Gel Ya Da Git -BxBxB

2.3

Yazım yanlışları varsa şimdiden
sorry aşk bahçelerim öptüm
hepinizi kocaman kocamann

Birbirimizden ayrılıp küvete adımladığımızda Buğra'dan hızlı davranıp ilk önce girip sırtımı mermere dayadım.

İkiside durmuş bana bakarken Buğra'ya elimi uzatıp gülümsedim. "Kucağıma gelmeni istiyorum. Lütfen." tatlı olduğuna inandığım bakışlar atmaya başladığımda Efe kıkırdayıp Buğra'yı belinden doğru bana itti.

Yüzümde peyda olan gülüş hiç silinmezken ona doğru uzattığım elimi hafifçe salladım.

Buğra saniyelik duraksasada ardından hiç itiraz etmeden küvete girip kollarımın arasına yerleşti.

Sırtı göğsüme değdiği anda ellerimi saçlarına atıp hafifçe okşadım. Düşündüğümden daha güzel hissettirmişti.

Efe yüzündeki gülümsemesiyle bize doğru adımladığında girmesine izin vermeden elinden tutup kendime doğru çektim.

Dengesini kaybedecek gibi olsa da son anda toparlayıp yüzüme baktı.

Yanaklarını iki elimle kavrayıp alnına burnuna ve en son da dudaklarına sertçe öpücük kondurup ellerimi çektim.

Afallasa da kısa sürede toparlayıp gülümseyerek yüzüme baktı. Küvete dayadığı elini yavaşça kaldırıp yanağımı okşadı hafifçe.

Yavaşça diklenip geri çekilmeden hemen önce tekrar eğilip hızla o da benim dudaklarımı sertçe öpüp küvete girip Buğra'nın kucağına yerleşti.

"Gerçekten bazen rüya gibi geliyor her şey. O kadar imkansız olduğuna inandırmışım ki kendimi gerçekliğini sorguluyorum. Hele ki böyle anlarda daha da inanılmaz geliyor." Efe'nin huzur dolu sesine gülümsedim.

Ben Buğra'nın saçını okşamaya devam ederken Efe de başını hafif geriye atmış omzuna doğru yatıyordu.

Buğra başını hafifçe eğip Efe'nin alnına uzunca bir öpücük kondurduğunda gülümsedim. Efe'de anında şımarıkça gülümseyip yerine imkanı varmışçasına daha da yerleşti.

Buğra başını tekrar eski haline getirdiğinde eliyle saçları arasındaki elimi yakalayıp avuç içime art arda öpücükler bıraktı.

Yüzümdeki gülümseme bu sayede büyürken fazlasıyla huzurluydum.

"Hadi yıkanıp yatalım artık hasta olmanızı istemem." Buğra'nın sesiyle hiç istemesekte hepimiz ayaklandık.

Yan yana burada fazlasıyla huzurluyduk ama birimizin bile hasta olması hepimizi çok fazla etkilerdi.

Fazla oyalanmadan hızla hepimiz yıkanıp çıktığımızda birbirimize yardım ederek kısa sürede yatakta yerlerimizi aldık.

Buğra ortamızda olacak şekilde yan yana dizildiğimizde içimiz hafif buruktu. Uyandığımız da Buğra iş için birkaç günlüğüne şehir dışına gitmek zorunda kalacaktı.

Bu düşünce bile kalbimin sıkışmasına yetiyordu. Biri bile yanımda olmasa ölecek gibi hissediyordum.

Onca yıl aşkımı itiraf edemesem de hep bir şekilde yanlarındaydım şimdi her şey bu kadar güzel hissettiriyorken araya mesafelerin girmesi canımı yakıyordu.

Buğra gitmekten bir ara vazgeçecek gibi olsa da işi için fazlasıyla önemli bir seyahatti. Bizim için bunu iptal etmesi ve sonrasında bir olumsuzluk yaşaması onu üzmese bile bizi çok üzerdi.

Kolları arasında olduğum Buğra'ya sıkıca sarıldığımda başını eğip hemen çenesinin dibinde olan alnıma bir öpücük kondurdu.

"Ağlarsanız,ağladığınızı duyarsam sizi döndüğümde döverim." hafif kızgın tonda kurduğu cümleyle başımın altında kalan göğsüne bir öpücük kondurdum.