında yüzümde hissettiğim dokunuşlarla gülümsedim.

"Eylem uyansana." hafif yerimde kıpırdanıp gözlerimi açmadan yatmaya devam ettim.

"Uyandın yalancı biliyorum. Gözlerin kıpırdadı. Susadım ben. Çekiniyorum içeriye gitmeye o kızın sesi geldi az önce." hızla gözlerimi açtığımda başımda oturmuş bana bakan Efe'yi gördüm.

"Sonunda he. Hadi kalk susadım. Kızma bana ama acıktım da biraz. Kalk." oturduğum yerde diklenip onun gibi oturduğumda elimi yanağına koyup hafifçe okşadım.Anında elime yaslandığında gülümsedim.

"Evi istediğin gibi kullanabilirsin Efe sana kimse hiçbir şey söyleyemez." bakışlarını ellerine indirdiğinde çok masumdu. Dünün etkisi hala üzerindeyken başka bir konuda onu zorlamam doğru olmazdı.

Derin bir nefes alıp yavaşça yataktan kalktığımda bakışları üzerimdeydi. Yatmadan önce çıkartıp kenara bıraktığım pantolona ilerleyip hızla giyindim.

Hemen yanında duran tişörtü de elime aldığımda konuşan Efe'yle hızla ona döndüm.

"Kızdın mı bana?" elimde tutup oyalandığım tişörtü hızla üzerime giyinip yatağa doğru ilerledim.

"Hayır bebeğim kızmadım. Neden kızayım sana ? Sen şimdi yat ben kahvaltı için bir şeyler alıp geleyim tamam mı?" yanağını okşayarak konuştuğumda elini yanağındaki elimin üzerine koyup başını sallayarak beni onayladı.

Yanağındaki parmaklarımı son kez oynatıp ayaklandım. Adımlarım hızla mutfağa ilerlerken evin içinde kimseyi görmemek için dua ediyordum.

Dolaptan büyük boy bir kupa alıp içerisine önce buz dolabından sonra da damacanadan su koydum.

Efe beyimiz çok sıcak ve çok soğuk suyu içemez ancak böyle susuzluğunun geçtiğine ikna olurmuş.

Hızlı adımlarla tekrar odaya ilerleyip bıraktığım şekilde yatağın ortasına oturmuş üzgün sıratıyla parmaklarını izleyen bebeğime yaklaştım.

Adım seslerimle hafif irkilip bana döndü. Gözleri elimdeki bardağa kaydığında hızla elimden alıp yarısına kadar tek nefeste içtiğinde gülümsedim.

"Sakin ol bebeğim almayacağım onu senden geri." hafif gözlerini devirse de bir karşılık vermedi. Elindeki kupayı alıp komidinin üzerine bıraktım.

Yavaşça ona yaklaşıp omuzlarından tutup yeniden uzanmasını sağladım. "Hemen gidip geleceğim. Sen uyumamaya devam et." hafifçe başını salladığında gülümsedim.

Alnına uzun bir öpücük kondurup rahatça yattığından emin olduğumda cüzdanımı ve telefonumu alıp odadan çıktım.

Arayıp konuşmam gereken bir bebek daha vardı. Koca bebek..

Ayakkabılarımı giyip evden çıktığımda hemen Buğra'yı aradım. Daha ilk çalışta açılan telefonumla burukça gülümsedim.

Bu ikiliyle iyi ya da kötü çok fazla gülümsüyordum ben. Bu hep böyleydi.

"Eylem?" yorgun gelen sesiyle derin bir nefes alsam da oyalanmadan konuştum.

"Buğra nasılsın?" karşıdan derince bir iç çekme geldiğinde sorduğum gereksiz soruyla yüzleştim.

Gel Ya Da Git -BxBxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin