28|| küçük aşkımı bırakmıyorum

172 26 16
                                    

aceleye getirmeyin güzelce okuyun bu bölümü olur mu

iyi okumalar<3

=

Belimi çevreleyen sıcacık kollarla uyandığım ikinci gecenin mahmurluğu sinmiş üstüme. Düzenli nefes sesleri, uyusa dahi tişörtümün üstünden baskısını hafifletmeyen parmaklara ait. Göğsüne sığındığım başımla kulağıma gelen ritmik kalp atışları bana ait. Kaçmamdan korkar gibi tutuşu, ona her sokulduğumda daha sıkı sarılışı, kim taehyung bana ait.

Karanlık olsa da ay ışığının aydınlatıp grileştirdiği gökyüzü bizim, taehyung'la kayan bir yıldızla uçak arasındaki felsefi tartışmalarımızdan sonra bizim.

Bana yıldız diye seslenen adamın beni geri uyutmayışı üzerine düşünüyorum. Ay ışığı öyle bir düşüyor ki yüzüne, yıldızsız gecemin yıldızı gibi parlıyor yatağımda; ve ben gözlerimi kapatamıyorum.

Boğuk bir hırıltı, ona ait. Onun sesi bana. "Jeon?". Kafasını hafif geri çekip göğsüne sığınmış olan bana bakıyor. Saçları gözlerinin önüne serpilmiş, o kadar hafifler ki üflesem uçuşacak yumuşacık teller. "Dinlendir sen de biraz gözlerini, sabah olacak birazdan." mümkünmüşçesine beni göğsüne biraz daha çekip alttaki kolunu belime daha sıkı sararken bulunduğum an, aldığım nefes, gerçek olduğuna inanmak hala o kadar zor geliyor ki ona bakıyorum gözlerimle, anlasın istiyorum, çünkü o beni hep anlıyor.

"Bebeğim, yıldızlar düşmüş yine gözlerine."  gülümsetiyor kurduğu cümle, ses tellerimi titreştiriyor. "Sana bakıyorum uzun zaman sonra, düşmemesi mümkün mü sanki?" Ben ne olduğunu anlayamadan dudaklarımda hissediyorum yumuşacık dudaklarını. Beni uzun ve soluksuz bir öpücüğün içine çekerken tüm sevgisi akıp gidiyor içime. Uyku mahmurluğuyla yavaş ama tutkulu bir şekilde verdiğim karşılık hoşuna gitmiş olacak ki boğazından bir tını kulaklarımı süslüyor.  Yavaşça geri çekilirken uzaklaşmıyor benden, bir milim uzağımda yüzümü turluyor bakışları. "Bayılıp giderim bakışların altında görürsün o zaman." diye fısıldadığımda gülüyor. Birden üstüme çıkıp beni kollarının arasında aldığında nefesim kesilmiş gibi oluyor, bu his... çok uzak, çok imkansız ama üstümden bana bakıyor. "Cümlelerin beni bitiriyor Jungkook." diyor kendinden habersiz. Bir öpücük daha bırakıyor dudağıma, hemen çekiliyor sonra. Daha fazlası için titreyen dudaklarım büzülüyor hemen. İşaret parmağını dudağıma uzatırken kapanıyor gözlerim. Dudağımın üzerinde gezdirdiği parmağı ince bir ip üzerinde yürüyen amatör bir cambazmışım gibi geriyor beni. Bulutların o kadar üstündeyim ki düşsem yere çok fena çakılırmışım gibi.

