‧͙⁺˚*・༓☾İSİMSİZ PRENS☽༓・*˚⁺‧͙

634 44 79
                                    

? : Bir daha ona yaklaşma?

Kapıya baktığımda kapıda Kokushibo vardı. Akazayı tutuyordu. (Bi an isimsiz prensi kokushibo sandın demiii)

Douma: Ahh Akaza-donoo. Sadece onunla tanışmak istemiştimm.

Ah aslında bu kavgayı bir patlamış mısır eşliğinde izleyebilirdim ama sonsuzluk kalesini keşfedecektim.

Ausama: O zaman ben gidiyorum.

Douma: bir daha görüşmek dileğiyle görüşmek üzere Ausama-sann!

Ausama:*mırıldanarak* inşAllah dileğin gerçekleşmez.

Akaza duymuş ki kıkırdamıştı. Douma ise sahte bir şekilde yüzünü düşürmüştü. Umursamadan o odadan çıktım ama düşünmeden edemedim. Ya bunlar nasıl bu kadar iyi duyuyor!
Öylesine bir odaya daldım. Oda gayet sade ve güzeldi. Bende böyle bir oda istiyorum! Odadaki yatağa oturdum.
Tanrım bu yatak çok rahat!
Aslında biraz uzansam birşey olmaz. Tabi muzanın yatağına yada ters bir iblisin yatağına yatmadıysam.
Yatağa uzandım yastık çok güzel kokuyordu. Yastığa sarıldım ve biraz kestirmeye karar verdim.

Akaza pov:

Douma her zamanki gibi beni kızdırmayı başarmıştı! Lanet sarışın ona iyiki o kıza dokunmamasını söyledim! Ama beni dinledimi? Tabiki hayır! Çok sıkılmış ve yorulmuştum. Odama gitmeye karar verdim. Odanın kapısı garip bir şekilde açıktı. Kapalı bıraktığıma emindim. Tetikte bir şekilde odaya girdiğimde Ausamayı gördüm. Yatağımda uyuyordu. Gerçekten uyuyor mu uyumuyor mu diye anlamak için yanına gittim. Fosur fosur uyuyordu. Yüzünü inceledim. Burnu gözü dudakları benim için ayrı güzeldi. O uyurken uykum olmasına rağmen uyandığında bu durumdan rahatsız olmasın diye bende yataktan biraz daha ilerde meditasyon yapmaya karar verdim.

Ausama pov:

Tanrım bu yatak bir harika. Kesinlikle odanın sahibini bulunca bu yatağı nereden aldığını sorucam. Çünkü bu yataktan bende istiyorum. Valla bu iblis olma işi gayet rahat ve güzelmiş. Bütün günlerim böyle geçecekse canıma minnet!
Gözlerimi açıp etrafa baktığım anda yatapın az ötesinde gözlerini kapamış öylece duran Akazayı gördüm. Ne yapır lan o? Ah demek yatağın ve odanın sahibi Akazaymış! Kesinlikle ona bu yatağı nerden bulduğunu sorcamm! Tabii ölmesiyse. Burdan bakınca ölü balık gibi duruyor çünkü.
Yataktan kalktım ve Akazanın karşısına oturdum. Onu incelemeye başladım. Burnu gözü ve duddakları çok çekiciydi. Ayrıca her yerinde olan dövmeleride ona ayrı bir hava katıyordu. Açıkcası Akaza nın insan halini çok merak ediyorum. Ah keşke biraz daha kapalı bir şeyler giyse. İstemsizce gözlerim kaslarına kayıy- lan ne diom ben!?
Ben kendimle iç savaş verirken Akazanın da gözünü açtığını gördüm. Beni gördüğüne pek şaşırmış gözükmüyordu.

Ausama: Hey yatağını nerden aldın?

Ben bunu söyleyince şaşırmışa benziyordu. Artık her ne anlamda anladıysa.

Akaza: Nasıl yani?

Ausama: Yatak diyorum çok rahatmış nerden aldın diyorum.

Akaza: ha o mu Muzan-sama verdi.

Ausama: banada verir mi ki?

Akaza: pek sanmıyorum.

Ausama: o zaman arada sırada ben burda uyicam acayip rahat yatağın.

Evet ben bunların hepsini gayet rahat bir şekilde utanmadan söylemiştim ki bende bunu nasıl yağtım bilmiyorum. Ama Akaza pek benim gibi durmuyordu. Gözlerinin altı pembe nın çok tatlı bir tonuna bürünmüştü. Ama sadece 2 saniyeliğine, sonrasında ise eski haline dönmüştü.

Akaza: pek emin olamadım ama eh öyle olsun bari.

Zafer!

*zaman atlaması*

Akaza hafifçe ofladı. Saatlerdir burdaydık. Açıkcası bende yavaş yavaş sıkılmaya başlamıştım.

Ausama: hey seni bir yere götüreyim mi?

Akaza: olur.

Bir anda sonsuzluk kalesinden dışarıya ışınlandık. Dışarısı çok güzeldi.

Ormana doğru koşmaya başladık. O sırada önümüze bir adam çıktı. Akaza tek hamleyle onun kafasını kesti. Uğraşmak istememiş olacak ki adama yemedi.

Onu getirmiştim. İlk kez birini buraya getiriyırdum. Etrafa büyülenmiş gibi bakıyordu. Etraftaki ateş böcekleri onun etrafında uçuşuyordu. Ve o fazlasıyla yakışıklı görünüyor.

Ayın yansıması güzel bir şekilde gölün üzerini vuruyor ve ortaya çok güzel bir görüntü bırakıyordu. Akazayla gölün kenarına oturduk ve öylece gölü izlemeye başladik. Ama her zaöanki gibi sakarlığım tuttu. Oraya otururken ayağım kağdı ve gölün kenarındaki tepecik ten aşağı düşmeye başladım. O sırada can havliyle Akazayı tuttum ve oda dengesini kaybedince istemeden onuda peşimden sürüklemiştim. Gerisi tam bir faiciyaydı...

Yazar köşesiiii

Selammmm yeni bölüm bence gayet güzel oldu yorumlarınısı belirtebilirsiniz(≡^∇^≡)

(Başlığı biri için yaptım o kendini biliyor)

Üzgünüm bugün yeni bölüm geç geldi. Pek vakit bulamıyorum ama genede hergün yeni bölüm atmaya çalışacağım<33

Bayyssss(^з^)-☆Chu!!

Akaza x ReaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin