Dazai (Sakın açma)
Dazai (Sakın açma): PAHIAJAAJAJ
SANA RAKİP CİKTİ AKUTAGAEA
JSOAKOAKASiz: Efendim Dazai bey?
Sabah sabah müşterimden böyle mesaj almak..
sipariş ettiğiniz kokaini diyorsanız o gelmedi
burda sizden başka kokain kullanan yok
herkes bonzai falan alıyor
siz de umarım çağ atlarsınızDazai (Sakın açma): PAHIAJAIAJSKA
BİLMEMEZLİKTEN Mİ GELİYPSUN AMK
KONU DEĞİŞTİRMELER FALAN
NSOAKPALA
SENİN GİBİ OT SATAN BİRİ DAHA GELDİ DİYPRUM
FNLSKSPSÖŞSSiz: Anlamadım?
benden başka ot satan burda olmaz Dazai bey
ihbar eder bizimkiler
çevrem geniştir benimDazai (Sakın açma): Yok bak valla
açmış yani
hatta gittim yanına
dedim bunlar ne burda mı ot serası açacaksın dedim
baktı yüzüme biraz
sonra evet dedi
hatta baya dükkan açmıştı dükkanı bile vardı
bak sana yemin yani
araç falan geldi dünya kadar ot türü vardı
sende bile görmediğim otlar vardı ondaSiz: Amk siktir git ya
kimsenin ot dükkanı açmaya götü yemez
zaten siren duyunca götümüz tutuşuyo
sen gelmiş dükkan açtı diyosunDazai (Sakın açma): yok bak
valla öyle
git ranpoya falan sor yani
o da aynı şeyi söylerSiz: bi bu eksikti cidden
ama uydurma gibi geliyor
kim dükkan açar ki amk
yürek yemiş herhalde
Sen şu dükkanın adresi atsanaDazai (Sakın açma): ya olm
var ya a101in ora
onun tam önündeSiz: tenha bir yer de değil
bu adam mal galiba
neyse gidip bakalım amk
haddini bildireyim biHaftada sadece 2 kere uğradığım sokağa geldim. İşlek bir cadde olmamasına karşın burdan geçenler de çoktu. Dükkanın tabelasında ise "İstanbul çiçek evi" yazıyordu. Amk bura istanbul bile değil. Düşüncelerimi kenera bırakıp içeri girdim. Tamamen çiçek kokuyordu ve çoğu da tazeydi. Yoksa kokaini kendisi mi işliyordu? Hadi canım. Ben böyle düşüncelere dalmışken önümde benden hafif kısa beyaz saçlı bir çocuk belirdi.
"Buyrun neye bakmıştınız?"
"A.ah. Şey. Buranın sahibi ile ilgili bir şeyler duydum da. Bakmaya gelmiştim ama burada değil galiba. Sizin gibi bir çalışana da zahmet çıkardım üzgünüm."
Beyaz saçlı çocuk üstündeki kıyafetlere bakarak "Çok mu kötü gözüküyorum ya? Buyrun dükkanın sahibi benim. Ne konuda ihtiyacınız vardı?"
Hassiktir. Bu cılız anakuzusu mu ot satıyor? Şimdi işler daha da da garip olmaya başlamıştı
"Ee. Burda ot mu satıyorsunuz?"
"Ha?"
Beyaz saçlı çocuk düşünceye dalmış gibiydi.
"Ah. Evet ot satıyorum biraz kaba bir tabir ile. Neden sordunuz?"
Ne. Cidden bu anakuzusu ot satıyordu. Garibim ne yollara düşmüş ben bile acıdım şu an.
"Ne güzel meslektaşımsınız o zaman beyaz saçlı beyfendi."
Beyaz saçlı çocuk bana baktı.
"AA. Çok özür dilerim. Adımı bile söylemedim. Atsushi. Atsushi nakajima. Sizin nedir?"
"Akutagawa."
"Anladım Akutagawa bey."
Dudaklarımı büzdüm.
"Akutagawa demeniz yeterli. Hatta kodumun emosu da diyebilirsiniz çoğu insan öyle çağırıyor."
Dediğimde yanlış bir şey yoktu ama bu beyaz saçlı adı atsushi olan çocuk duraksadı.
"E-en iyisi ben size sadece Akutagawa diyeyim."
"Peki o zaman" dedim.
Karşımdaki çocuk gülümseyerek
"Şey. Bıralarda tanıdığım yok da madem meslektaşız o zaman bir gün kahve içmeye ne dersiniz?"
"Olur."
"Hangi saat sizin için uygun?"
"Olur."
"Akutagawa iyi misiniz?"
Siktir ya kafam dalmış amk. Rezil olduk bugün de oh mis.
"a sey pardon. Bana herhangi bir saat uygun. Siz ne zaman isterseniz gideriz."
Beyaz saçlı çocuk telefonunu çıkardı.
"O zaman haberleşelim akutagawa. Rica etsem telefon nu-"
"05xxxxxxxxx"
"Peki saolun tekrardan. Dükkanı kapatıp eve gidince mutlaka size yazacağım."
"Peki bekleyeceğim."
.
.
.
Saat gece 1'e kadar bekledim..O kadar soukoku yazdım shin soukoku yazmazsam olmazdı ve evet bunu da gece 3'te gelen ilham perilerimin bana zorla yazdırdı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
otçuluk da zor iş abi-Shin Soukoku
FanfictionSokak kenarında ot satan akutagawa, sokağa yeni açılmış çiçekçi dükkanının sahibi atsushi ile tanışır.