"Taehyung" diyorum. "Bebeğim?" açıyorum gözlerimi çünkü bu sesin sahibi tam üstümde, hiç bakmadığı kadar güzel bir şekilde bana bakıyor. Kalbim hızlanıyor, engel olamıyorum. "Bunlar bir düş değil değil mi? Eğer bir düşse beni hiç uyandırma, gördüğüm düşü tekrar görmek için umutsuzca bekletme beni." dudağımdaki parmağı yüzümde dolanırken alnıma düşen saçları geriye doğru atıp yüzümü açıyor. Öpüyor açtığı yerden. "Ben de sorguluyorum rüya mı değil mi diye, her sorguladığımda öpüyorum seni, anlıyorum sonra gerçek olduğunu, çünkü rüyaların aksine hissediyorum sıcaklığını, hızlanan kalbini, titrek nefeslerini." yüzümde gezdiriyor bakışlarını bir süre daha ve düşünceli bakışlarından konuşmaya devam edeceğini anlıyorum. Devam ediyor. "Bir rüyanın içinde yaşatacağım seni, öyle yaşatacağım ki uyuyup bırakmak bile istemeyeceksin hayatı. Umutsuzluğu bir kenara bırak, bu kadarını ummamıştım bile diyeceksin, istediğin her şey olacağım sana"

Bunca zamanın getirisiyle gözlerim istemsizce dolarken ellerimi boynuna götürüp birleştiriyorum ve onu olduğu pozisyondan kendime doğru çekiyorum. Burnu burnuma sürtüyor. "İstediğim her şey sensin, sadece sensin." dudağımın altına bir öpücük bırakırken derin olduğunu sandığım titrek bir nefes çekiyorum içime. Arzuladığım adam karşımda böyle cümleler kurarken kendimi sakin tutmak nasıl mümkün olabilir ki? "Söylediklerinde ciddi misin gerçekten? Çünkü dediklerin için-

Gözümden süzülen bir damla yaşı siliyor eliyle, öpüyor tekrar ve ilgili gözlerini beni dinlemek için gözlerime getiriyor tekrar. O ilgisini bu denli gösterirken bana kalıyorum öylece tutulup, kendime gelmemi bekliyor ben devam etmeden hemen önce.

"Çünkü dediklerin için buradan, yani- beni bırakmaman gerek taehyung. Beni bırakırsan ben bir rüya yaşayamam ki. Sadece haftasonu mu görece-

Konuşmama izin vermeden dudaklarımızı birleştiriyor. Deminkinin aksine dudakları dudaklarıma baskı uyguluyor, içten içe beni mahvediyor. Boynundaki ellerimle onu kendime biraz daha çektiğimde tamamen üstümde konumlanıyor. Bir cevap, gerçekten bir cevap istiyorum ama bırakamıyorum onu. Onu öpmek öylesine doyumsuz ki geri çekilemiyorum. Elleri saçlarımda, omuzlarımda dolanırken boğazımdan çıkan seslere engel olamıyorum. Nefessiz kalıp ayrıldığımızda şişmiş dudaklarıyla bir süre daha bana bakıyor ve "çok güzelsin" diye fısıldıyor. Kendimi yanıma atmasıyla bir beklentiyle başımı ona çeviriyorum tekrar. Her zaman olduğu gibi anlıyor beni. Bir cevap beklediğimi biliyor.

"Gerçekçiyim jungkook, hep sen mi edebiyat yapacaksın?" diyip gülüyor.

Gülüyorum ama buruk bir gülüş. Aklım deminki öpücükten bulanmış göğsüne sığınıyorum yine. Kolları çevriliyor anında beni. Sessiz kalıyoruz bir süre. Uyuyacağız böyle diye düşünüyorum ama susmuyor kafamdaki sesler. Gidecek diyorlar hep bir ağızdan. Daha çok sarılıyorum ona, her seferinde daha sıkı. Deminki olaylardan yükselen vücut sıcaklığımla sıcacık bir yaş süzülüyor yanağımdan, tişörtüne gelmemesini umuyorum.

Uzun bir sessizlik. "Gitmeyeceğim." diyor sonra. Kalbim duracak sanıyorum. "Küçük aşkımı bırakıp hiçbir yere gitmeyeceğim."

"Ağlayacağım" diyorum. İnanmaktan başka çarem yok. "Benim için döktüğün son gözyaşları olsun." diyor ve iyi geceler dilemeden hemen önce saçlarımdan öpüp ekliyor. "çünkü bundan sonra gözünden bir damla yaş dökülmemesi için elimden geleni yapacağım."

=

nasılsınız

sizi böyle hayal etmek... ah...

haykırışlar ve yakarışlar üzerine | tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin