Bölüm 7: Nothing Breaks Like A Heart (2)

25 12 8
                                    

Bazen bir his vardır ya. Bi'şeyler hissedersin, ama ne olduğunu bilmezsin işte şuan aynen  o hissi hissediyorum. Korku, mutluluk, öfke, sevgi, sevinç...
...hiçbirini hissetmiyorum. Boşlukta sürükleniyorum ve ne olcağına dair en ufak bir fikrim yok.
Bir dakika...

O da ne?

Ben mi yanlış görüyorum yoksa...
Hayır yanlış değil. Büyük bir sahne var önümde, etraf karanlık ve sahnenin üstünde bir spot ışığı var. Ağlayan bir kızı gösteren bi' spot ışığı...

Yaklaşık on dakikadır ağlıyor, ağlama sebebini hiç bilmiyorum ama birşeye çok kırıldığı belli.

Yanına gitmeliyim. Ben önümde bir insan acıdan, mutsuzluktan titreyerek  ağlarken onu gülerek veya umursamaz bir şekilde izleyen türden biri değilim. Daha fazla dayanamam.
Yanına gideceğim.

Sahneye yaklaştıkça sesi kulağımı daha da çok tırmaladı. Sahnenin yan tarafındaki merdivenler çok uzakta kalıyor ve benim o kızın yanında ışık hızında ulaşmam gerek. Gözümü etrafımda gezdirdim ve eski püskü siyah bir sandalye gördüm. O kadar eski duruyorduki. Sandalyeyi yine de aldım. Üzerine ilk önce sağ sonra da, sol ayağımı koydum. Ardından sahneye atladım ve ben atladığım gibi sandalye kırıldı.

İşte o an çok büyük bir ses çıktı, kız beni fark etti ayağa kalktı ve son derce sinirli bir şekilde bana bakarak, yavaş yavaş adımlarla yanıma geldi. İlk önce durdu ve bana tuhaf tuhaf baktı. Ardından benim omuzlarımdan tuttu ve beni sarsarak konuşmaya başladı;
"Sen"
Şaşırmışça baktım.
"Sen neden bunu yaptın bana?"
İlk önce kim olduğunu anlamadım ama ayrıntılı bakınca anladım. Ve nefes nefese
"Sen...
...sen Lily Brave' sin"
dedim.

Bana baktı gözlerini aşırı korkunç birşey görmüşçesine açtı ve

"LILY BRAVE 'İM NE OLMUŞ? "

İşte şimdi sinirlenmiştim. Ona sinirle bakmaya başladım.
Bağırarak;
"Ben shifting yaparken bana tuzak kurdun, hayatımı mahvettin, benle arkadaş oldun, sonra benden intikam alacağını söyledin.Ve şimdi bana sanki hiçbir şey yapmamış gibi bakıyorsun. Şunu bil ki; senden nefret ediyorum."
Vay canına. Bunların hepsini tek nefeste söylemiştim ve günler sonra içimdekileri dökmek bana iyi gelmişti.(Bu en nefret ettiğim kişi olsa bile.)

Ben rahatladım ama o hiç de rahatlamış gibi gözükmüyordu.

İlk başta gülümsedi. (Ama bu gülümsemesi hiç dost canlısı gibi değildi. Daha çok alaycı bir gülümsemeydi.)

Sonra gülmeye başladı. Daha sonra tıpkı kötü adamlar gibi güçlü ve uzun bir kahkaha attı.

Birden bayıldı. Ne olduğunu anlayamıyorum. "Neden bi' psikopat gibi davranıyor."diye düşünürken aklımdakileri duymuş gibi "Psikopat değilim merak etme." dedi.
Bir anda olduğu yerden kalktı ve "Aramız bozulsun istemezdim." dedi.

Bunu az önce bana zalimce gülen kişi mi söylüyor?

Daha da sinirlendim ve konuşmaya başladım;
" Seninle hiçbir zaman arkadaş olmak istemedim, sen bana bu şekilde plan kurdun, beni zorla arkadaşın yaptın, aramızı bozdun; şimdi de aramız bozulsun istemezdim mi diyorsun?"

"Gerçekten de çok zalimsin."
Bir dakika...
...ne oluyor?

Yatağımdayım hayır değilim yani Lily olarak onun yatağındayım.
"Yine mi?"dedim huysuzlanarak kalktım ve saçlarımı bozdum.

HAYAT DEĞİŞTİREN KARAR: SHIFTINGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin