Ağa'nın İstanbullu Sevdiği (AĞA GELİNİ 1. KİTAP)

20. Bölüm

Yazar'dan

Genç adam kollarının arasında çıplak bir şekilde yatan ve yorgunluktan bir nevi bayılan minik kadınının anlına bir öpücük daha kondurdu. Sahi artık tamamrn onun olmuştu demi. Dudaklarını anlından ayırmadan saçlarına ilerledi ve derin bir nefes aldı. Birkaç dakika orada dinlendi.

Daha sonra burnunu boynuna dayadı ve derin bir nefes alarak yakıcı bir öpücük kondurdu. Kafafasını dakikalarca ordan çekmedi ve lavanta kokulu kadını belinden sım sıkı sardı.

Daha sonra ayağa kalktı ve bınyoya ilerledi. Sıcak suyu ayralayarak jakuzinin dolmasını bekledi. Jakuzi dolunca odaya geri döndü ve karısının çıplak bedenini kucaklayarak banyoya ilerledi.
Banyonun kapısından girip ayağı ile kapıyı kapattı. İçi su dolu olan jakuziye kucağındaki küçük kadını ile birlikt oturdu.

Onu kucağına yerleştirirken sıcak su ile mayışan küçük kadın bir kaç keyifli mırıltı çıkardı. Kadının mırıltılarını duyan Baran gülümsedi ve burnunu tekrar karısının boynuna gömdü. Bir kaç defa aynı yeri üst üste koklayarak öptü. Kafasını ordan çekmeden derin nefesler aldı. Dakikalar sonra elini karısının karnına yerleştirdi ve orayı yavaşça okşayarak duymayacağını bile bile şu sözleri fısıldadı.

"Eğer sen de istersen buraya bizden bir parça yerleştirmek isterim kadınım?"

SABAH OLUNCA
MELEK'TEN

Sabah karnımın ağrısı ile uyanmıştım. Gözlerimi açınca dikkatimi çekekn il şey yan tarafımın boş olmasıydı. Dikkatimi çeken bir diğer şey ise üzerimdeki pebe gecelikleredi. Ben gecenin sonunda yorgunluktan bayılmıştım sanırım.

Offff. Tam bir ezillik.

Yatakta doğrularak bonyoya doğru bakıcaktım ki kanımdaki ağrı ile sülük gibi tekra yatağa yapıştım.

Yorganın altından elimle karnımı tuttum ve gözlerimi kapadım. Birkaç dakika sonra gözlerimi açarken Baran odaya girdi ve konuşmaya başladı.

"Oooo benim güzel karım uyanmış."

Dedikleri ile yanaklarım kızarmıştı. Zaten dün geceden dolyı çok utanıyordum. Birde Baran böyle yapınca tuzu biberi oluyordu.

Elindeki kahvaltı tepsisini komodinin üzerine koydu ve yatağa yaklaştı. Beni omuzlarımdan tutarak nazikçe doğrulttu. Karnım hafif sancılansada renk vermedim. Çünkü Baran bu işin sonunu hastanede bitirirdi.

Yüzümdeki bakışları yanklarımda oyalandı ve sırıttı. Beni utandırmaktan zevk alıyordu. Bu yüzden uandırmaya devam etti.

"Geceniz nasıldı Melek Hanım?"

Utançla başımı eğdim ve cevapladım.

"Şeyy... ben gecenin sonunu hatırlamıyorum daa."

Yüzüne baktığımda alt dudağını ısırdı ve gülümsedi.

"Seni çok yorduğum için bayıldığın bebeğim. Oyüzden hatırlamıyorsun. Gerçiii ben bile seni kaç kez sevdiğimi hatırlamıyorum. Ama hatırladığım kadar sana yardımcı olayım. Şimdi sen uyuklayınca seni göğüsüme yatırdım ve saatlerce öpüp kokladım. Sonra jakuziyi doldurdum ve seni yıkadım. Çarşafaı değiştirip üzerini giydirdim ve seni yatırdım."
 

Baran'ın muzip bakışları yüzümde dolnırken beni utandırmak için tam ağzını açmıştı ki ondan önce davrandım.

"Ben acıktım."

Sırıtması yüzünden silinmeden beni cevapladı.

"Seni doyuralım o zaman."

YARIM SAAT SONRAA...
MELEK'TEN