Dışarıdan görünümü büyük, sokak aydınlatmalarından ötürü sepya bir filitrede görünen eski yıkık dökük binadan tezahürat; alkış ve ıslık sesleri yükseliyor.
Bina girişinin hemen üzerinde büyük harflerle "dövüş ve kazan" yazıyor.
Büyük inşaadan içeriye girdiğinizde sizi karşılayacak olan ilk şey eski bir nezarethanenin içi. Tam ortasında çember şeklinde gerilmiş örgü çitler bulunuyor. Çitlerin etrafında sıralı bir şekilde dizilmiş, üç kattan oluşan hücreler var.
Her üç katı da tıka basa doldurmuş insan topluluğu var. Kimileri demir parmaklıklardan kâğıt para dolu ellerini uzatıyor, kimileri bağırıyor. Ortamda adrenalin mevcut.
"Heydari! Heydari! Heydari!" Şeklinde belli bir ritme bağlı kalarak tezahüratlarını sürdürüyorlar.
"Bu akşamın kazananı kim olacak? Görünen o ki bugün birinin kaderi değişecek! Heydari oldukça bitkin düşmüş gibi görünüyor!"
"Anubis! Anubis! Anubis!" Spikerin konuşması üzerine, diğer rakibin fanatikleri galeyana geliyor.
Anubis, Heydari'nin kaburgasına bir yumruk indirir. Heydari'nin ciğerleri sıkışır ve sersemler. Bugün kötü günündeydi, fakat kaybedemezdi.
Histerik bir sırıtış gönderir Anubis'e, dar bir açıda rakibine doğru eğilir ve göğüs kafesine yapışarak onu tellere doğru çevik bir şekilde iter.
Anubis, afallar ve onu göğsünden uzaklaştırmaya çalışır. Heydari boyca daha iri fakat daha zayıftır, şu an boyunu kendi lehine kullanıyordur.
Anubis, Heydari'nin sarı saçlarını olduğu kafasını elleri arasına alır ve ittirmeye başlar. Ensesine tesir eden ağrı üzerine Heydari, kızgın bir hayvan gibi bağırır ve Anubis'in kollarından tuttuğu gibi diziyle boyca daha kısa olan adamın karnına bir darbe indirir.
Anubis dizleri üzerine düşer, kendine gelmeye çalışır.
"Yoksa yanıldık mı? Heydari her zamanki tekniğini kullanıyor olabilir mi?!"
Spikerin konuşması üzerine Heydari, duruşunu dikleştirir ve Anubis'e burnunun üzerinden bir bakış atar.
"Gücünü kaybetmişsin dostum."
"Seni piç. Gece daha yeni başlıyor."
Anubis, bir bacağını sarışının ayaklarının altından kaydırır ve çelme takar. Heydari yere düşmemek için uğraşsa da yer ile sert bir biçimde buluşur ve hızlıca toparlanmaya çalışır.
"Anubis ayaklandı! Bu gece gerçekten de çekişmeli geçecek gibi görünüyor! Ayrıca iddia ödemelerimizi arttırıyoruz! 5 bin mora değil, 50 bin mora! 50 bin mora ödeyin ve daha fazla kazanın!"
Heydari, yorgunluğun geldiğini hissetmeye başlar. Bu işi olabildiğince çabuk bitirmelidir, kazanmalıdır.
Anubis'e arkasını döner ve çitlere doğru tutunur. Kafasındaki senaryoyu tamamlıyordur.
Kendi kendine düşünür. 'İlk önce dikkatini dağıt. Ardından sol bacağına bir tekme, muhtemelen eğilmesine sebep olacak. Eğildiğinde dizini suratına geçir ve sersemlet. Ayaklanmaya çalışacak, daha sert bir darbe.. Ensesi! Ensesine hızlı bir parmak darbesi, uyku hâline girme ihtimali yüksek.'
Anubis yavaş adımlarla rakibine yaklaşıyor.
"Kaldığımız yerden devam edelim." Ellerini yumruk yapıp göğsüne paralel tutuyor ve dövüşe yeniden hazırlanıyor.
"Evet, devam edelim."
Heydari, savurduğu bir eliyle rakibinin dikkatini dağıtır ve sol bacağına bir tekme atar. Anubis acı içinde tek dizi üzerine düşer. Anubis'in kafasını tutar ve dizini suratına geçirir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Midrib | Kavetham
FanfictionÂşığın gözü boyanır tutkusundan. [kaveh X alhaitham] • genshin impact fanfictiøn •